Kadın yine harikalar yaratmışsın
Nasıl güzel ve dokunaklı işlemişmiş, anne baba ve üç erkek kardeşin hikayesi, sırlarla, yalanlarla, bu kadar da olmaz dediğimiz ama hepside olan hayatın içinden ki
olaylarla.
Kime üzüleyim, kimin yarası daha büyük diyeyim bende şaşırdım.
Evlatlarının gözünde zalim acımasız dediği dedik bir anne Mürüvvet,karısının sözünden çıkmayan, bir dediğini iki etmeyen, sesiz sakin bir adam Kâzım Baba
Çocuklarının en büyüğü Emin öğretmen ortanca kardeş Ethem ve en küçükleri Ekrem.
Peki her şey görüldüğü gibi mi?
Anne çok mu zalim? Baba çok mu sessiz? Peki kardeşler çok mu masum?
Hiç bir şey görüldüğü gibi değil!
Hikayeyi yazarımızın da Ethem’e ithaf ediyorum dediği yerden başlaması, başlarken sadece Ethem dediği yerde her bir karektere öyle bir hîkaye gizlemiş ki birbirine nasıl güzel bağlamış aile bağlarını.
Ethem’min kendi hîkayesini anlatmasıyla başlayan eser her bir aile ferdinin kendini çocukluklarını, gençlik ve evliliklerini anlatması ile devam ediyor. Hangisinin hayatı seni etkiledi diye soruyorum kendime Ekrem’in eşi Sevgi diyorum, sonra yok yok Emin’in eşi Hülya ne çok şey çekmiş sineye diyorum, sonra Ethem ve eşi Nurten geliyor aklıma işte bunlar diyorum.
Nurten’in Eşi Ethem’e “ Yeter bildikleriniz be Ethem çok bilmek iyi değil. Söyleme bilmeyeyim..”
Dediği yerde gerçekten her şeyi bilmek istemiyor insan.
Ben çok sevdim eseri, kitap severler, yazarın kalemini zaten çok seviyorum, şiddetle tavsiye ediyorum okumak isteyene şimdiden keyifli okumalar diliyorum..
(Kapak tasarımı ayrı güzel pencere)
Hakan sayesinde başladım. Tabii, keşke daha önce okusaydım, diyeceğim bir seri oldu. “Niye beni daha önce okumaya ikna etmedin Hakan?” deyip dağa taşa bağırmak istesem de ‘tatlı bir
