Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vay beeee, aşka bak..
Sizi bekliyorum. Sizi göreceğim; içimde bir şey koşacak. Siz görmeden geçeceksiniz. Ben kederle sevinci duyup dalacağım istediğim aleme. Dünyayı yeniden kederlerle kuracağım. Sonra çarşılardan çarşılara, insan sesleri arasında, her şeyi sizinle kurulmuş bir şehirde dolaşacağım. Herkesler geçti, siz geçmediniz. Yüzünüzü göremedim. Bayramım, çocukluk bayramım salıncaksız geçmiş gibi gözüme yaş doldu.
u akıllı sözleri söyleyen sakallı adama, "Adım bağışla ey bilge adam" diyorlar. O da gülümseyerek "Avni" diyor. Gençler titriyor, "O büyük Avni mi, o sahiden siz misiniz efendim?" diye soruyorlar. "Evet" diye karşılık veriyor Avni, "ben de sizler gibi isim sahibiyim ama cisim sahibi değilim. Bilirsiniz, şiirimizde gelenektir mahlas kullanmak" deyip şiirini okuyor: Galata'yı gören, bağlamaz gönlünü cennete bile Anmaz başka bir selvinin adını o selvi boyluyu gören Frenk şiveli bir İsa gördüm ki orada Dudakları dirisidir sanki İsa'nın derdi bunları gören
Reklam
Atsız: "Türk milliyetçiliğini satmaya ne zaman karar verdiniz?" Türkçüler hakkındaki uygulamalar Atsız'la sınırlı kalmamıştı. 10 Mayıs 1952 tarihli Cumhuriyet gazetesinin yazdığı gibi Türk Milliyetçiler Derneği hakkında da takibata geçilmişti. Çünkü dernek Atsız'ı davet ediyor ve resmî bir lisede ona konferans verdirtiyordu.
Sami Yavrucuk'un kaydettiği bir diğer olay da Atsız ile iktidar mensupları arasındaki ilişkiyi göstermesi bakımından ilgi çekicidir. Yavrucuk şöyle anlatıyor: "Türk harf inkılâbının Türk kültüründe yarattığı boşluğu doldurmak amacı ile ana bilim dallarındaki Türk Kültür Eserlerini yeni nesillere ulaştırmak için, Milli Eğitim Bakanı
“Siz, aslında olmadığınız şey olduğunuzu iddia etmekte ve aslında olduğunuz şey olduğunuzu da inkâr etmektesiniz.”
Bir şehirde başka bir şehri Bir şiirde bir başka şiiri Bir başka serüveni kendi serüveninde Böylece gece yolculukları yeniden başlamıştı Ama bunlar başka gecelerdi Sigara üstüne sigara Yakılıp şiir düşünülen Ve yüzleri sisler ardında sevgilileri Onlar alaturka şarkıda bir dizeydi Hep hayal edilecek olan Siz önünden geçerken Pencerede kıpırdanan
Reklam
"karine modaya uygun kıyafetler, takılar, aksesuarlar için mağazaları dolaşmaktan hoşlandığını biliyor: "ben bunları sadece kendimi güzel hissetmek için yaptığımı düşünüyordum.." "tabiki kendiniz için yapıyorsunuz" diyorum ona, "size bakacak erkeklerin hoşuna gitmek için değil..!!" bununla birlikte sadece estetik açıdan güzel hissederek kendinizden hoşnut olamazsınız; özellikle arzu edilir olduğunuzu fark etmenizle bu memnuniyet ve keyif gerçekleşir; siz güzel göründüğünüz için hoşnut olduğunuzu sanırsınız çünkü 'arzu edilir' kavramı edebe uygun şekilde sansürlenmiştir.."
Sayfa 49 - ayrıntı
Risale-i Nurun herbir kitabı bir Said'dir. Siz hangi kitaba baksanız benimle karşı karşıya görüşmekten on defa ziyâde hem faydalanır, hem hakîki bir sûrette benimle görüşmüş olursunuz. Ben şuna karar vermiştim ki: Allah için benimle görüşmek isteyenleri görüşmediklerine bedel her sabah okuduklarıma, duâlarıma dâhil ediyorum ve etmekte devam edeceğim." Emirdağ Lâhikası 2
Ben yüreğimin sesine göre yaşıyorum, başka türlü yaşayamam, siz ise kurallara göre yaşıyorsunuz. Ben sizi sevmiş olmak için sevdim, siz ise sırf beni kurtarmak, bana bir şeyler öğretmek için!
Benim sizi mertliğimle ezdiğimi ,sizin de bu küçültücü haraketinizi ,kendinizi yerin dibine soktugunuzu fark etmediniz mi ? Siz ezildiniz ben se yükselmiş oldum ,aramızda eşitlik yok ,eşitlik olmayınca da dostluk nasıl kurulur .
Reklam
Kafanız karıştıysa canınız sıkılmasın. Benimki de karışmıştı. Okuyun, anlayacaksınız. Sonra karar verirsiniz: Ben mi delirdim yoksa siz mi?
Siz hayattakiler, korkmayın sakın, çünkü ben ölüyüm.
Siz, siz aynı hikayeyi aynı şekilde anlatıyorsunuz yüzyıllardır; ben beni anlattığınız ölü hikayelere sığamadım, ben beni anlattığınız ölü kelimelere sığamadım ve doğmak, uyanmak istedim, beni ölü sözcüklerinizle öldürmenizden bunaldım, beni öldürdüğünüz yerden doğdum.
"Bugün kaç kişiler?" "Ben diyeyim üç yüz, siz deyin dört yüz, belki de beş yüz... Bel­ki iki misli. Nasıl bilebiliriz ki? Dizanteriden daha çabuk yayılıyor."
Sayfa 24 - Sel YayıncılıkKitabı okuyor
Bir veliye demişler ki, müritleri: "- Siz zamanımızda, Sahabiye eşssiniz!" En büyük velinin, en küçük Sahabiden her kıyas dışı küçük olduğunu bilen veli, şu cevabı vermiş: "-Ben nasıl Sahabiye eş olabilirim ki, siz onları görseydiniz divane derdiniz, onlarda sizi görselerdi, bunlar müslüman değil, derlerdi!"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.