Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bahar

128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Kafkasya'dan getirilip İstanbul'da satılan esir Çerkes kızı Dilber'in acı hikayesini anlatıyor Sergüzeşt. Henüz kitabın başında Çerkes paltosu, Çerkes kalpağı gibi öze dönük simgeleri görünce çok çok hoşuma gitti ben de Çerkes olduğum için ve daha fazla ilgimi çekti Sergüzeşt. Sonrasında da büyük merakla ve daha bir hissederek okudum Dilber'in yaşadıklarını. Kitapta asıl vurgulanan konu esaret. Dilber her gittiği evde hor görülüyor, küçümseniyor, duygularına düşüncelerine önem verilmiyor, hep bir esaret içinde, acı içinde hissediyor kendini. Hatta aşık olduğunda, sevdiği kişiyle mutlu anlar yaşadığında bile bu durumdan -sınıf farklılıklarına ilişkin insanların kalıp yargıları, katı kuralları- kurtulamıyor. Ancak tüm bunları geride bırakıp kendini Nil Nehri'nin sularına bırakarak hürriyetine kavuşuyor. Anlatımı çok sevdim, betimlemeler insanı içine çekiyor, Dilber ile Celal Bey'in aşklarından, birbirlerine karşı şairane konuşmalarından çok etkilendim, duyguları yüreğinizde hissediyorsunuz gerçekten. Tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Bilge Kültür Sanat · 201646bin okunma
Reklam
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bir Zweig kitabı daha bitirmiş bulunmaktayım. En son okuduğum kitabından (Gömülü Şamdan) sonra Karmaşık Duygular'ı beğendim. Kitapta tüm öykülerde iyi veya kötü, mutlu eden ya da yıkıcı duyguları, duyguların karakterleri nasıl etkilediklerini, psikolojik yönden anlamlarını yine güçlü anlatımı ve harika betimlemeleriyle gözler önüne seriyor Zweig. Umut, pişmanlık, kıskançlık, tutku, aşk, sevgi öykülerin konularını oluşturan duyguların başında geliyor. Karakterlerin bu duygulardan kaçmaları, bastırdıkları duyguların altında ezilmeleri, kendi içlerinde, benliklerinde kaybolmaları ya da o an hissettikleri duygular sahip oldukları tek varlıklarıymış, yalnızca o duygular sayesinde var olabiliyor yaşama o duygular sayesinde tutunabiliyorlarmış gibi o duyguları uğruna her şeylerini göze almalarını okuyoruz. Ne olursa olsun bu duygularda hep bir karmaşıklık var. Yine psikolojik tahliller yapacak karakterler... iyi hikayeler...
Karmaşık Duygular
Karmaşık DuygularStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 202110,5bin okunma
256 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Boğulmamak İçin Orwell'ın okuduğum üçüncü kitabı. 1984 ve Hayvan Çiftliği kadar etkileyemedi beni. Ağır ilerlemesinden dolayı bir hayli sıkıldım; anlatılanlar, verilmek istenen mesajlar çok iyi olmasına rağmen yine de sevemedim ve uzun bir sürede bitirebildim. Kitaba gelecek olursak; savaşın insanlar üzerindeki etkilerini, onları her an korku içinde yaşamaya sevk etmesini, modern zamanın değiştirdiği ilişkilerimizi, alıp götürdüğü geçmişimizi George Bowling karakterinin gözünden okuyoruz. Bowling hayatından memnun değil ve hep çocukluğuna, geçmişine, özellikle de çocukken en sevdiği aktivite olan balık tutmaya büyük özlem duyuyor. Eskiden yaşadığı yere gitmeye, orada biraz vakit geçirip dinlenmeye, tekrar çocukluğundaki gibi ağaçlarla çevrili göle gidip balık tutmaya karar veriyor. Ancak Bowling hiçbirini yapamıyor, o ağaçlar yok, göl yok, balıklar yok, her yer değişmiş, özlemle hatırladığı yerde kendini bir yabancı gibi hissediyor. Geçmişimiz, çocukluğumuz hatırladığımız gibi mutlu bir şekilde hayallerimizde mi kalmalı yoksa zamanın gerçekleri ile yüzleşmeli miyiz? Bilmiyoruz.. Keyifli okumalar.
Boğulmamak İçin
Boğulmamak İçinGeorge Orwell · Can Yayınları · 20158,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
244 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Uzun zamandır bu kadar içime işleyen, yüreğime dokunan bir kitap okumamıştım. Çok çok çok sevdim Pal Sokağı Çocukları'nı. Okurken her duyguyu hissettim, her şeyi yaşadım onlarla. Kitapta Pal Sokağı Çocukları ile Kızıl Gömlekliler'in mücadelesini okuyoruz. Savaşlarının sebebi; pal sokağı çocuklarına ait olan top oynadıkları Arsa'nın diğer mahallede yaşayan çocuklar -Kızıl Gömlekliler- tarafından ele geçirilmek istenmesi. Bu kendileri küçük yürekleri büyük çocukların kendilerine ait topraklarını savunmak, onu kaybetmemek adına yaptıkları zekice çalışmaları, özverileri, fedakarlıkları sizi çok fazla etkiliyor. İçlerinde öyle bir minik kahraman var ki Nemecsek, hikayesi yüreğinize dokunuyor.. Kendilerine asker diyorlar komutanları var emir alıyorlar ve hep bir dayanışma içerisinde, sevgi dolu arkadaşlıklarını sürdürüyorlar. Kendilerine dernek bile kuruyorlar: Macun Biriktirme Derneği. Bu dernek için genel kurul toplayıp başkan, sekreter seçmeleri, kurallarının olması bu bize göre anlamsız işi ciddiyetle yapıp idare edişleri okurken sizi gülümsetiyor. Bizim için önemsiz gibi görünen bir durumun çocukların dünyasındaki değerini, anlamını görünce şaşırıyorsunuz. Pal Sokağı Çocukları bize dostluğu, her şeye rağmen bir arada olabilmeyi, sahip olduğu şeyler uğruna sonuna kadar mücadele etmeyi öğretiyor. İyiliğin, saf duyguların güzelliğini gösteriyor. Herkese tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar.
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Yapı Kredi Yayınları · 201924,8bin okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Yeni bir yazar ile tanıştım: Mihail Bulgakov. Anlatımını çok sevdim; güzel, yalın, akıcı, güçlü bir kalemi var. Kitabı beğendim ve yazarın diğer kitapları için de bende bir merak uyandırdı, Bulgakov'u okumaya devam edeceğim. Genç Bir Doktorun Anıları'nda tıp fakültesinden yeni mezun olmuş genç bir doktorun ilk görev yeri olan ücra bir köyde yaşadıklarını okuyoruz. Mihayloviç okulunu derece ile bitirmesine, birçok konuda bilgi sahibi olmasına, pek çok kitap okumasına rağmen uygulamada kendini yeterli hissetmemekte ve hep bir korku içinde hastalarını beklemektedir. Bunları hissediyor olsa bile çoğu hastalıkların üstesinden gelir, bazen yanlışlar yapsa da köyde pek çok farklı vaka ile karşılaşır ve hep yeni bir şeyler öğrenir. Kitapta aynı zamanda köyde yaşayan insanların tutumlarına, dönemin şartlarına, savaş yıllarının zorluklarına da tanıklık ediyoruz. Mihayloviç'in yaşadıkları yazarın kuvvetli anlatımıyla birleşince sıcak, etkileyici bir kitap çıkmış ortaya. Keyifli okumalar.
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201524,8bin okunma
Reklam
266 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Aldous Huxley'in Cesur Yeni Dünyası eski bir tarihte yazılmış olmasına rağmen okuduklarımızın gününüze çok da uzak şeyler olmadığını fark ediyoruz ve kitabın etkili olmasını da büyük oranda bu durum sağlıyor. Cesur Yeni Dünya zevk ve mutluluk üzerine kurulmuş. Herkes herkes içindir anlayışıyla bir kişi istediği herhangi bir kişi ile ilişkiye girebilir. Bağlılık, sadakat gibi kavramlar yok. İnsanlar soma adı verilen haplar sayesinde mutlu, hiç hastalanmıyorlar, ölümden korkmuyorlar, yaşlanmıyorlar, anne, babaları, eşleri, çocukları yok. Tüm bunlar şartlandırma yolu ile gerçekleştiriliyor. Kuluçka Merkezinde kavanozda bebekler döllendiriliyor ve istenen özellikler enjekte ediliyor. Ve bu düzen özgürlük ve uygarlık olarak tanımlanıyor. Bu düzene karşı çıkan Tanrı'yı, gerçek özgürlüğü, iyiliği, kötülüğü, hissedebilmeyi, düşünebilmeyi isteyen, tek birine bağlanan, çocuk doğuran, aile kavramı, değerleri olan insanlara ise vahşi diyorlar. Bu ilginç distopya sizi düşündürecek ve bir yandan da günümüzü sorgulatacak bir eser. Tavsiye ediyorum, keyifli okumalar.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,4bin okunma
191 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Sardalye Sokağı, John Steinbeck'in okuduğum dördüncü kitabı. Dilini, tarzını sevdiğim bir yazar. Sardalye Sokağı da akıcı, eğlenceli nasıl bittiğini anlamayacağınız bir anlatıma sahip. Steinbeck işçi, sanatçı, bilim insanı, esnaf, serseri gibi pek çok farklı insanı bir araya getirmiş Sardalye Sokağın'da. Bu mahallede kedinin, sincabın yaşamına kadar tüm karakterleri tanıyorsunuz. Bu insanların çektikleri zorluklar, umutları, sıcak dostlukları, hataları, pişmanlıkları, hayal kırıklıkları, hüzünleri, mutlulukları kısacası hayatlarını okuyoruz. Bu sıradan yaşamların renkli dünyalarını okurken çok keyif alacaksınız.
Sardalye Sokağı
Sardalye SokağıJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 20173,036 okunma
120 syf.
6/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
İlk defa bir Zweig kitabını beğenmedim. Anlatımı her zamanki gibi harikaydı ancak konusu beni içine çekemedi. Ara ara merakımı uyandırsa da okurken sıkılmamı engelleyemedi maalesef. Gömülü Şamdan'da Zweig alışılmışın dışında din, tarih gibi konulara yer vermiş. Kitapta Yahudilerin kutsal emaneti olan yedi kollu şamdanın yolculuğuna tanıklık ediyoruz. Yahudiler bir yurt edinememelerini, sürekli göç etmelerini emanetlerinin el değiştirerek taşınmasına, birçok farklı imparatorlukların eline geçmesine bağlıyor. Şamdanın ancak kutsal Kudüs topraklarına gelmesi sonucunda insanlarının artık rahata kavuşacağını savunuyorlar. Bu nedenle bir grup yaşlı halk olaylara tanıklık etmesi amacıyla yanlarına bir çocuk alarak şamdanı uğurluyor. Ve yıllar sonra bu çocuk -Benjamin- şamdanı tekrar görmeyi, onu bulmayı kendine görev biliyor ve yollara düşüyor. Şamdanı buluyor ancak bazı işaretler Benjamin'e şamdanı açığa çıkarması yerine onu gömmesini ve kimseye haber vermemesini söylüyor. Bu hikayenin bize anlatmaya çalıştığı; körü körüne bağlanmak, başarısızlığımıza sebepler bulmak, içinde bulunduğumuz nahoş durumu dışsal durumlara yüklemek ne kadar doğru? Hiçbir şey yapmadan, düşünmeden, çalışmadan, üretmeden ne kadar, nasıl bir toplum olunabilir? Benim hikayeden alabildiğim bunlar fakat tarihe ilgisi olan biri bu kitabı okusun eminim daha farklı yorumladığı noktalar olacaktır. Tarz olarak bana hitap etmedi fakat bu iyi romanın okunması gerektiğini düşünüyorum. Keyifli okumalar.
Gömülü Şamdan
Gömülü ŞamdanStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202214,2bin okunma
274 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Herkesin az çok duyduğu, gördüğü, okuduğu, izlediği, bildiği: Harry Potter. Kitabı bitirdiğimde ilk düşündüğüm, neden daha önce okumamış olduğumdu. Geç de olsa bu olağanüstü dünya ile tanıştığım için çok mutluyum. Tek kelime ile anlatmam gerekirse mükemmel. Hikaye o kadar sıcak, heyecanlı, büyülü ki kitabı bir çırpıda okuyup bitirdim. Harry Potter'ın arkadaşları ile gizemli maceraları, dostlukları, Hogwarts, hocalar, dersler, oradaki görkemli kutlamalar, yemekler, hayvanlar... bu fantastik dünya çok hoşunuza gidecek. Okurken büyük keyif aldım, diğer kitapları için de sabırsızlanıyorum. Herkese tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar.
Harry Potter ve Felsefe Taşı
Harry Potter ve Felsefe TaşıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202053,1bin okunma
328 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Kitabın önsözü, "Bu kitap, özellikle dokuz ile on üç yaşları arasında ilkokul öğrencilerine yöneliktir ve ... " diye bir cümle ile başlıyor olsa da Çocuk Kalbi'ni her yaştan bireylerin okuması gerektiğini düşünüyorum. Hayatımızda anne, baba, öğretmen, öğrenci, abla, abi, kardeş, arkadaş gibi farklı farklı rollere sahip olsak da kitabı okuyan herkes kendine dair bir şeyler bulacaktır. Ben Çocuk Kalbi'nde bazen yıllar öncesine gidip minik bir öğrenciydim, bazen birkaç yıl sonrasına gidip öğretmen ve bazen de biraz daha ilerisine gidip anne oldum. O duyguları hissettim. Kitap, üçüncü sınıfa giden Enrico'nun günlükleri, anne ve babasının Enrico'ya hitaben yazdığı öğütler ve sınıflarında her ay okudukları hikayelerden oluşuyor. Kitabın genelinde; farklılıklara hoşgörü, yardımseverlik, sevgi, saygı, paylaşma, gibi kavramları görebiliyoruz ve bunların üzerinde düşünüp biz de o nasihatlerden hikayelerden dersler çıkarıyoruz. Enrico ile beraber onun ailesini, öğretmenlerini, arkadaşlarını, arkadaşlarının ailelerini tanıyor; farklı şartlar altında yaşayan hayatlar ve farklı hikayelerle karşılaşıyoruz. Bunları Enrico'nun gözünden okuyarak bir çocuk kalbinin hassaslığını, naifliğini, saflığını, sevgisini derinden hissedebiliyoruz. Keyifli okumalar...
Çocuk Kalbi
Çocuk KalbiEdmondo De Amicis · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,5bin okunma
Reklam
336 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Körlük birçok yerde karşılaşmam ve kitaba yapılan olumlu yorumlar nedeniyle çok merak ettiğim bir kitaptı. Büyük beklentiyle başladım, beklentimi karşıladı ve çok beğendim. Jose Saramago olayları o kadar güzel, etkili ve gerçekçi anlatmış ki kitabı okurken karakterlerin göremeyen gözleri siz oluyorsunuz. Kendimi film izliyor gibi hissettiğim zamanlar da oldu. Kitap kırmızı ışıkta duran bir adamın aniden kör olmasıyla başlar. Sonra adama yardım eden başka bir adam, ilk kör olan adamın gittiği doktor, eşi, muayeneye gelen diğer hastalar derken körlük tüm kente hatta ülkeye yayılır. Ancak aralarında gözleri gören bir kişi -doktorun karısı- vardır ve gruptakilere rehberlik eder. Körleri karantinaya bir akıl hastanesine kapatırlar. Hastanedeki yaşanan olaylar pislik, sefalet, açlık içinde insanların düzen olmayınca ne kadar kötü olabileceklerini, bencilleşebileceklerini gözler önüne serer. Tüm bu olaylar adı bilinmeyen bir ülkenin adı bilinmeyen bir kentinden geçer. Karakterler bile adı ile değil sıfatları ile anlatılır (koyu renk gözlüklü genç kız gibi). Belkide bunların öneminin olmayışı, belirtilmemesi bir felaket ile karşılaşan her toplumun çökeceğinin, değerlerini, ilkelerini kaybedeceğinin göstergesidir. Kitabın bize vermek istediğini şu alıntı tamamen açıklıyor: "Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük." Dünyada, ülkemizde, yaşadığımız şehirde hatta hemen yanı başımızda olan bitenlere, felaketlere, zulümlere, kötülüklere, yanlışlara o kadar kayıtsız kalıyoruz ki... "Gören körler, gördüğü halde görmeyen körler." oluyoruz.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,1bin okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Zweig sevdiğim yazarların başında geliyor. Tüm kitaplarında olduğu gibi Ay Işığı Sokağı'nda da karakterlerin iç dünyalarını etkileyici bir anlatımla gözler önüne seriyor. Zweig'ı okurken karakterlerin yaşadıklarını, pişmanlıklarını, çaresizliklerini, mutluluklarını, hüzünlerini çok derin hissedebilirsiniz. Kitap beş kısa öyküden oluşuyor. Kahramanlarımız çoğunlukla olumsuz duygular yaşayan, hissettiklerinden kaçmaya çalışan ve bunlarla baş edemeyen kendi ruh gelgitlerinin arasında kalmış kişiler. Belki okurların çoğu diğer kitapları kadar iyi bulmayabilir ancak ben Zweig'ı okurken anlatılanların psikolojik yönlerini görmeye çalıştığım için hoşuma gidiyor. Bu kitapta da yine tüm duygular bana geçti, karakterleri intihara, ölüme sürükleyen o duyguları anlamaya, her zamanki gibi psikolojik tahlillerini yapmaya çalıştım. Tavsiye ediyorum, okumaya değer. Keyifli okumalar.
Ay Işığı Sokağı
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167,4bin okunma
308 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Bende güzel izlenimler bıraktı. Nietzsche bu kitapla felsefesini ortaya koymuş diyebiliriz. Kitabın konusu şu şekilde: Zerdüşt yurdunu terk edip dağlara çıkar ve 10 yıl dağlarda yaşar. Bu süreçte yalnız kalıp ruhunu dinler. Ama sonra dağlardan inip halkın arasına karışır ve onlara erdem ve sevgi üzerine kurulmuş yolunda üstinsana ulaşmayı amaçladığını ve bunun nasıl gerçekleşeceğini anlatır. Ancak "beni anlamıyorlar, ben bu kulakların dinleyeceği ağız değilim" diyerek anlaşılmadığını belirtir. Her şey üzerine bir sözü, bir öğütü vardır Zerdüşt'ün. Düşündürür, cesaretlendirir, hissettirir... Böyle Söyledi Zerdüşt bir kere okuyup bitirilecek değil, her okuyuşta farklı tatlar alacağımız bir kitap. Keyifli okumalar.
Böyle Söyledi Zerdüşt
Böyle Söyledi ZerdüştFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202037,8bin okunma
223 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Okuduğum ilk Gogol kitabı. Genellikle öykü kitaplarından pek hoşlanmam anlatılanların kopuk, yetersiz ya da bana tam olarak ulaşamadığını düşünürüm. Bu nedenle okumadan önce biraz tereddütlüydüm. Ancak karakterler, olaylar o kadar ilgi çekici ve anlatım o kadar canlıydı ki bir sonraki öyküyü merakla bekledim. Hikayelerde insanların davranışları, iç dünyaları, toplumsal ilişkiler, kurumlardaki ast-üst ilişkileri, pek çok şey gerçeküstü durumlar ve mizah yolu ile aktarılmış. Öyküler bir nevi dünyanın kötülüğü üzerine eleştiri niteliğinde. Gogol her öyküde yanlışı doğruyu, iyiyi kötüyü sorgulamamızı istemiş. Gogol bizi şaşırtıyor, güldürüyor, hüzünlendiriyor en çok da düşündürüyor. Tüm öyküleri severek okudum fakat beni en çok etkileyen portre oldu. Tüm okurlara tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar.
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,7bin okunma
Geri113
209 öğeden 196 ile 209 arasındakiler gösteriliyor.