Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Müslüman'ın namaz içindeki hareketleri, bilinçsiz bir alışkanlık haline gelmişse, o namazın sıhhati üzerinde düşünmek gerekir.
Müslüman Türk halkı modernitenin, -daha açık konuşalım; kapitalist, pragmatist modernitenin ki bu Amerikan versiyonudur- bütün nimetlerinden istifade etmek istiyor. Buna karşılık, kendi medeniyetinin temel değerlerini de yüreğinde saklıyor ama onları hayata geçirmek noktasında fevkalade isteksiz ve bilinçsiz...
Sayfa 194Kitabı okudu
Reklam
Mikroagresyon
Örtük ve açık olarak yapılan ayrımcılık ve tacizlere ek olarak Müslüman kadınlar mikroagresyonlara karşı daha savunmasızdırlar. Nadal ve çalışma arkadaşları (2012) mikroagresyonu şu şekilde tanımlamışlardır; “Bilinçli veya bilinçsiz olarak yapılan, hemen göze çarpmayan, marjinal ve ırkçı grupların üyelerine olumsuz ve onları reddeden mesajlar taşıyan bir ayrımcılık türüdür.”
Sayfa 33
Kendi özgüvenini yitirmek, aşağılık duygusu içinde batıya özenmek ve körü körüne bilinçsiz taklitlerle kendi özdeğerlerine yabancılaşmayı da beraberinde getirir. Kendi kültürüne, diline, dinine, sanatına, tarihine, müziğine ve içinde yaşadığı toplumuna ters düşer. Kimliğini kaybeder. Müslüman aydınlar ve yöneticiler bu hatayı yaparak kendi medeniyet alanlarına olan özgüvenlerini yitirdiler. Oysa kişi kendi değerlerini koruyarak ve kendine güvenerek, kimliğini kaybetmeden başka toplumlardaki medeniyet yeniliklerini almalıdır.
Sayfa 176
Çok üzücü.. Gerçekten..
Günümüzde misyonerlerin en aktif çalıştığı ülkelerden biri olan Gana, çok sayıda gencin Hristiyanlaştırıldığı bir bölgedir. Birçok bilinçsiz aile, çocukların cazip imkanlar ve yüksek kalitede eğitim veren bu Hristiyan kolejlerini göndermektedir.
Bilge okuduğu şeyi anlamak için bir adım geriye çekilip düşündü. Müslüman olmasına rağmen Hz. Muhammed’in bu sözünü hiç duymamıştı ama şimdi okuduğunda, bilgelikle söylenmiş bir sözün, bilinçsiz beyinlerde nasıl da yanlış yorumlanabildiğini, bir felsefenin nesiller boyu nasıl da özünden uzaklaşabildiğini düşündü. Gerçek bilgelerin üç beş kişi tarafından tamamıyla yanlış yorumlanarak deforme edilmiş felsefelerini sürüler halinde takip eden, hayvandan beter insanlarla doluydu dünya. Tenselliğin yasaklandığı bir toplumda idrakın bireyselleşememesi çok normal değil miydi?
Reklam
"Bu insanlar biz burada şerefimizle, namusumuzla yaşayabilelim diye savaşıyor, şehit oluyor, yaralanıyor, yanıyor, sakat kalıyorlar. Bizim de bir şeyler yapmamız gerek. Cansız, akılsız, vicdansız, bilinçsiz bez bebek miyiz biz? Böyle zor günlerde her insana büyük küçük görevler düşer. Bir kadının böyle bir zamanda evine gömülmesi ayıp olmaz mı? Benim payıma bu görev düştü. Yaptığım günah değil. Şunu da söyleyeyim. Eğer bu hizmet günahsa, biz bunun sonucuna razıyız. Devletin, milletin kurtuluşunun, şeref ve başarısının, kişisel kurtuluştan daha önemli, daha gerekli, daha hayırlı olduğuna inanıyoruz. Müslümanlık, sizin anladığınız gibi, sırf kişisel kurtuluş, yani bencillik dini değildir. Bir din böyle olamaz zaten. Müslüman sırf kendini, ahretini düşünen, başka hiçbir şeye, hiç kimseye, devlete, millete, vatana önem vermeyen, bencil biri olamaz. Bencillik insanın kendine tapınmasıdır ki en büyük günahtır. "
Sayfa 360Kitabı okudu
Türkiye'de Müslüman olmak ABD'de zenci olmaktan daha gergin bir hayatı yüklenmek demektir. Çünkü Müslümana gösterilen güler yüz emniyetsiz, Müslümana takınılan asık surat acımasızdır. Amerikalı zencinin ne olduğu yüzünden okunur, ama Türkiye'deki Müslüman belli kimseler karşısındaki sürekli zan altındadır: Acaba onun istediği gibi bir Müslüman mı, yoksa başka bir özellikte mi? Eğer Müslümanlar budala, bilgisiz, zekâca geri olduklarını ispat edebilirlerse o zaman toplumda genel bir güvenilirlik kazanıyorlar. Bu durumlarıyla Türkiye'deki olan biteni sorgulama ve işlerin hakkaniyete uygun yürüyüp yürümediği konusunda düşünceler yürütme mevkiinde bulunmadıklarını ifade etmiş ve dolayısıyla işlenen bir çok cürme bilinçli veya bilinçsiz, gönüllü veya gönülsüz katılabileceklerini kimilerine göstermiş oluyorlar. Ama eğer hem Müslüman kalıyorlar ve hem de Müslümanlıklarının bu toplumda haklı mesnedlere sahip olduğunu sosyoloji, tarih, felsefe, biyoloji, fizik alanlarındaki bilgilenmeleriyle dışa vurma faaliyetine giriyorlarsa o zaman "tenkile müstehak" sayılıyorlar.
_Kalbin yolu güzeldir ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır ama güvenlidir. Erkek en güvenli ve en kestirme yaşam tarzını seçmiştir. Kadın duyguların, hislerin, ruh hallerinin en güzel ama en sarp, en tehlikeli yolunu seçmiştir. Ve bugüne kadar dünya erkekler tarafından yönetildiği için kadınlar muazzam şekilde azap çekmiştir. O, erkeğin
_Tarih felsefesi, tarihin düşünme bakımından ele alınmasından başka bir şey değildir. Çünkü insan düşünendir; hayvandan bu noktada ayrılır, insanca olan her şeyde, insanca olduğu ve hayvanca olmadığı sürece, düşünme vardır; böylece, tarihle her türlü uğraşmada düşünme vardır. _Tarihe, objektif olarak yukardan bakılırsa, olay kuşbakışıyla doğru
Reklam
_Kitle, ilkel insan topluluğunun yeniden dirilişidir. Kitle psikoloji ilkel insan psikolojisidir. Bilinçsiz davranışlar, düşüncesizce menfaatlerinin peşine takılmak ilkel insan özellikleridir. Kitle yasası: Gerizekalılar, üstün zekalıları kendi seviyelerine çekerler. _Kitle, arsız bir çocuk gibidir. Özgüvenden, özsaygıdan ve sorumluk duygusundan
Babam Ali Kurban olur, bilinçli bir dinsizin çektiği bir kılıçla değil , bilinçsiz bir Müslüman'ın arkasından sapladığı hançerle.
İşte ey Müslüman kardeşim! Artık iyiden iyiye görmektesin ki, düşmanın uyumuyor. Seni dininden. İmânından, seni yüce Kur'anından koparmak için kah bilinçli, kah bilinçsiz olarak karşına çıkıyor ve şeytanla yarışa girmişçesine dessasine entrikalar peşinde koşuyor.
Batı'nın gelişimi
Özellikle, gerek maddi ve gerekse de ahlaki Dönüşüme yol açmış, daha dolaysız nitelikteki biçimlendirici unsurların büyük bir bölümü Batı'ya diğer bölgelerden gelmişti. Batı'nın daha sonraki gelişmesinin yolunu hazırlamış olan hayati nitelikteki buluşlardan bir kısmı (bilhassa, meşhur ilk büyük üçleme: barut, pusula ve matbaa), XVIII yüzyılda uygulamaya konmuş olan kamu hizmeti imtihan sistemi fikn gibi kesinlikle Çin'den gelmişti. Bu bakımdan Batı'nın, Sung Çin'inin başansız sanayi devriminin bilinçsiz bir mirasçışı olduğu görülmektedir. Yüksek Orta Çağ gibi erken bir dönemde Batı'da bilim ve felsefeye sayısız teşvik edici dürtüyle diğer Akdeniz-bilhassa İslam- toplumlanından gelen unsurlar, spesifik olarak daha az görkemli olsalar bile, aslında çok daha kapsamlıydı. İkinci bin yılın ortası itibariyle büyük oranda Müslüman himayesinde birikerek ortaya çıkan Afro-Avrasya ticaret ağının oluşturduğu devasa dünya Pazarı da en az bu kadar önemliydi
Sayfa 146Kitabı okudu
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.