Kitaplar zamansız varlıklardır, sonunda kendi içlerine bakıldıkta eskimek bilmezler, onlarla ilgili bizim dışarıda söylediklerimiz daha çok bizi ilgilendirir, onları değil.
Sayfa 305 - Yapı Kredi Yayınları, 1.Baskı Ekim 2020
Çocuğa her şey anlatılabilir, her şey… Büyüklerin çocuklara, hatta ana babaların kendi çocuklarına ne kadar az anladıklarını düşünerek şaşıyordum. Küçük olduklarını, henüz öğrenme çağında olmadıklarını bahane ederek çocuklardan hiçbir şey gizlenmemeli. Ne hazine, ne bahtsız bir düşünce! Babalar, çocuklarını pek küçük, bir şeyden anlamaz sanarak her şeyi gizledikleri hâlde, onlar her şeyi anlıyorlar. Büyükler, bir çocuğun en zor bir işte bile pek önemli öğütlerde bulunabileceğini bilmezler. Ah, Tanrım! Bu güzel, küçücük kuşcağız size güvenle, mutlulukla bakarken onu aldatmak ayıp değil mi! Onları kuş diye tarif ediyorum, çünkü dünyada onlardan daha iyi kuş yoktur.
Acaba hiç bizi doğurduğuna pişman oldunmu anne? Hiç hamileyken şöyle bir durup çok büyük bir hata mı yapıyorum dediğin oldumu kendine? Ya da acaba benim gibi bebek konusunda sen de kararlımıydın böyle.
İslam hakkında hangi Müslüman konuşursa genelde şunu söyler: Ah kardeşim ah! İslam nerde ... İslam aleminde bugün olup bitenler nerde? İslam çok iyi bir sistemdir; ne yazık ki bugün İslam ülkelerinde yapılanların İslam'la alakası yoktur. .. Çevremizde hep bu tür söylemlerle karşılaşırız. Halbuki bunu diyenler Kur'an'ın ne dediğini, neler içerdiğini de bilmezler. En cahil Müslüman bile bunu rahatlıkla söyler; adeta herkes bunu ezberlemiş durumda. İşte işin en zoru da, bir fikrin/inancın mahiyetini (teori ve pratiğini) bilmeden, kişinin/kişilerin gözlerini kapatıp rastgele inanmasıdır.
Ah bu rüzgârlar...!!
Bilmezler ki ben esintiye göre
şekillenirim...
Her bahar mutlaka hınzırca kırarlar dallarımı...
Ama ben onlara inat yeniden çiçek açar ,
Yeniden yeşillenirim....
İnsanlar delidir! Neyi niçin yaptıklarını bilmezler. Beyinlerinde bir diktatör vardır, onları hormonları yönetir ama bunun farkında olmazlar, kendi iradeleriyle davrandıklarını sanırlar...
". Birilerini özlemekten alıkoyabiliyor insan kendini, en azından hasreti görmezden gelebiliyor. Bir de hatıraları tetikleyen kendini bilmezler olmasa. Özlenen kişiyle beraber adımlanmış caddeler, onu yahut o günleri anımsatan filmler, şarkılar ve galiba en fecisi de rüyalar.."