Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne güzel anlattın Gökhan abi
bazen dünyayı içine sığdıracak kadar genişliyor yüreğim , bazen kendi çarpıntılarına bile dar geliyor . bazen küçücük bir gülüş bile yetiyor içimi ısıtmaya , bazen göklere yükselen kahkahalar bile yetmiyor yüzümü güldürmeye . bazen inanılmaz derecede uçarı , bazen iflah olmaz biçimde kanadı kırık oluyorum . insanları bilmiyorum . güvenli olduklarını bildiğim an sırtımdan vuruyorlar . artık hiç kimseye inanmayacağımı düşündüğümde bir sıcak yürek gelip buluyor beni . çoğu zaman kim oldukları belli değil çoğu zaman sandığımdan daha fazla yaşıyorlar bende . her zaman içlerindeyim ; ama insanları bilemiyorum . yalnızlığı bilmiyorum dünyanın ezici kalabalığı mı yalnız bırakır insanı , uçsuz bucaksız kıpırtısızlığı mı ? geçici bir hava boşluğu mudur hayatın içinde , yoksa her yeri kaplayan müebbet bir titreme mi ? kendimizin mi sorgusudur başkalarının mı mahkemesi ? seslerin kaybolup gidişlerini görüyorum ama yalnızlığı bilmiyorum ..
"Çocukken herkesten korkardım. Büyüdükçe korku yerini nefrete bıraktı. Kimilerinden sırf adilikleri yüzünden nefret ederdim, kimilerindense... Şey, bilemiyorum; nefret ederdim işte. Ancak şimdi tüm insanları bambaşka bir bakış açısıyla gözlemliyorum. Hepsine acıyorum. Onlar için üzülüyorum. Neden böyle hissettiğimi bilmiyorum ama bunun insanın gerçeği olduğunu fark ettiğimden beri kalbim daha yumuşak; artık insanları kötülükleri ya da iğrençlikleri için suçlayamıyorum."
Sayfa 25
Reklam
BİR FAZİLET İFADESİ : BİLMİYORUM (1)
İnsanları bilmiyorum . Güvenli olduklarını düşündüğüm an sırtımdan vuruyorlar. Artık hiç kimseye inanmayacağımı düşündüğümde bir sıcak yürek gelip buluyor beni. Çoğu zaman kim oldukları belli değil... Çoğu zaman sandığımdan daha fazla yaşıyorlar bende. Her zaman içlerindeyim; ama insanları bilemiyorum.
"Bu aşk bahsi "Kâl ilmi değil hâl ilmidir" biliyorum ve ben de hâline bakıp da aşkı göreceğim bir derviş meşrep insan arıyorum. Lakin var mı, bulur muyum, bulsam da tanır miyim? Bilmiyorum, bilemiyorum, bilmediğime seviniyorum."
Sayfa 43 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
"Bilmiyorum albayım. Ne olacağını ben de bilemiyorum."
Sayfa 268Kitabı okudu
Geceyi bilmiyorum. Kopkoyu bir karanlıktan mı ibarettir, yoksa ışıldayan yıldızlardan mı? Karanlığın içindeki ışık mıdır, yoksa ışığı boğan karanlık mı? Her şeyi görünmez kılan bir zalim midir, yoksa düşüncemizi derinleştiren acı sözlü bir dost mu? En çok onun içinde var oluyorum; ama geceyi bilemiyorum...
Reklam
"... Ben kendimden söz ediyordum. Gece burada tek başına bir adam düşün, işte ya kitap okuyor ya da bir şeyler düşünüp öylece oturuyor. Bazen düşüncelerini birine söylemek ister doğru mu yanlış mı diye ama kimsesi yoktur işte. Bir şey görünce bile onu gördüğünden tam emin olamaz gösterecek kimsesi olmadığından. Yanındakine dönüp 'Gördün mü sen de?' niye soramaz ki. Bilemez ne gördüğünü. Soracak kimsesi yoktur ki. Ben de burada bir şeyler gördüm. Sarhoş da değildim. Uyukluyor muydum onu bilmiyorum. Yanımda biri olsaydı, 'Uyukluyordun.' derdi belki bana, ben de o zaman 'Tamam.' derdim kendi kendime 'Öyle bir şey görmemişim.' Ama şimdi hiç bilemiyorum görüp görmediğimi."
Bilmiyorum albayım. Ne olacağını ben de bilemiyorum..
Her Sabah Ben...
Bu sabah evden çıkmam neden bu kadar uzun sürdü? Nasıl oluyor da bunda bile bocalıyorum? Uyanmak giderek daha da zorlaşıyor, hemen hareketlenemiyorum, tepki veremiyorum, dikkatimi toparlayamıyorum. Bugün sıradan bir güne hazırlanırken ipin ucunu kaçırıyorum ve ne seçeceğimi umursamasam bile dolabın önünde kararsızlık çekiyorum. Keyfini çıkarmadan ayakta kahvaltı ediyorum, elma dilimliyorum ama dilimleri tabağa koymadan yiyorum, canım ikinci bir kahve çekiyor mu bilmiyorum, kendimi huzursuz hissediyorum, neyin ucundan tutacağımı bilemiyorum. Böylece on beş dakika geçiyor, sonra bu yarım saat oluyor.
... Bu kadar güçlü bir şekilde hayatta olmak, hayatımın tadını çıkarmak, düşünmeden ve neredeyse hiçbir şey hissetmeden böyle tatmin olmak bana kendimi korkunç hissettirdi. Bu havailik mi, kıt görüşlülük mü yoksa bencillik mi bilemiyorum, nasıl olmak gerektiğini bilmiyorum...
Sayfa 142
Reklam
Bilemiyorum yıllardır neredeyim? Her gün yediğim ekmek, susayıp içtiğim su, Kolundan tutup gitmek istediğim kadın, Yaşamak kaygısı, gök hasreti, ölüm korkusu, Ve Rabbim senin adın! Yıllar var ki içindeyim hayatın. Anıyorum gençliğimi, özlüyorum çocukluğumu, Fakat bilemiyorum yarını. Bilemiyorum Rabbim, maksadını, kararını. Hepimiz işte dünyandayız, Yataktaki hastamız, topraktaki ölümüz; Neyiz, ne olacağız? Bir şey bilmiyorum ... Nefes almaktayım yalnız. Rabbim! Beni yaratmışsın, İnsan şeklinde görünürüm, Terlerim yazın, üşürüm kışın, Düşünürüm, düşünürüm...
Sayfa 18 - Can Yayınları
Senin ihanetlerin yüzünden neden böylesine acı çektim, bilmiyorum, daha doğrusu nedenini biliyorum, ama neden böylesine acı çektiğimi sana anlatabilmek için seçmem gereken sözcükleri bilemiyorum.
Sayfa 128
Bu menkıbeyi her okuyuşumda kimyam bozulur... Okuyun!
Ebü'l-Leys Semerkandî hazretleri [kuddise sırruhû] anlatıyor: Bir defasında Bağdat'ın zenginleri Mekke'ye hacca gitmeye karar verdiler. Bağdat'ta fakir bir dokumacı vardı. O da hocaların Mekke'ye gideceğini duyunca kendi kendine şöyle dedi: "Ben de onlarla birlikte hacca giderim. Zenginlerin malı varsa,benim de
"Benim yerimde olsan sen ne yapardın?" "Bilmiyorum. Ben kendi adıma ne yapacağımı dahi bilemiyorum."
Sayfa 62 - Yapı Kredi Yayınları
Göğsümde yürek yerine ne taşıdığımı bilmiyorum, neden hiç durmadan haykırdığını, onu nasıl yatıştıracağımı bilemiyorum.
1.255 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.