Kitaplığımda bulunan, Atsız külliyatının bir parçası olan bu eseri, sevgili @CharlesBaudelairee ve @_A_Y_ 'nin düzenlemiş olduğu etkinlik vesilesiyle aradan çıkarmış oldum. Incelemeye geçmeden önce bu iki güzel insana da teşekkürlerimi sunarım...
Gelelim incelememize! Atsız Bey'in bizzat kaleme aldığı bir kitap değil elbette bu eser; adından da anlaşılacağı üzere Aşıkpaşaoğlu'nun kaleme aldığı bir Tevarih-i Âli Osman, yani Osmanlı tarihi. Aşıkpaşazade, Sultan II.Murad ve Sultan II.Mehmed devirlerinde yaşamış, dönemin olaylarını bizlere aktaran önemli bir tarihi tanıktır. Eserinde Osman Gazi'den başlayıp Sultan Fatih'e gelen tarihi süreci ele almış. Elbette Fatih ve babası II.Murad devirlerinin canlı tanığı konumunda iken, geri kalan tarihi kesiti de etraftan topladığı birtakım bilgi ve rivayetlere dayandırarak aktarmıştır. Hatta bu anlamda Yahşi Fakih'e ait bir Menakıbname'den dahi bahsediyor.
Eserin büyük kısmını elbette siyasi olaylar kapsıyor. Fakat devletin kuruluşu, askeri, idari ve mali teşkilatın tesisi noktasında da birtakım kıymetli bilgileri vermekten geri durmuyor. Benim en çok dikkati çeken nokta ise, Aşıkpaşa'nın her fırsatta üstüne basa basa ifade ettiği "Türklük" kavramı. Elbette Osmanlı hanedanının ve devletinin bir Türk devleti olduğu noktasında hiçbir şüphemiz yok ancak Aşıkpaşazade'nin bizzat kendisinin ağzından bunu duymak, dönemin zihniyeti ve kökenlerine bakış noktasında oldukça somut bir delil teşkil etmiş oluyor...
Tarihe merakı olanlar için oldukca keyifli bir okuma olacağı fikrindeyim, ayrıca Atsız Bey'in çevirisinden okumak daha da keyifli olacaktır.
Serkan Acar 'ın "Bu kitabı mutlaka okuyun," diye diye başımızın etini yediği, ama ders puanlama mantığı, yapılan zorla baskı ve vizyonsuzluğum yüzünden okumayı erteleyip, aklımda yer etmiş kitaptır. Açıkçası o zaman okumadığım için pişman değilim, çünkü şu an okuduğum keyfi alamayacak ve alan bilgisi
