Serkan Acar 'ın "Bu kitabı mutlaka okuyun," diye diye başımızın etini yediği, ama ders puanlama mantığı, yapılan zorla baskı ve vizyonsuzluğum yüzünden okumayı erteleyip, aklımda yer etmiş kitaptır. Açıkçası o zaman okumadığım için pişman değilim, çünkü şu an okuduğum keyfi alamayacak ve alan bilgisi eksikliğim yüzünden tarihe gerekli olan akademik bakış açısını muhtemelen kazanamayacaktım. Kitabı okuduktan sonra hocamın ne kadar değerli bir tarihçi olduğunu bir kez daha anladım. Kısacası bir üniversitenin Tarih Bölümünde metodoloji eğitiminde bir tarihçinin bu kitabı ders kitabı olarak kullanılıyorsa bilin ki orada nispeten iyi bir tarih eğitimi veriliyordur.
Kitabın saçma kapağına baktığınızda "Aa! ne güzel Mısır'ı anlatacak" diyebilirsiniz. Böyle olmadığını, kitabın asıl amacının Tarih Metodolojisini (Tarih yöntembilimi) anlattığını görünce üzülebilirsiniz. Kitap Edward Hallett Carr'ın çeşitli eğitim kurumlarında verdiği konferanslarındaki makalelerin derlenmesiyle oluşan bir yöntembilim kitabıdır (Tarih lisans eğitimi olmayan birinin elinden çıkan gerçekten başarılı bir yapıt). Kitap, Tarihi inşa üzerine durmaktadır. Tarih aynı şeylerden mi oluşur? Tarihte nesnellik mümkün müdür? Tarihten ders çıkarılabilir mi? bu soruları sorarken, Tarih'in bir bilim olarak nasıl temellendirileceğini göstermeyi amaçlar. Carr, tarih yazanın kabulleri, görme biçimi ve kültürel kimliğinin tarih karşılaşmasında indirgemeci ve seçici olabileceği üzerinde durarak, yapısalcılık eleştirisi yapmış, bütünlükçü bir tahlil anlayışının eksikliğinden yakınmıştır. Realistleri ve ütopyacıları eleştirir. Realistler sadece var olanı tespit etmekte ama onun olması gereken noktasına çözüm üretmemektedir. Ütopistler ise sadece olması gerekenin altını çizerken gerçekçi yaklaşmamaktadırlar. İşte bu noktada Carr, gerçekçilik ve ütopyacılık arasındaki ilişkinin dinamik ve diyalektik olduğunu savunmaktadır. Uluslararası ilişkiler ancak bu şekilde daha iyi hale getirilebileceğini düşüncesini savunur. Yani Carr bize araştıranın (insan) araştırdığıyla (insan) aynı kökene sahip olmasındaki çıkmaz üzerine sonu gelmez tartışmaları felsefi bir şekilde düşündürtmektedir. Ders kitabı olarak okutulmasa herkesin çok sevebileceği kitap. Tarihle yakından ilgili olmayanlar için dili biraz ağır felsefi dil kullanılıyor olmasından dolayı sıkılabilirsiniz.
Son olarak şunu belirtmek istiyorum. Tarih öğretmeniyim, şunu net bir şekilde gördüm. İnsanların duymayı istediklerini söylediğinizde iyi bir tarihçisiniz, aykırı şeyler söylediğinizde ise "sen bilmiyorsun gardaş, bak şu olay böyle..." denmeye başlanıyor. Oysa memlekette herkes tarihi kulaktan duyma boktan propaganda dizilerden öğrendikleri bilgilere sahip, sonra kahvede okey masasında götünün üstünde oturup sözde gerçeği bulduğunu zanneden dayı gelip ahkam kesme cüreti gösteriyor. Tarih biliminin büyük sorunları var. En önemlisi tarafsızlık. Osmanlı tarihini araştıran biri bugünkü siyasi konjonktüre ters bir şey yazdığı zaman "oooo sen bizim ecdadımız hakkında nasıl ileri geri konuşursun?" deniyor. .Çoğu tarihçi bu toplum baskısına, aldığı eğitime rağmen, boyun eğiyor. Al işte gitti tarafsızlık, objektiflik ilkesi. İkinci büyük sorun ise olayların yaşandığı döneme göre değil de bu güne göre değerlendirilmesi ki bunu en çok yapanlardan biri Şems'ül Meali. Olayları manipüle ederek, bugünü dikkate alarak anlatmak ancak kitleleri kandırmaktır. Ancak iyi bir tarih bilgisine sahip birini kolay kolay kimse kandıramaz. Özetle, ben iyi bir tarih okuyucusu, bilicisi olmak istiyorum diyen varsa yabancı kaynaklarla birlikte araştırıp okumalı. Tarih metodolojisi bilmeli. Sikkoş dizileri, kişileri izleyerek tarihçi olamazsınız.
Bundan sonra biraz incelemenin dışına çıkacağım, çünkü bu incelemenin bir kısmını ünlü akademisyenler, yazarlar, düşünürler tarafından "Tarih nedir?" tanımının yapıldığı tarih tanım koleksiyonuma yer vereceğim.
“Tarih nedir?” sorusuna yanıt ararken, genel kabul görmüş tek bir tarih tanımı olmadığını belirtmek gerekir. Çünkü tarihin çalışma alanı sınır tanımadan genişlemekte ama bu bilimin tanımı ve işlevi konusunda tarihçiler arasında bir görüş birliğine varılamamaktadır. Bu yüzden, Batı dillerinde kökenini İbranice “araştırılmış haber” anlamına gelen “istoria” sözcüğünden alan tarihin günümüze kadar birçok tarihçi tarafından farklı ve hatta bazen birbirine fazla benzemeyen tanımı yapılmıştır.
"Tarih bugün ile geçmiş arasında bitmez bir diyalog."
"Tarih doğrulanmış olgular kümesidir.”
Lucien Febvre
“Tarih, zaman içinde insanların ilmidir.”
Marc Bloch
"Tarih, çevremizi saran ve bizi meşgul eden bugünün kaygı, sıkıntı ve sorunları adına geçmiş zamanların sorgulanmasından başka bir şey değildir."
Michael Stanford
“Tarih hafızaya bir yük değil, ruhun aydınlanmasıdır.”
Lord Acton
"Geçmiş, hayatın bir tekamülü olarak gelecek hakkında düşünmeyi sağlar."
Zeki Velidi Togan
"Tarih, bir olayın tarihini bilmek değil, olayları değerlendirmek ve ders almaktır.”
Ahmed Cevdet Paşa
“Görünür âlemde zuhura gelmiş olup geçen günlerin tecrübesiyle öğrenilen hadiselerin bilinmesi.”
Ahmet Vefik Paşa
“Tarih, coğrafyanın dördüncü boyutudur, ona zaman mana verir.”
Hendrik Willem Van Loon
“Tarihin en çekici ve esrarengiz tarafı, değişen çağlarla birlikte her şeyin tamamen farklılaşması, fakat hiçbir şeyin değişmemesidir.”
Aldous Huxley
"Tarih, tarihçilerin yaşantısıdır. Tarihçiden başkası onu 'yapamaz': Tarihi yapmanın tek yolu, onu yazmaktır."
Michael Oakeshott
"Tarih istediğimiz her kelimeyi yazabileceğimiz, bir çocuğun harf kutusudur."
James Anthony Froude
"Tarih bir dönemin öbüründe kayda değer bulduklarının yazımıdır."
Jacob Burckhardt
“Tarih, geçmişi yargılamaktan başka bir şey değildir.”
Alain
“Herkes tarih yapabilir ancak sadece büyük bir adam tarih yazabilir.”
Oscar Wilde
“Tarih, insanın evrimlerinin ve bunların yaptıklarının anlatılmasıdır.”
Ernst Bernheim
“Tarih, başka başka insanlara ve zamanlara rastlayan vak'aların tekrarlamasından başka bir şey değildir.”
Thomas Carlyle
“Tarih; çoğu hilekâr olan hükümdarlar ve çoğu ahmak olan askerlerin yol açtıkları çoğu önemsiz olan olayların çoğu asılsız olan hikâyesi.”
Ambrose Bierce
“Tarihten hiçbir şey öğrenilemeyeceğini, tarihten öğreniriz.”
Bernard Shaw
“Büyük adamlar tarihi, tarih de büyük adamların yaptıklarını süslemiştir.”
La Bruyere
"Tarih, üzerinde uzlaşılan yalanlar kümesidir."
Napoleon Bonaparte
“Tarih; okuyana, kendi gözünün görme derecesine göre, yol gösteren bir kılavuzdur.”
Jean-Jacques Rousseau
“Tarih, her şeyin tarihle doğrulanabileceğini doğrulamaktadır.”
Voltaire
“Tarih, insanların düşlerinin en aydınlık olanlarını gerçekleştirmek için giriştikleri, umutsuz bir çabadan başka bir şey değildir.”
Albert Camus
“Tarih çok az insanın yaptığı, geri kalanların da tarla sürdüğü veya su kovaları taşıdığı bir şeydir.”
Yuval Noah Harari
“Tarihi öğrenmeyenler, onu tekrar yaşamak zorunda kalırlar.”
Norman Cousins
“Tarih okumak; insanları bilge, şiiri espirili, felsefeyi derin düşünceli, ahlâkı ciddi yapar. Mantık ve belâgatta tartışma niteliği sağlar.”
İbrahim Şinasi
“Tarih, insanlığın öğretmenidir.”
Johann Friedrich Herbart
“Tarih, yüzyılların tanığı, gerçeğin ışığı, yaşamın efendisi ve geçmişin habercisidir."
Marcus Tullius Cicero
"Geçmişler geleceğe suyun suya benzemesinden daha çok benzer."
"Tarih insanın sosyal yaşamının incelenmesi, sosyal yaşamının zaman ve mekânsal sınırları içerisinde anlaşılmasıdır."
İbn-i Haldun
“Tarih, bugün var olan toplumsal ilişkileri yorumlamaya yarayan bir araçtır.”
John Dewey
“Tarih zamanların ışığı, olayların hazinesi, gerçeklerin tanığı, iyi nasihatlerin ve tedbirin kaynağı, davranışın ve adaletin kaidesidir.”
Montesquieu
“Tarih, büyük adamların değil, toplumsal sınıfların arasındaki savaşın anlatımıdır.”
Karl Marx
"Geçmişi yargılamak, gelecek çağların yararı için bugüne yol göstermek gibi yüce bir görevi tarih üstlenemez. Tarih yalnızca ne olduysa (nasılsa) onu öyle göstermek ister."
Leopold Von Ranke
"Nasıl haşhaş, eroin müptelalığının ham maddesiyse, tarih de milliyetçi, etnik ya da fundamentalist ideolojilerin ham maddesidir."
Eric J. Hobsbawm
“Geçmişini bilmeyen, yani kendini tanımayan bir toplum, tıpkı hafızasını kaybetmiş, akıntıya kapılmış gibidir.”
Mübahat Kütükoğlu
"Tarih, bize önceden görme imkânı pek vermez, fakat zihnin bağımsızlığı ile ortak olduğundan bizim daha iyi görmemize yardım edebilir."
Paul Valery
“Tarih, geçmişten bize ulaşan günümüzde ortaya çıkan tenkitçi ve yorumcu bir anlayışıyla incelenen kalıntılardır.”
Frederick Jackson Turner
“Her tarih çağdaş tarihtir ve her tarih eseri bir anlamda yazıldığı zamanı anlatır."
Benedetto Croce
"Tarih, yavaş yavaş birbirleriyle rekabet eden iddia ve karşı iddialardan oluşan bir bataklık."
Peter Novick
“İnsanı insan yapan tarihe sahip olması değil, kendi tarihinden bir şeyler öğrenebilmesidir.”
Ömer Hayyam
“Geçmişte meydana gelen olaylar hakkındaki belgelerin verileridir."
Will Durant
“İnsanların yaptıklarının zamanla sönüp gitmemesi."
Herodotos
“Tarih, bir anlamda halkların kutsal kitabıdır.”
M.İ. Karamzin
"Gerçeğin kaynağı, tarihtir; zamana denk olan, olayları saklayıp koruyan, geçmişe tanıklık, şimdiki zamana örnek teşkil eden, geleceğin habercisi tarih."
Miguel de Cervantes
"Tarih, insanın denetimi altında tuttuğunu hayal ettiği mukadder bir akıştır."
Emil Michel Cioran
“Tarih bir tutkudur, azaptır, kurbanları sürüyledir.”
Albert Caraco
“Tarih eski hataları tekrarlayan yeni insanlardan ibarettir.”
Sigmund Freud
“Tarih geçmişin gelecekte bıraktığı bir yankıdır.”
Victor Hugo
“Tarih, yaşamımız olan temel gerçeğin sistematik bilimidir. Dolayısıyla, içinde yaşadığımız en kesin güncelliğin bilimidir.”
José Ortega y Gasset
"Tarih, yok olanla değil bir zamanlar var olanla ilgilidir."
Cemal Kafadar
"Tarih, geçmişte neler olup bittiğini bilmek için okutulmaz. Tarih öğrencinin gelecekte, kendi milletinin hayatını sağlamak için takip edebileceği yolu öğrenmesi için öğretilir. Esas gaye budur. Tarih, bir amaca ulaşma araçlarından biridir."
Adolf Hitler
"Tarih, yargılar ortaya koymak için değil "dünyayı ve olayları anlamak" için bir araçtır. Anlamak ve anlamaya çalışmak tarihin en temel dinamiğidir."
Taha Niyazi Karaca
"Tarih bir tahriften ibarettir. Tarih, geçmişten geleceğe uzanan ve bugün gördüğümüz bir rüyadır. Bütün rüyalar gibi tarih de yorumlanabilir; ama görülürken değil."
Oğuz Atay
“Tarih ikna etmek için değil, izah etmek için yazılır.”
Lâtin Atasözü
“Tarih insanların anıları üzerine yazılan döngüsel bir şiirdir."
Percy Bysshe Shelley
“Tarih, tarihe hizmet etmiş olanları yaşatmakla vazifesini görür.”
Afet İnan
"Tarih, yapısı itibariyle daima tek taraflı bir tutanaktır."
Dan Brown
“Tarihten nefret etmiyorsun, lisede sana öğretilme şeklinden nefret ediyorsun.”
Stephen E. Ambrose
Görüleceği üzere tarihin tanımı hakkında birçok farklı yorum olsa da “geçmiş” kavramının tarihin vazgeçilmez unsuru olduğu açıktır. Benim için ise tarih; kavimlerin hayatta kalma yarışında başarılı olmak ve öne geçmek için dövüştükleri ve bunu da benliklerini koruyarak yapmak zorunda oldukları bir arenadır.
Peki sizin için Tarih nedir?
Tarih Nedir?Edward Hallett Carr · İletişim Yayıncılık · 2018663 okunma