Amerika farklıydı. Amerika geçmişi şu kadarcık umursamadan, gürül gürül akan bir ırmaktı. Bu ırmağa girebilir, günahlarımın dibe çökmesini bekleyebilir, suların beni çok uzak bie yere taşımasına izin verebilirdim. Hayaletlerin olmadığı, anıların, günahların bulunmadığı bir yere.
Sayfa 127Kitabı okuyor
Karanlıkta
Akıp giden bir ırmaktı
Gövden..
Yaşamı hissetmiyordum; değer yargılarıyla ilgili her kavramın dolaşımı, bende, kurumuş bir ırmaktı.
Tarihi Çeşme
Bir ırmaktı sele karıştı
Çeşmelerden aktı ele karıştı
Bahçeler tazelendi yele karıştı
Geçti o günler geçti ile karıştı
İçenler suyundan ömür dilendi
Kömür gözlü yavuklular başında dineldi
Dut ağacı ile sırt sırta bir ömür direndi
Bir acı yel esti, geçti o günler geçti
21.4.2024
bubisanat.com/@siircoksever
...yatağına sığmayan toy bir ırmaktı şimdi.
Sayfa 65
Blackmoor Vadisi'nin sırrı en iyi çevredeki tepelerden bakılınca çözülürdü.
Bütün bu yatay düzlemi oluşturan ırmaktı. Daha yükseklerden çalıp, parça parça taşıdığı toprakları buraya yığmıştı. Şimdi ise yaşlanmış, incelip daralmış bir halde, bütün bu eski çapullarının ortasından yılan gibi kıvrıla kıvrıla akıyordu yorgun argın.
Sayfa 145 - Amaç Temel Yayınları, 1987. Çeviri:Suna GülerKitabı okudu
"Gençliğim ......... bir çölde akıp giden başıboş bir ırmaktı."
"... Gençliğim allahsız bir çölde akıp giden başıboş bir ırmaktı..."
Sayfa 37Kitabı okudu
O gece sevgim bir coşkun ırmaktı,
Kalbimden taşarak o kalbe aktı;
Gözlerime en keskin bakışla baktı:
"Ben de seni Atsız, ben de .."der gibi...
Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Öyle pek matah bir ırmak değildi ama, elimizdeki tek ırmaktı.
TUZAKLARDA
harabe güller kaldı yaşadıklarımızdan
adını koydukları her şeyde ihanet vardı
düşler mi uzun günler mi diyorduk
kara gömlekler giydirilmiş gençliğimize
tarihten gömlekler biçiyorduk
Sayfa 39 - Muhit Kitap
Onun acısı her geçen gün daha da kabaran,taşkınlaşan bir ırmaktı.Ailesine artık hiçbir hayrı yoktu.Çalışmıyor,dua etmiyor, doğru dürüst yemiyordu.
Şu dünya âlem dedikleri gölgelikte, gerçek gerçek içinde; gölge gölge üstüneydi. Her şeyin, gelip geçici bir gölge olduğuna iman etti. Haklıydı Hazret-i Mevlâna, dünya bir ırmaktı, biz bu ırmaktan dışarıdaydık aslında ve ırmağa düşen sadece gölgemizdi.
