Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sonunda anlıyorum; biliyorum ki ancak ve ancak eksik kalmış düşünceler ve anılar, eksik diye tanımlanan cümlelere gelip oturabilir. Ve sanıyorum ki, Naoko’yla ilgili anılarım her geçen gün biraz daha silindikçe, onu gitgide daha iyi anlıyorum. Şimdi benden niçin onu unutmamamı istediğini biliyorum. Kuşkusuz bunu o da biliyordu. Onun bende kalan anısının er ya da geç silineceğini. İşte bunun için böylesine üzerinde durmuştu. “Beni hiç unutma. Benim yaşadığımı aklından hiç çıkarma.” Düşündükçe, içimi derin bir keder kaplıyor. Çünkü o, Naoko beni sevmiyordu.
Pdf
Varsın bu yokluklar, bu çaresizlikler biraz daha bastırsın. Nasıl olsa güneş hiç batmamacasına doğacak bir gün. Er geç aramızdaki kalın duvarlar yıkılacak...
Sayfa 267
Reklam
Neden? diye yineledi, gözlerini ayaklarının dibine, yere dikerek. Biliyorum, evet, omuzlarımdaki yükü azaltırsam kendimi biraz hafiflemiş hissedeceğimi biliyorum. Bana söylemen boşuna. Ama, anlıyor musun, bunu şimdi yaparsam, paramparça bulurum kendimi. Ben hep böyle yaşadım, o halde, başka türlü yaşamamı nasıl istersin benden? Eğer kendimi koyuverirsem, bir daha eskisi gibi olamam. Un ufak olurum... Ve sonunda da buharlaşırım. Niçin anlamıyorsun ki? Ve hep benimle ilgileneceğini nasıl söyleyebiliyorsun, bunu anlayamadıktan sonra? Susuyordum. – Ben senin sandığından çok daha derinden etkilenmiş durumdayım. Karanlığın ve soğuğun içinde yitip gitmişim... Söylesene bana, niçin o gün benimle yattın? Niçin beni yüzüstü bırakmadın?
Pdf
“ Hayat ne zaman karmakarışık bir hal alsa, ya da üzerimdeki baskı ne zaman başa çıkabileceğimin ötesine geçse, babam bana her şeyin bir nedeni olduğunu hatırlatırdı. Bana bu dünyanın ötesindeki dünyayı görmeyi ve var olan ama göremediğimiz bir dünyaya inanmayı öğretti. Her zaman şunu söylerdi: tanrı hiçbir zaman baş edemeyeceğin şeyler vermez. Onun verdiği her dersi bağrına bas ve her dersle biraz daha büyü.”
Temiz sudan mahrum bırakılmak
İsrail askerleri topraklarını genişletmek için Filistin halkını mahallelerinden sürmeye çalışıyor. Bu gayeye ulaşmak amacıyla piramitin en altındaki insani ihtiyaçlar noktasında zulmederek hedeflerine ilerliyorlar. Temiz Su içememeleri için Müslümanların semtlerinde su tesisati bulunmamakta. Bahçelerinden kuyu suyu içmek zorunda bırakılıyorlar. Yalnız bununla da bitmiyor. Kuyu derinliği sürekli ölçülüyor. Sadece yüzeye yakın topraklı suyu içmelerine izin veriliyor. Kendi çabalarıyla biraz daha kuyu derinliğini arttırmak, daha temiz suya ulaşmak isteyenler fark edildiğindeyse tarifsiz eziyetlere ve cezalara çarptırılıyorlar. Tabii kuyularına da zarar veriliyor. Böylece zulüm boylanmaya, diğer Müslümanlar için de gözdağı olmaya devam ediyor. (Ayşe Mercan Kara)
Bir kalp ağrısı, bir önsezi. Biraz daha sıkışsa göğsünün sol tarafı, bir ah bile çıkacak değil, öyle bir acı ki!
Reklam
" Hayatıma hayat diyemem artık Sarı yazgım her sonbahar onu biraz daha fazla , ömür yaptı . Maviye de , yeşile de dili dönmez ömrümün artık. "
Yumuşak huylu, cömert kimseler; zorba yaradılışlı olanlardan sadece biraz daha bencildirler.
"Ademoğlu ahir ömründe en çok oturuyor galiba. İnsanların hafızamdaki fotoğrafları genelde otururken çekilmiş. 'Oturmaya da kalsaydı,' dediklerim de var ' Keşke biraz daha öyle otursaydı,' dediklerim de... En çok da bunlar oturmuş içime. Oturmak da ne acayip kelime...
Sayfa 16 - İletişim Yayınları
Arada sallanacağız, arada düşeceğiz ve bu olduğunda şükredeceğiz. Yaşam bizi bir hikayemizle daha yüzleştirdiğini için, o her ne ise onunla göz göze gelip, temizleyip biraz daha gerçekte yaşabilme fırsatını yakaladığımız için şükredeceğiz.
Sayfa 255Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.