Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bilmem yalnızlık efendi ile aranız nasıl? Benim oldum olası iyidir. Severim kendisini, zannımca o da benden memnundur. Yalnızlık efendi uzunca boylu, titiz, temiz, ve bakımlıdır. Çok yakışıklı sayılmaz belki, fakat hayli alımlıdır. Kıyafetlerini nerede diktirir bilmem, ama giyimi kuşamı farklıdır. Hayatımda tanıdığım en donanımlı, en kültürlü,
“Yani... beni rahat bir kız sanmayın. Sizinle çok güzel sohbet ettik. Ben... şu benimle ilgili sözlerinizden biraz ürksem de... hoşlandığımı gizleyecek değilim. Moralimi biraz olsun yerine getirdiniz. Belki de sırf bunun için öyle konuştunuz.” “Kendini gerçekten çirkin mi görüyorsun?” “Çirkin olmadığımı biliyorum. Ama ne annem ne de ablam kadar güzelim...” Genç adam gülümsedi. “Bu hangi kişinin gözüyle baktığınla alakalı bir şey...” dedi duru bir tonla.
Reklam
330 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Lise yıllarından beri sohbet ettiğim insanların önemli bir kısmının "İleride bir gün, bir köye yerleşmek, doğal ürünlerle beslenmek ve küçük bir kütüphane kurup ömrünün sonuna kadar kitap okumak" gibi hayalleri vardı. Benim de hakeza böyle bir hayalim var. Daha bu hayali gerçekleştiren ya da nasıl gerçekleştireceğine dair somut bir şeyler söyleyen kimseye pek denk gelmedim. İşte bu kitapta ana karakter bunu gerçekleştiriyor. Üstelik karakterin bizden biri olması ve güncel olması bizim de nasıl gerçekleştirebileceğimize dair güzel ipuçları veriyor. Kitapta biraz polisiye tadı var. Birbirinden bağımsız iki olay var ve bunların sonunu merak ettirdiğinden dolayı sürekleyici bir kitap. Fakat bana göre olaylar baş karakterin tespitlerinin, psikolojik tahlillerinin gölgesinde kalmış. Tahlilleri o kadar gerçekçi ve güzel ki bence böylesi daha iyi olmuş. Diğer karakterler de çok iyi seçilmiş. Ama ana karakter bir başka olmuş. Herhalde 200 sayfa daha Ahmet'i anlatsa sıkılmadan okurdum. Kitabın Türkçe olması benim için ayrı bir güzellik. Çünkü bir kitabı yazarın yazdığı dilde okumak, kurduğu cümlelerin direk o yazara ait olduğunu bilmek hissi okurken daha çok etkiliyor. Kısacası bu türde kitapları okuyorsanız Kardeşimin Hikayesini de okumanızı öneririm.
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019104,9bin okunma
Günümün Kitabı: 1000kitap.com/kitap/Hece-Hece... Bugün akşam işlerimi bitirince kampüste 'Yeşil Vadi' denilen göl kenarına indim. Süt Kardeşler'deki Yeşil Vadi değil yanlış anlamayın :) Biraz yürüdüm,güzel bir yere oturup kitabımı çıkardım.Ve yaklaşık 10 dakika kadar okumaya başladım.Hava da tam kıvamında,çiftler el ele göz göze..Kitabımı okurken burada yaptığım şeyler falan aklıma geldi.Sonrasında ise -nerden aklıma geldiğini hatırlayamadım- Çiğdem hanım geldi.Dedim ''Bir arayayım şunu,halini hatrını sorayım.'' diye. Birkaç dakikacık konuşuruz diye düşünüyordum.Düşünmez olaydım.Karşımda nasıl ''Şapşik'' bir kız çıktı anlatamam :) En az yarım saat telefonda sohbet ettik.Bana çıkardığı bu şiir kitabından ve yazmaktaki yeteneklerinden bahsetti.Epey konuştuk..ve şunu anladım ki..''Daha konuşacağımız çok şey var.''
Çiğdem Horat
Çiğdem Horat
sevgili yazarımıza buradan ve buradan (
Çiğdem Özdemir
Çiğdem Özdemir
) ulaşabilirsiniz. :) DN: Takma adını şimdi görüyorum. ''cito'' yapmış ya.Hakikaten şapşik bu kız :)
'Okumadığımız İçin Televizyonlarda Saatlerce Evlendirme Programı İzliyoruz' (Biraz uzun ama lütfen okuyun.) Tiyatro ve sinema oyuncusu Sümer Tilmaç, bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunamayacağı, fikir sahibi olmak için de bol bol kitap okumak gerektiğini söyledi. Tilmaç, "Bizim en önemli sorunumuz okumamak. Kitap okumadığımız için
120 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Fena değil diyebileceğim bir bilim kurgu romanı. Zaman gezgini lakaplı bir adam arkadaşları ile sohbet ederken bir zaman makinesi yaptığını söyler ve kimse ona inanmaz. Prototip olan bir cihazı gözlerinin önünde kaybeder. Ve yarın tekrar buluşmak ister. Buluşmaya geldiğinde her tarafı yara bere içindedir. Ve hikayesini anlatır. Gerçekten zaman yolculuğu yapmıştır ve 800000 yıl ileri gitmiştir. İnsanlık değişmiştir, ihtiyaçları ve korkuları. Ancak evrimde iki çeşit insan oluşmuştur. Ve gezgin zaman makinesini kaybeder. Dillerini bilmediği insanlarla iletişime geçip makinesini bulmaya çalışırken pek çok tehlike atlatır. Ancak bir şekilde makinesini bulup dönmeyi başarır. Hikayesine kimse inanmaz romanın anlatıcısı dışında. Ve onun gözlerimin önünde tekrardan bir yolculuk yapar. Her ne kadar anlatım dili biraz boğucu olsa da idare eder diyebileceğim bir roman.
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201928,7bin okunma
Reklam
552 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İsrail'in ilk başbakanı David Ben Gurion, Albert Einstein ile tanışmak için ziyaretine gider. Atomla başlayan sohbet Tanrı'nın varlığıyla devam eder. Einstein Tanrı'nın formülünün peşindedir ve ölmeden önce bir el yazması bırakır. Belge İran lıların eline geçer ve şifreyi çözmesi için Kriptolog ve tarih profesörü Thomas Noronha dan yardım isterler. CİA de belgenin peşine düşünce olaylar içinden çıkılmaz bir hale dönüşür. Thomas'a bu zorlu yolculuğunda çekici iranlı kadın Ariana Pakvaran yardım eder. Kitap fizikten ve matematikten çokça bahsetmiş teoremler ve paradokslarla evrenin var oluş nedeni ve Tanrı'nın varlığı araştırılmış. Açıklamalar fiziğe ilgisi olmayanlar için biraz sıkıcı gelebilir ama anlatılanlar kitabın sonunda belgelendirilmiş. Kitap bu anlatımların dışında olayların çözülüş şekli açısından Dan Brown tarzında anlatılmış merak uyandırıyor. Kitabı okurken evrenin ve bizim yaradılış nedenimizi fizik kurallarıyla tekrar sorgulayacaksınız. Bilgi yüklü bir kitap herkese tavsiye ediyorum.
Tanrı'nın Formülü
Tanrı'nın FormülüJose Rodrigues dos Santos · Pegasus Yayınları · 20143,196 okunma
484 syf.
8/10 puan verdi
Gogol un 19. Yüzyıl Rusya'sindaki düzensizlikleri ele aldığı bir kitap. Çiçikov adındaki uyanık ve paragöz bir karakterin Rusya'nin o donemdeki asil insanları nasıl kandirmaya çalıştığı anlatılıyor.O dönemde kitaba yapilan agir eleştiriler ve hakaretler üzerine Gogol kitabın bazı bölümlerini imha etmiştir ayrıca olayın akışında yazar ara ara müdahalelerde bulunarak okurla sohbet havası yaratıyor, bu biraz garip geldi ama alıştım, bunun dışında biraz zor okunan bi kitap oldugunu söyleyebilirim yani akıcı değildi ama eserde yer yer güzel mesajlar da verilmiş, okumanızı tavsiye ederim
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,5bin okunma
"İki derviş hakkında da şöyle bir hikâye anlatılır: İki derviş, uzun bir hasretten sonra bir araya gelmiş, karşılıklı oturup uzun bir süre susmuşlar. O uzun susuşun ardından birbirlerine sarılıp vedalaşırken, birisi diğerine, 'Çok güzel bir sohbet oldu' demiş..."
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Sanki şöyle olduğunu hissettim. Zülfü abiyle kahvemizi aldık yanımıza ve derin bir sohbete koyulduk; hayattan, ülkemizden, aşktan, siyasetten, eğitimden, geçmişten, umutlu geleceğimizden, anlamsız üzüntülerimizden, vs... Öleceğini bilen başka canlı olmamasına karşın insanoğlunun bu gerçeğe rağmen kendini yıpratmasını konuştuk biraz da.Sohbet tadındaydı, ben çok keyif aldım.
Sanat Uzun Hayat Kısa
Sanat Uzun Hayat KısaZülfü Livaneli · Remzi Kitabevi · 20105,4bin okunma
Reklam
650 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitabı okumaya ilk başladığımda açıkçası biraz sıkıldım. Ama Burak Özdemir daha ne kadar kendi kendiyle sohbet edebilir merağım ağır bastı ve kitaba devam ettim. İçindeki bazı saptamalar oldukça ilginç. Tanrı'nın Bin Ladin hakkındaki düşünceleri , ateistler hakkındaki düşünceleri ve o müthiş final okunmaya değer. İlk başta sıkılmış olsam da kitabı daha sonra sevdim.Ayrıca oldukça esprili bir Tanrı'yla karşılaştım.
Tanrı'nın Doğum Günü
Tanrı'nın Doğum GünüBurak Özdemir · Doğumgünü Yayıncılık · 2017175 okunma
LOJMAN Lojmanda oturmak ayrı bir yaşam tarzı. Herkesin kocasının aynı işi yaptığı bir aileler topluluğu bu. Çalışmayan kadınlar için standart bir hayat: Sabah aynı saatte, hatta aynı dakikada evinden çıkan üniformalı kocalar, pencereden kocalarının servis araçlarına binişini seyreden kadınlar, öğleye kadar ev işleri, öğleden sonra kadın
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-2/Kitabı okudu
Hiç uygun olmayan bir vakitte hiç uygun olmayan bir hareket yapan, yahut lâf söyleyenler hakkında kullanılan bu deyimin hikâyesi şöyle: Sultan II. Mahmut devrinde Mehmet Efendi isminde bir zat yaşarmış. Münasebetsizlikle şöhret bulmuş. Padişah bir gün onu dinleyip, münasebetsizliğinin derecesini ölçmek istemiş. Efendiyi huzura getirmişler.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.