Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Yaratıcı Yıkım" ismi verilen bu yeni kapitalist dönem, işçilerine hiçbir şey vermeden neredeyse tüm karı kendine toplamayı hedefliyor. Kazanan hepsini alıyor ve milyonlarca işsiz insanı sokağa savuruyor. "
Mesela az önce oturduğumuz şu bank. Her tarafı kırık ve kirli. Kimisi üzerini çizmiş, kimisi bir kısmına tekme atıp kırmış. Niye biliyor musun? Çünkü bu bank sahipsizdi ve insanoğlunun sahipsiz olana karşı tavrı netti. Ya sahip olacaktı ya da sahip olamayacaksa illaki zarar verecekti.
Sayfa 191Kitabı okudu
Reklam
Bu kadar çok parayı ne yapacaksın?" diye soracak olsan, "Bu dünyada giyinmekten, açlığını ve susuzluğunu bastırmaktan başka ne istersin?" desen, söyleyecek söz bulamaz, ya da "Daha çok para istiyorum, daha çok, daha çok," der. Böylece sen de, paranın onu hasta ettiğini, bütün duyularını ele geçirdiğini anlarsın.
Sayfa 40 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Sanki bu öksüz ve çaresiz ruhlar için, birbirinin bakışlarının derinliğinde, bitmiş hayatlarını iyileştirecek bir ilaç vardı.
Sayfa 214 - İthakiKitabı okuyor
Kendisine açılabileceğin yakın bir dostun olduğunu düşünsen de, onun da bu kadar tatlı bir dedikoduyu anlatmadan edemeyeceği bir ya da iki güvenilir yakın dostu bulunacaktır, bu dostlar da kendi dostlarıyla paylaşacaklardır ve bu böyle sonsuza kadar gidecektir.
Sayfa 110 - YKYKitabı okudu
“Kesin artık! Ölüleri bile ayağa kaldıracaksınız!” diye homurdandı. Hepsi bu ağızdan kaçan sözü, bunca yıldır kırgınlıklara, tartışmalara kaynaklık eden ve şu anda ilaçlarla uyuşarak uykuya dalmış olan varlığa yönelik bu bilinçsizce yapılmış ama doğru olan imayı anlamıştı.
Reklam
Avrupa'da, para vermeden herkesin yararlanabileceği tek bir şey buldum: Hava. Havanın da, yalnızca unutulduğu için parasız olduğunu sanıyorum. Hani Avrupalının biri bu dediklerimi duysa, hemen hava için de yuvarlak metal ve ağır kâğıt istemeye kalkar.
Sayfa 37 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Gerçek bir arkadaş.. Peki ne demekti bu?
Gerçek bir arkadaş bulmak.. Ve bu aynı zamanda benim için vazgeçilmez birşey...
Sayfa 207 - Genç Timaş yayınlarıKitabı okudu
KAYS B. SA'D B. UBÂDE
İslam'ın, dehâsını terbiye ettiği bu büyük dahi Medine-i Münevvere'de hicri elli dokuz yılında öldü. Evet... Hep şöyle diyen insan ölmüştü: "Resûlullah (s.a.v.) in, "Tuzak kuran ve hile yapan kişiler, cehenneme gideceklerdir." dediğini duymasaydım, bu ümmetin en hilekârı mutlaka ben olurdum." Hayata dosdoğru, açık, hareketli, cömert ve cesur bir insanın kokusunu bırakarak, barış içinde ölmüştü. Evet... Üzerinde sorumluluk, vasiyet ve anlaşma gibi İslâm'a ait ne varsa, kelimenin tam anlamıyla yerine getirmiş güvenilir bir insanın kokusunu ardında bırakarak ukbâya yürümüştü.
Evet, onun için de hakikaten Balkan Harbi bunun bir örneğidir. O kadar çok facia yaşandı ki, üst üste o kadar çok muharebe ve harp meydana geldi ki, o kadar çok göç, o kadar çok çatışma, bunların bir kısmı bizi de yaktı, öbür grupları da yaktı. Bunlar Türkleri ister istemez milliyetçi, savunmacı bir tutuma itti. Doktrine değil, tutuma itti. Hiçbir zaman bunu iyi ifade eden, formüllendiren bir doktrin olmamasına rağmen böyle bir tutuma itti Türkleri. Onun için Türkiye milliyetçiliği, doğrudan doğruya yaşanan faciaların ve savunmanın ortaya çıkardığı bir tutumdan ibarettir. Arkasında ciddi ve büyük bir tarih sentezi, bir linguistik araştırma, bir düşünce, bir tahlil ve eğitimsel bir biçimlenme yatmaz. Bu bakımdan bizatihi milliyetçilik, millet şuuru, Türkiye’de olaylarla ortaya çıkmıştır. Bunun yaşanmadığı Ortadoğu ülkelerinde bu tabii çok daha zayıftır. Bana öyle geliyor ki, bu asırda Türk Milliyetçiliği çok büyük şeylerle mücadele ede ede bir yere gelecektir…
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Bu içgüdüler hayatım boyunca tek bir doktrin vermişti bana: Sadece kendine bel bağlarsan, şansın daha yüksek olur.
"Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim. Ve hiç bir zaman huzur ya da mutluluk vadetmedim. Sana ancak bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik savaşım. Ve sağlıklı olmak, gücünün yettiği kadarıyla, bu savaşımı kabul edip etmemekte özgür olmak demektir. Ben yalan şeyler vadetmem hiç. Kusursuz, güllük gülistanlık bir dünya masalı koca bir yalandır... Üstelik böyle bir dünya çok can sıkıcı bir yer olur."
saçlarıma bir çiçek taksaydım eğer bu sahtekarlıktan ve başımda kokuşmakta olan bu kağıt taçtan daha iyi değil miydi?
"Güzel günlerdi onlar. Sonraları Gregor ailesinin tüm yükünü kaldırabilecek kadar çok para kazanmasına ve bu yükü taşımasına rağmen o ilk güzel günler, en azından aynı güzellikte tekrarlanmamıştı."
Sayfa 33 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Duygusal sisteminiz harekete geçtiğinde bir şeyler yapmanız, harekete geçmeniz için öncül ve tetikleyici olur. Bu da sizin davranışınızdır.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.