Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güç İstenci
Tarihte bütün filozoflar yaşamın anlamını farklı bir davranış biçiminde bulmuşlardır. Mesela, bir Buda yaşamın anlamını kişinin kendi isteklerini dizginlemesinde bulurken Darwin ise üreme mücadelesinde bulmaktadır. Spinoza, yaşamın anlamını panteizmde bulurken herhangi bir dindar düşü- nür, sahip olduğu iradeyi, kendisinden öte bir varlığa
Sayfa 130
ALO 188
Mistik eğilimleri olan saplantılı bir matematikçi bir gün rüyasında yüz seksen sekiz sayısını görür. Ve rüyasının devamında küçük bir çocuk gü￾lerek ona şöyle der: “Bu sayının ne anlama geldiğini çevrendeki herkes bilecek ama sen bil￾meyeceksin!” Matematikçi uykudan uyanır uyanmaz bu sayının peşine düşer. Çünkü onun inançlarına göre hiçbir
Sayfa 38
Reklam
aslolan samimiyettir, ama yazık ki bu zamanda en kıt şey de o!
Sayfa 196 - Vadi YayınlarıKitabı okudu
insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istediğini yapmama özgürlüğü vardı.
Hiçbir şey değişmedi, ama yine de her şey başka bir biçimde var olup gidiyor. Anlatamıyorum. Bulantıya benziyor bu, ama aynı zamanda onun tam tersi. Sonunda başımdan bir serüven geçiyor, kendimi sorguya çekince, kendimin kendim olmaklığımın ve burada bulunmaklığımın başımdan geçtiğini görüyorum. Geceyi yarıp geçen ben’im. Bir roman kahramanı gibi mutluyum.
Sayfa 88 - Can Sanat Yayınları, 34.Basım, Haziran 2017
Kanlı 1 Mayıs
Bu tür olaylar bize açık olarak şunu gösteriyor ki, despot hükü­mete karşı silahlı halk ayaklanması sadece devrimcilerin kafaları ve programları içinde bir fikir olarak gelişmekle kalmaz, aynı zamanda bizzat hareketin pratik, doğal ve kaçınılmaz bir sonraki adımı olarak da gelişir; kitlelerin artan öfkesinin, gelişen deneyiminin ve büyüyen cesaretinin bir sonucudur bu. Lenin
Reklam
SIRADANLIĞIN SIRADIŞILIĞI
Anne ve babanızın cinsel birleşmesi sonucu sizin doğma olasılığınız yaklaşık olarak yüz milyonda birdir. Aynı şey anne veya babanız için de geçerlidir. Yani büyük anne ve büyük babanızın cinsel birleşmesi sonucu annenizin veya babanızın doğma olasılığı yine yüz milyonda birdir ve aynı şey, büyük anne veya büyük babanız için de geçerlidir. Bu
Sayfa 178
Doğru! Tecrübe edildi onaylandı
Bu zamanda az dostun olsun, daha iyi. Herkesle uzaktan hoşbeş edip geçmeli. Can gözünü açınca görüyor ki insan En büyük düşmanıymış en çok güvendiği.
Kitapta bulunan en sevdiğim 'kırlangıçlar' bölümü:
"Hiç ayrılmayalım, olmaz mı?"demek vardı, fakat bu pek geniş manalı ve müphemdi. Nasıl ayrılmayalım? "Bir yuva kuralım!" deseler, bu da pek bayağı kaçacaktı. '...' Dünyanın geçiciliğinden, gökyüzünün sonsuzluğundan, sulardan '..' bahsederlerken, gözleri birbirine hasretle bakar ve: "Birbirimizden nasıl ayrılacağız?" demek isterlerdi.'...'Dostluktan filan bahsederken, sesleri titriyor gibiydi; yahut onlar böyle zannediyordu. Fakat böyle zamanlarda hemen birinden biri, bir kahkaha atar ve işi alaya bozardı: içi burkulduğu halde... '...' Söylemek istediği şeyleri gözleriyle anlatmak istedi. Tam bu sırada, üzerinde oturdukları söğütten sarı bir yaprak koptu, iki tarafa sallanarak aralarından geçti ve dişinin en manalı baktığı zamanda gözlerinin önünü kapattı. Erkek bu bakışı görmedi. Fakat her ikisi de sarı yaprağı gördüler. Erkek ağzını açtı: "Senden hiç ayrılmak istemiyorum..." demek üzereydi ki, ... soğuk bir rüzgar esti. Dişi erkeğin sözlerini işitemedi. Fakat her ikisi soğuk rüzgarın sesini duydular. '...' ikisi de içini çekti. '...' Ayrıldılar... Ve bir daha birbirlerini görmediler.
Sayfa 40 - yky-yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gençlere Öğütler
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. — Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. — Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Bu zamanda kimse
Hangi insan evladı yirmi bir yıl bir kadını bekler?
Everest yayınlarıKitabı okudu
Freud ilk kez histeriyi, Viyana ekolünün yaptığı gibi duyduğu anda aşağılayarak alanda ayrı tutmayıp yabana atmayan bir bilginle karşılaşıyor. Aksine bu bilgin, tüm ruhsal hastalıkların en somutu olduğundan aynı zamanda en ilgi çekici rahatsızlık olan histeride yaşanan krizlerin ve taşkınlıkların, içsel sarsıntılardan kaynakladığını ve bu nedenle de zihinsel bozukluk olarak yorumlanması gerektiklerini belgeliyor.
Aynı zamanda hem umutsuz hem de feci derecede mutluyum. Bir şeyi bu denli istemek çok güzel bir şey.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.