Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Bu dünyadaki her şey görecelidir, koşulludur, geçicidir. Mutlak gerçek ise bunların ötesindedir, hayale kapılmadan her şeyi olduğu gibi görerek kazanılan basirettir, durugörüdür.”
Sayfa 24 - Verka yayınlarıKitabı okuyor
Zen ustası (Tung-shan) şu soruyu yanıtladığında: "Buda nedir?" şöyle: "Üç kilo keten" ve Nagarjuna Buda'nın özünün "bu sıradan dünya" olduğunu söylediğinde ikisi de aynı şeyi kastediyor. Aynı şekilde bir üstat bir Zen vaazında şöyle demiştir: "Bu asanın ne olduğunu bildiğiniz zaman, her şeyi bilirsiniz, Zen
Reklam
Kendini Sıfırlamak
sunyata anlayışı, Budizm'de sahip olduğu özgün anlamdır. Bu şu soruyla akla geliyor: Boşluk neyin boşluğudur ? Alex Wayman şöyle açıklıyor: Ananda Buda'ya "Dünya geçersizdir" sözünü sordu. Buda şöyle açıkladı: "Benlikten ya da kendine ait olandan yoksun olduğu için, bu nedenle, 'Dünya boştur'." Buda şunu
Brahman'da Nirvana
Sufi terimi fena, "yok olma" veya "yok olma" anlamına gelir. Bireysel egonun aşkınlığını ifade eder ve Sufizm'de nirvana , "söndürme" (kelimenin tam anlamıyla bir mumun sönmesi) ile doğrudan eşdeğerdir. Bazı Sufiler, nirvanayı , Budizm'de Boşluğun Berrak Işığı olarak bilinen nur-u fana - Yokoluş Işığı ile
Eve Dönüş Tao/T'ien/Ti/Arch-Kami'nin göğü ve yeri oluşturmasının nedeni insanları oluşturmaktı, insanları biçimlendirmesinin nedeni ise onların Kendisine giden doğru yolu takip ederek bilge olmalarıydı. Anne-babalar çok sevdikleri çocuklarını üniversite okumak üzere uzaklara gönderirler, onlar da bu görevi tamamladıktan sonra geri döndüklerinde sevinirler. Allah şöyle buyurmuştur: “Ben gizli bir hazineydim ve bilinmeyi arzuluyordum.” Dünya denen bu uzak okulda insanın amacı, Allah'ı ( marifetullah : Gnosis veya Allah bilgisi) öğrenmek, O'na dönmek ve Saklı Hazineyi ( keşf : keşif veya açığa çıkarmak) bulmak ve böylece bilge olmaktır. . Bir mutasavvıf bilgenin (Erzurumlu Osman Bedreddin) belirttiği gibi, "Varlığın amacı Allah'a kavuşmaktır." Tao/T'ien/Ti/Arch-Kami'nin oluşturduğu ilk şey Peygamber'in Buda doğası, Muhammed'in Gerçeği ( haqiqa al-muhammediyya ) idi. Buna aynı zamanda Muhammed'in Işığı veya Ruhu ve Kalem de denir (çünkü o, evrenin alıcı levhası üzerine yazan muazzam bir ışık demetidir). Bu ilk ışık ve ruhtan On Bin Şey oluştu. Bu nedenle "Resul mü'minlere canlarından daha yakındır." (33:6) Peygamber, Yükseliş ( meeraj ) adı verilen bir süreçte Aydınlanmayı (bir anlamda feth : karanlığın fethi) aldı ve burada Mutlak Gerçekliğe yükseltildi. Bunun bir göstergesi olarak Yolculuk sırasında Resmi Dua, Peygamber'in tüm takipçilerine hediye olarak bahşedildi. Resmi Dua, Aydınlanmaya giden kraliyet yoludur. Bu, müminin yükselişidir. Peygamber'in Mihri'nde, tüm müridlerinin Hakk'a ve Nur'a ulaşabilecekleri bir yol -Resmi Dua- açılmıştır.
Lao Tzu'nun söylediği, ondan önce Krishna'nın söylediği ile aynıdır. Krishna'nın söylediği, Buda'nın sonradan söylediği şeyle aynıdır. Buda'nın söylediği, Muhammed'in, İsa'nın, Zerdüşt'ün söyledikleriyle aynıdır, buna rağmen ifade ediş şekilleri o kadar farklıdır ki, tam özünü görmek için büyük bir zekâya ihtiyaç duyacaksın. Yapı farklı, dil farklı, söyleyiş tarzları farklı; tabii ki, çünkü onlar kendi benzersizlikleriyle farklı insanlar, farklı bireyler. Oysa hakikat ne yeni ne de eski ve hakikat her nerede olursa olsun ebedidir.
Sayfa 23 - Omega YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
218 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Buda (Karen Armstrong)
Karen Armstrong çoğumuzun Buda olarak bildiği ama asıl adı Sidhatta Gotama'nın aydınlanma arayışını gayet anlaşılır ve harika bir şekilde anlatmış. Gotama bir gece ansızın bir karar alır ve bu karar sonucu ailesini terk ederek aydınlanma arayışına çıkar. Bu arayış sırasında kendisine bu yolda yardımcı olacak insanları arar. Tam yedi yıl boyunca ağır bir diyet uygular ve Nibbana(Nirvana)'ya ulaşmanın yollarını arar. Bu yedi yılın sonundan Gotama tam ümidini kaybetmiş bir halde bir ağacın altında otururken bir anda aydınlanmaya ulaşır ve hepimizin bildiği Buda(aydınlanmış kişi) olur. Ardından kendini insanlara bulduğu bu yolu öğretmeye adar. Kitap benim için gayet akıcıydı ayrıca yazarın kitabın sonuna terimlerin açıklayan bir sözlük eklemesi de çok hoş olmuş.
Buda
BudaKaren Armstrong · Pegasus Yayınları · 202129 okunma
Karalama2
...?...?/1989... Kendini haddinden fazla duyumsadığı için acıya ve korkuyuda haddinden fazla duyarlı arkadaşım için, burası tam bir cehennemdi. Her şeyiyle farklıydı Ankara'dan. Çok kültürlü, birçok etnik gruptan oluşan, bu etnik grupların bir nevi kabileci bir tutumla diğerleriyle arasına sınırlar koyarak birbirinden ayrıştığı, etnik
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
Reklam
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Avatar
Buda'nın bu bedeni "Mehdilik" bedenidir. Buda, Budacılığın yok olmak üzere olduğu veya öğreti unutulmaya başladığı zaman, insanlara doğru yolu, göstermek için yeryüzünde yeniden doğacaktır. Buda'dan çok daha önce de sayısız birçok Buda yeryüzünde doğmuştur. Yeryüzünde daha önce doğmuş bütün Budalar insanlara doğru yolu Budacılığın yolunu göstermişlerdi.
okurken çok hoşuma gitti :)
sufizm'de su felsefesi dağdan akan suyu düşün. en az direnç gösteren yolu seçer akmak için. yani önüne bir kaya çıkarsa onunla uğraşmaz, kayayla mücadele etmez, etrafından dolaşıp devam eder akmaya. Suyun bu doğasından alınan ilhamla şöyle der sufiler; "SENİNLE UĞRAŞMAK İSTEYEN HİÇ KİMSEYLE UĞRAŞMA, EĞER UĞRAŞIRSAN ONUNLA AYNI YERDE KALIRSIN, ETRAFINDAN DOLANIP DEVAM ET AKMAYA" diyelim ki dağdan akan su önüne çıkan Kaya'nın etrafından dolaşmayacak bir yola denk geldi. O zaman ne yapar, birikip üstünden aşar, yok eğer buda olmuyorsa sabırla kayayı yavaş yavaş delmeye başlar. kayayı delmeyi başaran suyun kuvveti değildir tabii ki damlaların sürekliliğidir ki buna da "sabır" derler. Sabretmek hiçbir şey yapmadan oturmak değildir " SABIR DİKENİN İÇİNDE GÜLÜ, GECENİN İÇİNDE GÜNDÜZÜ HAYAL EDEBİLMEKTİR." der şems-i Tebrizi. Suyun doğası imkansızı bile başarabileceğini, bunun için sabırlı ve istikrarlı olmayı gerektirir.
“İnsanlar hiç durmadan acılarından ve sevinçlerinden bahseder. Fakat acı çekilecek veya sevinilecek şey nedir? Duyusal zevkten gelen sevinç her zaman acıya yöneltir, ve Yol’u uygularken acı çekmek her zaman sevinç getirir. Sevincin olduğu yerde acı vardır. Hiç ıstırabınızın olmamasını istiyorsanız hiç sevincin olmamasını kabul etmelisiniz.”
Karalama1
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,
235 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.