Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hep böyle mi Şöyle mi olacak Özlemini çektiğim Hasretle beklediğim günler Nerede Orada, şurada, burada Arıyorum her yerde Saklambaç oynuyor benimle Olmaz ki böyle Hep ben ebe Saklanan güzel günler Aramaktan yoruldum Ben bu oyunu bozuyorum Biraz da gel Sen beni ara Asım adım gez Öyle ara, öyle ara ki Bulama emi Bulama Bulama da gör halini Anla beni Ben az mı çektim ç, az mı yol kat ettim Senin uğruna Ey gelmeyen güzel günler Şimdi gel, gel de Biraz da sen beni ara
Sayfa 143Kitabı okudu
KOPUKLUK. YAŞAMDAN, İNSANLARDAN, GEÇMiŞTEN KOPUKLUK. Gelecekle de hiçbir ilgisizlik Nerede olacağımı, hangi kentte oturacağımı, nereye gideceğimi hiç bilmiyorum. Şimdi burada durgunluktayım. Mutsuz değilim. Mutlu olmak ya da mutsuz olmak, bilmiyorum. Ancak zaman zaman büyük ölçüde hava değişiklikleri bir anda olunca, kafam hiç mi hiç çalışmıyor. O zaman bir "budala" gibi duraklıyorum. Basınç değişince biraz kendime geliyorum.
Reklam
Yaşamak savaşmaya, savaşmak yaşamaya değer mi? Bu soru bir kez soruldu mu, artık cevaplandırılmış demektir. Çünkü 'ne için?' sorusu, onun bir şey için olması zorunluluğunu anlatır. Savaşı sorgulamayanlar onun neye değdiğini bilmeye de uzak kalacaklardır.
... Gözüne, gönlüne basmış mühürü, Mâşukum sever mi görmeyen körü? Ayakların bağlı: arzuyla emel Aşka burada çözdür, aslına yürü...
Yunus Emre
Yunus Emre
“Burada kalıp sız bakalım, Sindirella." "Bu seni benim prensim mi yapıyor?" "Aynen öyle."
Sayfa 203Kitabı okudu
56 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Tutkuyu anlayabilirim fakat burada bence artık bir saplantı var.O arar diye gidilmemiş yerler,tanisilmanis insanlar.Deger mi böyle bir yaşamı yaşamaya diye soruyor insan istemsiz.
Yalın Tutku
Yalın TutkuAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20223,891 okunma
Reklam
Diyelim ki alnımda eski bir uygarlığın Tuhaf mı tuhaf yazısı
Sayfa 570 - Kırmızı Kedi Yayınevi / Şiir Adı: HevesKitabı okudu
Cin, peri, cadı, hortlak yok mu? Bütün dillerdeki sözlüklere bu kelimeler külliyen asılsız, manasız olarak mı kaydedilmiş? Bazı ölülerin ruhlarının ailelerini, evlerini ziyarete geldiklerini hiç işitmedin mi? Dünyada nesilleri kalmamış ruhların cami, tekke kapıların­da dolaştıklarını kürsü şeyhleri bar bar bağırarak cemaatle­rine anlatmıyorlar mı? Kesik baş hikayeleri büsbütün efsane mi? Bazı kabristanlarda, şehitliklerde, kale, hisar surlarında kanlı kefeniyle dolaşan şehitlerin ruhlarına ait hikayeleri hiç dinlemedin mi? Geçenlerde, Laleli taraflarında bir evliya, "Ben burada duvar altında yatmaktan sıkıldım. Duvarı yık­tır. Bana bir türbe yaptır. Kandil yaktır... " diye bir paşanın rüyasına girmedi mi? Ben pek okumuş bir kadın değilim ama bizim tarihlerimizde böyle yüzlerce rivayet yok mu?
Bense hep burada kalacağım, kendi kendimle. İnsan kendine acır mı? Ben acıyorum.
Sayfa 169 - Evdeki, Yusuf AtılganKitabı okudu
...bu çocuğu bu duruma düşüren nedenleri ortadan kaldırmak için çaba harcayacağımıza sorunu bu çocuğu cezalandırarak çözümlemek isteğindeyiz. Korkunç bir şey! Burada acımasızlığın mı, yoksa saçmalığın mı daha ağır bastığını bilemiyorsun. Ama galiba her ikisi de en son basamağına ulaşmış bulunuyor."
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
Genç Ay burada sönüyor. Ağır ağır yükselen küçük asansör, tüm umutsuzluk, intihar tutkusu orada bitiyor. Orada yalnızlık en büyük yalnızlık içinde yitiyor. Hiçlikte. Ve yaşam yalnız rüzgar, yalnız gökyüzü, yalnız yapraklar ve yalnız hiç değil mi.
BULAMADIM
İçim bir savaş sonrasında yağmalanan ve yakılan eski bir medeniyet gibi. Kim bilir daha önce kaç kişi içinin hezeyanlarını bu cümlelerle anlattı? Ordunun en acımasız komutanları basıp geçiyor üzerimden ve çiğneyip yakıyor, ellerimle usul usul okşayıp sakındığım bütün benliğimi. Tam hiçbir şeyin düzelmeyeceğine ve iyi olmayacağına inandığım o noktadayım. Şehrin ve içimin bütün uluları ağlıyor. Adım başı ağıtlar yankılanıyor dışa ve değdiği yeri yerle yeksan ediyor.. Ardarda kaç sigara yakıyorum bilmiyorum. Uzun zamandır kaçtığım yazma korkusu beni bir otobüs durağında yakalıyor ve sıkıştırıyor köşeye bu sefer. Her yerden kaçmak isteyen çocukluğumu hatırlatıyor bana. Aynı zamanda bu günümü bütün çıplaklığıyla. Hiç mi geçmez ve değişmez bir insanda nerede değilse orada iyi olacağı hissi. Nerede değilse oraya ait olduğu düşüncesi. Tam burada zihnimde #Şakiro nun gençliğimde ve şimdi dahi hiç anlamadığım bir uzun havası çalıyor. Ne çok şey biliyor bazı #dengbejler hakkımızda. İflah olmaz bir pesimist ya da romantik değilim. Belki iflah olmaz ve adapte olmaz bir insanım dünyanın karanlık yüzüne. Vitrinlerden kuyulara, insanlardan suya, seslerden karanlığa kaçan bir insan sadece. Dönüşürken yoruluyorum ve düşüyorum kuyuma. Ben artık yarına benzemek değil dünde kalmak istiyorum. Ben artık Şakironun çok geçmişte kalan bir stranı olmak istiyorum.
"Çalışmak mı?" demişti bana bir keresinde, sınıfta yaptıklarımızı bu şekilde tanımlamama şaşırarak. "Burada yaptıklarımızın çalışmak olduğunu mu düşünüyorsun cidden ?" "Peki ne demeliyim ?" "Ben olsam en görkemlisinden bir oyun derdim."
Pegasus YayınlarıKitabı okudu
687 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Suç ,Ceza ve Vicdan Azabı
Suç, Ceza ve Vicdan Azabı Nasıl başlık ama, mükemmel estetik duruyor değil mi ? Romanı ilk okuduğumda 12-13 yaşımdayken falan aklıma bu başlık gelmişti. “Ben olsam kitabın adını böyle yapardım” demiştim. İyi ki ismini ben koymamışım berbat olurmuş. Neyse konumuz bu değil, kitabı incelemeden önce biraz vicdan azabını tanıyalım. Bu yazılar
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,2bin okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.