Yeşilçam filmlerine aşina olan için mesela benim gibi çok etkileyici gelmeyebilir. Dili akıcı, kolay okunabilir, eski kelimeler çok fazla yok. Tabi içerisinde eğitimsizlik, cahillik, işsizlik, fakirlik, fakir insanların çaresizlikleri, "Anadolu İrfanı", özellikle kırsal bölgede yaşayan insanlarda bastırılmış cinsel hayatın farklı fantezilerle ve çirkin bir şekilde ortaya çıkması, kadınların genç yaşta evlendirilmeleri, mal gibi alınıp satılmaya çalışılmaları gibi bilindik ama önemli konular var. Daha genç yaşta okusaydım daha etkileyici olabilirdi. Günümüz Türkiyesinde maalesef hep duyduğumuz, gördüğümüz, yaşadığımız ve alıştırıldığımız konular olduğundan farklı gelmedi ve puanım 7 oldu bu yüzden.
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,3bin okunma
“Şu sıralar, çok iyi bir belleğe sahip olmasına rağmen, en bildik özel adları bile hatırlamakta zorlanan bir hastayı tedavi etmekle uğraşıyorum. Bu belirtilerinin cahilliğin bir sonucu olduğunu analiz ortaya koydu. Bu cahillik takıntısı aslında yüksek eğitim almasına izin vermemiş olan ailesine karşı bir tavırdı. Temizlik takıntısı (ev kadını psikozu) da aynı şeyden kaynaklanmaktaydı. Ailesine karşı şöyle bir hava takınmaktaydı : ‘Benim bir hizmetçi olmama neden olmaktan başka bir şey yapmadınız.’
Cahillik hiçliğin beşiği, hiçlik de kaygısızlığın yatağıdır, denir ya ... Bu, yeryüzünde ancak ölü bedenler için doğrudur. Cahillik, gerçek ve sağlam bir duyarlıkla birlikte olduğunda, ölümden de acı olur. Olayları yoğun olarak hisseden ama onları çok iyi değerlendiremeyen duyarlı bir çocuk, güneşin altındaki en mutsuz yaratıktır, çünkü iki güç arasında bölünmüş durumdadır: Birincisi, onu yükseklere çıkarıp, ona düşlerin arasından varoluşun güzelliğini gösteren görünmez güçtür; öbürü, onu dünyaya bağlayıp, gözlerini tozla dolduran, içine korku salan ve karanlıklara terk eden görünür güçtür.
İnsanın ötesinde bir başka varlık bulunmaması sebebiyle, Tanrı’nın nuru büsbütün onda tecelli eder.Bu şekilde bu zalim ve cahil vasfı Tanrı ile insan arasında bulunan irtibatın en önemli menşesi olur. “ Zalimlik ce cahillik, nurun zıddır Ancak nurun zuhurunun da mazharıdır.”
Darülfünun’da ramazan geceleri ders veren Hoca Tahsin, çıkan bir müdür krizi sonucu yapılan baskılara dayanamayarak görevinden ayrılmış, ayrılırken de, “Bize cahillik gerek.” diyerek eğitime tövbe etmiştir.