Acaba ben ne yaptım, ne okudum? Tüm delilleri okuyucuya veren, verdikleri deliller ile beraber cinayetleri okuyucunun da çözmesini isteyen gerçek bir polisiye mi okudum, bir Orta Çağ gerilim romanı mı okudum, dinler arası, mezhepler arası, tarikatların ve rahiplerin başrolde olduğu bir roman mı okudum, gerçek kişi ve toplulukların hâkim olduğu
@Ozge_1239 sayesinde gelişti her şey. İnceleme nedir? Bizim kitap hakkında duygu ve düşüncelerimiz değil mi? Peki bizim olmayan düşünceleri incelemeye yazınca ne olur? Sonuna kıytırık (alıntıdır) kelimesi ekleyip, yorumlarda "harika inceleme elinize sağlık" övgülerine "teşekkürler" demek nedir? Peki arakladığımız metni kırparak eklemek nedir? "Hepsini kopyalarsam bunu benim yazdığıma inanmazlar" demek değil midir? Ne çok soru sordum değil mi? Hâlâ soruyorum ama cevap alacağımı sanmıyorum. Çalıntı bilgilerin tam metni şu linkte (bir arkadaş paylaşmış bu bilgileri sağolsun) karnavalesk.com/tatsiz-bir-olay...
Beğenilerinizi mi geri çekersiniz, incelemeyi mi kaldırtırsınız bilmem artık.
Sevgili 1k dostları, 6 Kasım'da üye olmuşum bu siteye... Aradan geçen 1,5 ayda burada çok farklı yazarlar, kitaplar ve birbirinden değerli okurlar tanıdım ve tanımaya da devam ediyorum. Sitenin varlık amacı ve kuralları çerçevesinde elimden geldiğince de katkı sunmaya çalışıyorum. Yaptığım tüm yorumlar, okuduğum incelemeler, okurlara bakış açım
Kapalı kapılar,inandır beni.
Son anahtarı çeviriyorum.
Gözlerim bağlı,ellerim çözülüyor.
Geç kaldım hikayeler için.
Denedim bu şeyden defalarca vazgeçmeyi
anlaşılan yine beceremedim.
Yazıp yaşamak yaşayıp yazmak.
Beyaz Kale, edebiyatseverler tarafından Orhan Pamuk'un kendi tarzını oluşturmaya başladığı ilk romanı olarak kabul edilmektedir. Böyle bir kabulün olmasının sebebi, Orhan Pamuk'un kronolojik olarak daha sonra yazdığı eserlerinde sıklıkla kullandığı "başkası olma" metaforunu ilk olarak bu eserinde kullanmasıdır. Zira Orhan Pamuk'u Orhan
Sosyo-Ekonomik açıdan sıkıntılı bir süreçten geçerken kısa sürede efsaneleşen muhtemelen hepimizin de dinlediği “Ali Cabbar..” türküsünün çalıntı çıkması da “Coğrafya kaderdir..” tanımına mı dahil acaba?
Hacı Agalansak da mı Hacılansak, Hacılanmasak da mı Hacı Agalansak?
Efendim? Peki, peki yeterince anlaşılmadı farkındayım… Biraz daha açık olmakta fayda var...
Kitaba tam 35 alıntı yapmışım. Daha fazlasını pek ala yapabilirdim. 105 Sayfalık bir kitap nasıl bu kadar anlam yüklü olabilir, nasıl bu kadar halimizi ve ülkemizi anlatabilir size
https://1000kitap.com/bidunyakitapgrubu ta bazı okur arkadaşlarım özellikle de çok genç olanları
Osho yu çok merak ettiklerini ve kitaplarını okumak istediklerini söylediler. Bende aman sakın haa okumayın dedim. Bu yazıyı onlar ve burada onlar gibi olanlar için yazmak istedim. Popüler kültür mü diyelim, Netflix mi diyelim, kötünün cezbediciliği mi diyelim, yanlış
Önce kendini tanımalı insan. Hayal gücünün farkına varmalı. Büyük düşünmeli insan ve kendine verdiği sözleri tutmalı her zaman. Çalıntı hayaller peşinde koşmamalı yada tamamen kendisine ait olmayan bir şeyi prensip edinmemeli mesela. Üretmiyorsa tüketmemeli mutluluğu. Hataların bedelini ödemeli insan; af çıkarmamalı kendine her fırsatta. Kimsesiz hikâyelere Kahraman olmamalı insan; kendine değil herkese faydalı olmalı.
YouTube kitap kanalımda Hacı Aga kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY
Hacı Aga'yı biz çok iyi tanıyoruz.
Her gün aramızda gezen, gezerken fiziki olarak varlıklarının farkına vardığımız fakat onları gerçekten de tanımadığımız için manevi olarak eksik düşüncelerde kaldığımız bir
“Enine boyuna yapısıyla herkesin önderiydi,
ama tatlı dilli bir konuşmacıydı: Hekademos’un
ağacına tünemiş, tatlı ezgiler yayan
ağustosböcekleri gibiydi tastamam.”
-Phliuslu Timon’ın, Platon hakkındaki cümleleri.
1. Platon Kimdir?
“…derler ki adalet kurdun hakkını da savunmayı gerektirir.” (sayfa 62)
M.Ö. 428 ya da 429’da doğduğu düşünülen