Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İki çay söylemiştik orda,biri açık. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni..
Cemal Süreya
Cemal Süreya
İlhan Berk
“ Başka birisi nasıl sevilir bilmiyorum. Hangi şehre gidilir yalnız başına . Hangi şarkılar dinlenir seninle olmayınca . Kimle çay içilir ? En güzel sözlerin altı kimin için çizilir ? Kimin kokusu saklanır … Hangi hayal hediye edilir , hangi gözle bakılır o çiçek yaprağı kirpiklerine . Nasıl anlatılır gülüşünün sesi . Adının güzelliğine hangi alfabede rastlanır . Senin bakışın hangi şiire benzer . Kime dokunur , sarılır , uyur bu kalp . Hangi insanda rastlanır sana … Gel de anlat … Senden başkası nasıl sevilir ?”
Reklam
Yaşamam çay ve sigara ya bağlı.
Doğrusunu bilelim.
Genel kültür seviyesinden emin olduğunuz bir erkek size Geyşa diye sesleniyorsa bunu iyi manâda kullanıyordur. Diğer türlü bir erkek zaten salaktır ve söylediğinin hükmü yoktur. Alıntı; "Japonya ile özdeşleşmiş kelimelerin başında "geyşa" gelir. Geyşa, "sanat insanı" demektir. Çay evlerinde veya restoranlarda, iş adamlarını profesyonelce eğlendirirler. Kadınlar, geleneksel giysileriyle dikkat çeker. Dans eder, şarkı söyler, müzik enstrümanı çalarlar. Aklınıza başka bir şey gelmesin. 1750'lerden önce geyşa'lar erkekmiş."
415 syf.
7/10 puan verdi
·
33 günde okudu
Kitapla başlayıp kitap bitse de devam eden hikayeye ithafen.
Kitabın ismi çok ikonik olmuş hep nerede ağladı diye düşünerek okumuştum. Kitabın sonunda anladım. Kitabı biraz süründürerek okudum hayatımın hararetli sürecine denk geldiğinden alıntılarım da bir o kadar hararetli oldu. Kitap bir erkeğin 40'ından sonraki andropozunu anlatıyor gibi olmuş. Buna tabii annemin meşhur bir sözü eşlik ediyor "Kırkından sonra kuduranı teneşir paklar." Josef bu konuda iyi yırttı. Bir yandan Mathilda'nın şefkatli fedakar oluşundan vazgeçemezken bir yandan da Bertha'nın genç ve çekiciliğine kapılıp başka dünyalara açılmaya çalıştı. Sonuç itibariyle ayran çay meselesi gibi her ikisiyle de olmadığını anladı josefciğim.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352bin okunma
Seni uyuyordum sürekli, Seni içiyordum çay diye, Cennet diye seni düşlüyordum.
Sayfa 68
Reklam
Nötron yıldızı,
Nötron yıldızının madde ağırlığını, yalnızca bir çay kaşığı içindeki miktarının bir dağ ağırlığında olduğunu söyleyerek belirtebiliriz. Şöyle ki: Eğer nötron yıldızının bir parçası elinizde olsa ve bıraksanız (zaten bırakmaktan başka çareniz yoktur) yerkürenin bir yanından girip ötesinden çıkar, tıpkı olağanüstü ağırlıktaki bir taş gibi. Eğer bir nötron yıldızı parçası, uzaydan bir yerden, Dünya altında dönerken bırakılacak olursa yeryüzüne sürekli dalışlar yaparak yüz binlerce darbe vurarak yeri delik deşik eder. Sonra sürtünme gücünün etkisiyle gezegenimiz onu iç kesimlerinde ancak durdurabilir. Nötron yıldızının büyücek parçalarının her yerde bulunduğunu unutmamak gerek. Nötron yıldızının ürkütücü gücü, her atomun çekirdeğinde, her çay bardağında, her nefes alışımızda, her elmalı kekte vardır. Nötron yıldızı, bize pek olağan görünen şeylere karşı bile saygı duymayı öğretir.
Sayfa 252 - Dokuzuncu Bölüm - Yıldızların Yaşam SüreleriKitabı okuyor
"Bir gün aynı demlikten çay içersek , anlatırım sana gökyüzü neden mavidir..."
108 syf.
8/10 puan verdi
Yazarın okuduğum ilk eseriydi. Bir olay örgüsünün ortalarında başlayan hikaye her bir bölümde kendisi daha çok tamamlıyor ve hiç beklenmedik bir final yapması oldukça hoşuma gitti. Devam eden diğer hikayeler birbiriyle ilintili değildi. Sıradan hayatların bazen aynı sıradanlıkla devam ettiği bazen sıradanlığın kuruyup, dalından düşüp canlı kanlı sıra dışı bir duruma vesile olduğu hikayelerdi. Şahsen kitapta Alper Canıgüz, Hakan Günday gibi yazarların esintilerini hissettim. Hafta sonu kahvaltı sonrası başlayıp çay kahve eşliğinde tüketilecek tatlı bir eser. Bundan sonraki durağım yazarın tek romanı olan Kum Tefrikaları…
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar KitabıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20197,2bin okunma
Bir alıştırma olarak, bağlı/bağımlı olduğunuz en küçük şeyleri düşünün. Örneğin, çok sevdiğiniz bir çay fincanınız olduğunu farz edin. Sonunda ne de olsa bir fincandır bu ve eğer kırılırsa üstesinden ge­lebilirsiniz. Sonra da duygularınız ve düşünceleri­nizle sıkı sıkıya yapıştığınız şeyleri ya da insanları düşünün.
Reklam
“Belki yarın sabah soğukta uyanmanın bir anlamı olur, sana çay pişirmek gibi. Ayaklarımın ucuna basarak yürürüm yataktan kalkınca. Tahtalar gıcırdar. Hayır, zamanla öğrenirim hangi tahtaların ses vermediğini. Sonra ne yaparım? Uyanmadı, çayın hazırlandığından haberi yok diye sevinirim. Bütün hayatımı, en ince ayrıntılarına kadar düşünerek hesapladığım iyiliklerin hayaliyle geçirdim albayım. Artık ne olacaksa olsun istiyorum.”
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.