Hayat denilen şu kısacık yolculukta, ama canlı ama cansız, ama güzel ama çirkin, ama dost ama düşman, kendilerine refakat eden her şeyi sevip koruyan bu ehl-i insaf dervişler, fırlatıldığında bir insanın kafasını dağıtacak bir taşı bile incitmek istemezlerdi.
Batı ülkelerinde bir evin içindeki yaşayış tarzı, daha dışarıdan bakıldığı zaman anlaşılabilir. Sokaktan geçenler, perde aralıklarından, genç ya da yaşlı, güzel ya da çirkin başlar görürler. Fakat yabancı bir göz, hiç bir zaman Türk evinin içerisine sızamaz. Eğer bir misafirin dışarı çıkması için kapı açılacaksa, tam açılmaz, sadece aralanır. Hemen ardmdan da onu kapayacak birisi vardır. İçerisi aslâ ortaya serilemez.
Acını ne olduğunu sordu.
"Acı elinden bir şey gelmeyen, yapılmış hatadır. O hatadan hem utanç ve pişmanlık duyar. Hem kibrinden kabul etmeye güvenirsin."dedim
Aşkın ne olduğunu sordu.
"Aşk kibrin alametidir. Aşık olanın gözü yalanla boyanır. Güzeli güzel çirkini çirkin göremez. O herşeyi aşkla görür yani görmez. Kör değildir. Sarhoştur." dedim
O halde aşık olan ne yapsın? dedi.
"Aşık olan kör olmayım diyorsa önce sevsin.
Sevdiğinin hatası görünür olur kibrin azalır. Sadece onu değil hayatı sevsin. Özelin kibrinden kurtulsun. aklın zaferinde aydınlansın."dedim.
Sevginin ne olduğunu sordu.
"Sevgi görmektir. Gördüğüne görünmektir. Acıyı ve kederi tatmak ardına bakmaktır. Kaderle buluşup el ele yürümektir "dedim.
Gün ışıdı vaktim doldu. Gitmeden "vazgeç seni sevenden ve sana aşık olandan ve hayattan kaybol hayatı sezinlemeyi bırak ve yaşa "dedim. Son sözlerim böyle kalsın zihninde bir tek onlar yarın görünür olacak çünkü.
" Dış güzelliğin inandırıcılığına kendini kaptıran insanlar küçük insanlardır. Gözleri mavi olduğu için, saçları kıvırcık olduğu için, yüzü güzel olduğu için sevmemeli insan. Karakteri iyi olduğu için, kalbi güzel olduğu için, ruhu çirkin olmadığı için sevmeli insan. Ki büyük insanlar karaktere sarılan insanlardır."🍁
Uğur Güner
Eleştirmen güzel şeylerden edindiği izlenimleri başka bir biçime ya da başka bir şeye aktarabilen kimsedir.
Bir eleştirme yazısının en yüksek biçimi de, en alçak biçimi gibi eleştiriyi yapanın bir bakıma kendi yaşamının öyküsüdür.
Güzel şeylerden çirkin anlam çıkaranlar hoş olmaksızın bozulmuş kimselerdir. Bu bir kusurdur.
Güzel şeylerden güzel anlamlar çıkaranlar aydın kimselerdir. Bunlardan birşeyler umulabilir.
Bunlar seçkin kimselerdir; onlar için güzel şeyler ancak güzellik anlamına gelir.
2. Sherk'i izleyin. (Tüm yaşlar için. )
Sorular:
Shrek'in çirkin olduğunu düşünüyor musun?
Neden herkes Shrek'in çirkin olduğunu düşünür?
Shrek neden çirkin olduğunu düşünür?
Fiona Shrek'in çirkin olduğunu düşünür mü?
Shrek Fiona'nın kendisini sevdiğini fark ettiğinde kendini farklı mı görür?
Fiona prensesten daha mı güzeldir?
Shrek ve Fiona'yı güzel ya da çirkin yapan şey nedir?
Bir insan hem güzel hem de çirkin olabilir mi?
Yüzümün yansısı bu. Yapacak işim olmadığı günlerde onu seyreder dururum. Gördüğüm bu yüzden hiçbir şey anlamıyorum. Başkalarının yüzleri anlam taşıyor. Benimki öyle değil. Güzel mi yoksa çirkin mi, bunu bile söyleyemem. Çirkin galiba çünkü böyle demişlerdi. Bana dokunan bu değil. Yüzüme böyle nitelikler atfedilmesine şaşıyorum aslında. Bir toprak parçasına yahut bir kayaya güzel ya da çirkin demek gibi bir şey bu...