ARŞ, KENDİNİ AŞ!
''Bu yıkılışın sırrını bul, kendini çöz, içini ayıkla, şuurundan utanan ve ruhunun izbelerinde kaçacak delik arayan suçlu hislerini yakala, getir.''(S.245)
*Hepimiz ismini duyarız ama Peyami Safa gerçekte kimdir? Kitap okuyanlar bilhassa onu okuyanlar bilir lafını hiç esirgemez Peyami Safa. Ne düşüncesi var ise onu korkusuzca
Söze orta yerinden başlamak gibi olmasın da, sayfalar ilerledikçe, kapıdan çıktığımda elinde bastonuyla Kır Abbas’ı göreceğim hissine kapıldım. Görmeyi de çok isterdim doğrusu. Kitabın başında tepemi attıran, neredeyse nefretimi kazanan, “köyün en akıllı delisi” bu ihtiyar gönlümde kocaman bir yeri kapladı. Onun hakkında sayfalarca yazabilirim
Bu kitabın, değerli yazarlarımız Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul tarafından ele alındığı yıllarda ben yurt dışındaydım ve o zamanlar gençliğinde vermiş olduğu bir yaşam hevesi ve enerjisi ile böylesi meselelere çok uzaktım. Özelikle 90’lı yıllar, Almanya’da yaşayan biz Türkler ve Türkiye’den çalışmak için oraya göç etmiş olanlar ile birlikte, başka
“Gecede Olan herkese Gelsin ☕️🦋”
Beni yormaz çünkü beni anlar.
Gece beni bağrına basar,
Bağrımı yırtarak çıkmaya çalışan nefesimi kucaklar.
Beni susturur konuşabilen herkese karşı.
“Geceyi severim çünkü kusurlu ciltlerini kapatır insanların
Daha az görünür birçok şey”
Şimdi bana aydınlığı övme olur mu,
Aydınlığın karanlıkta kalan taraflarını biliyorum.
İnsanların nasıl kış uykusuna yattığını,
Soğuğun insanlara daha çok oturduğunu tam kalıbıyla…
Bana gecenin üşüttüğünü söyleme artık.
“Evi ısınan insanlar bilir dışarıda üşümeyi,
Soğukla yaşayanlar bilmez gecenin buz kestiğini..”
İçinde yaşadığın ile İçinde yaşattığın geceyle bütünleşir evren
Gündüze inat geceler çoğaltırım
Bu yüzden sevmezler beni
Bu yüzden severim Geceyi
Severim kendimi
Ve beni örten her şeyi...
1-Zaman Kaybı
Dışarı çıkıp gezip tozmak, akdeniz turu yapmak varken neden 1000 sayfalık
Karamazov Kardeşler okumakla uğraşalım ki hem çok gezen daha çok bilir her şeyi. Ayrıca diyelim ki hukuk okuyorsunuz size o kadar tuğla gibi kitaplar ezberletildi yıllarca. Şimdi ne bu gerçek bile olmayan kurgu kitapları okuyup saçma şeylerle mi uğraşacaksınız boş verin.
Geç tanıştım Orhan Pamuk’la, erken tanıdım ama gerçek manada tanışmam, kalemini okumam geç oldu ama iyi ki de daha erken okumayıp bu yaşlarda okudum diyorum; 10 sene önceki ben Orhan Pamuk’un hakkını veremezdim çünkü.
Metin T. Abi’nin dediği gibi romanın Mandrake’si Orhan Pamuk. Kaleminde bir sihir, bir büyü var Orhan