Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tanri her şeyden önce sabahları ana kızın diledikleri kadar yatakta kalmalarını istiyordu, tereyağla bal sürülmüş kızarmış ekmekleri gövdeye indirip sütlü kahve içtikleri rahat yatakta. Tanrı daha sonra onlara yıkanmalarını, bedenlerini aselbentli iksirle ovmalarını,yüzlerini usul usul kaynayan sütün buharına tutmalarını, içine misk katılmış badem yağıyla saçlarını, maun ağacına batırılmış fırçayla da tırnaklarını parlatmalarını buyuruyordu.Derken büyük bir ustalık isteyen kaşların, kirpiklerin, dudakların, yanakların boyanması başlıyordu.Bütün bunlar bitince öğle yemeği yemek,nargile içmek ve öğle uykusuna yatmak gerekiyordu, güneş ikindiyi boylayınca buhurları yakmak, şurupları yudumlamak ve son olarak da günün en büyük dilimini yaşamaya başlamak gerekliydi. şarkı ve danslarla gece yarısına dek sürecek cümbüş.
Kimi âşık dileğine ulaşır, Sevdiğiyle cümbüş eder, gülüşür, Kimi benim gibi garip dolaşır, Asıl âşık kâm almıyan kişidir.
Reklam
Yazdıkların şiir değilse kalsın Cennetse sevdan çık dışarı Solgun ışıklar Sessiz ağaçlar parklarla O cümbüş gecesini de tak peşine Yazdığın şiir değilse bırak bunları kalsın ....
Çok unuttum Cynara, rüzgâr gibi geçti, Güller savurdum, kalabalıkta cümbüş gibi güller, Dans ederek, aklımdan çıkarabilmek için solgun yitik zambaklarını; Fakat eski bir tutkudan perişan ve hastaydım - Evet, onca zaman, dans uzun sürdü çünkü - Sana sadık kaldım, Cynara, kendimce.
Sayfa 198 - Ernest DawsonKitabı okudu
Yazdıkların şiir değilse kalsın
Cennetse sevdan çık dışarı Solgun ışıklar Sessiz ağaçlar parklarla O cümbüş gecesini de tak peşine Yazdığın şiir değilse bırak bunları kalsın..
Unutmakla unutmamak arasına gerili o sırat köprüsünden geçiyordum. Karşımda iki eşek: "Sen yana ben yana". Duruyor. "İkimizin resmini çıkartmışlar yan yana". Hey, doktor! Ruhumdaki kadim yırtık hâlâ yerinde mi? Karanlık ve içerlek bir cümbüş o, doktor! Dik onu doktor. Hey
Reklam
Alan Sokal sözüm ona hakemli bir dergi olan Social Text editörlerinin kendi önyargılarına uygun görünen bir yazıyı yayımlama konusundaki acelecelikleri nedeniyle gerçek bir değerlendirme sürecini atladıklarını gösterdiği zaman kopan cümbüş, dürüstlüğün ahlaksızlığa galip gelmesine yol açmıştı.
Sone 8
Neden hüzünlenirsin müzikten, sen müziğin kendisiyken? Güzellikler iyi geçinir güzellikle, neşeyle coşar neşe Niçin katlanırsın öyleyse sana neşe vermeyene? Sana sıkıntı vereni bağrına basmak niye? Birbirine eş sesler tırmalıyorsa kulağını eğer, Bil ki, ahengin sana tatlı sitemidir bu: "Parçaları dinlerken bütünü kaçırdın" der. Dinle, iyi bir koca gibi dinle. Bir tel tek başına nasıl hoş bir ezgi yaratırsa; Cümbüş olur baba, çocuk ve mutlu bir anayla, Kulakları okşar o ses uyumuyla Ve tek bir ses gibi gelen bir sürü ses der ki sana: "Değersiz kalır yaşam, yaşarsan tek başına."
Hey, doktor! Ruhumdaki kadim yırtık hâlâ yerinde mi? Karanlık ve içerlek bir cümbüş o, doktor! Dik onu doktor. Hey,
Sayfa 47
Kendi hayatı da halı dokuması gibiydi ancak yanlış dokunmuştu en baştan. Öyle de devam etmiş , ortaya büyük bir cümbüş çıkmıştı. Hayatını söküp yeniden işleyebilseydi keşke.
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
"Günlük hayatın durgunluğu içinde, bedbahtlığın kendisi bir bayramdır, yangında bir cümbüş, silik bir yüz üstünde bir kazıntı bile bir süstür."
Her şey bir yana, geceleyin bile gökyüzü kara değil mavidir, çünkü yeryüzünün gölgeleri arasından uzaklarda doğmakta olan güne, güneş ışınlarının cümbüş yaptığı ufka bakıyoruzdur.
Akşamları sehzadebasindaki kıraathanede doktor ramiz ile buluşmaya başladık fakat kahvede eski cümbüş kalmamıştı. Dört senede müşterilerin çoğu gitmişti ne çıkar biz vardık yangeldi Asaf bey ,Doktor Ramiz ,iki üç ressam gazeteci ve ben aralarında yeni tecrubelerimle zengin bayağı bir şahsiyet olmustum
Sayfa 177 - DergahKitabı okudu
1.190 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.