Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayatım boyunca kendim olabileceğim bir yer aradım. Bu yer bazen bir insanın yüzü oldu, bazen sevdiğim bir kitapta altını çizdiğim cümle, bazen ölüler gibi haftalarca susmanın saltanatını yaşamak, bazen de denizin köpüren mavi kaosunda eritmekle gözlerimi. Ama yetmedi bunlar.İnsanın kendi olabileceği tek yer kalbidir dedim sonra, insan yalnızken kendisidir diye de uzattım.
Tek bir cümle söylese işler nasılda değişirdi? O cümle de "Jude, inti­har etmeye mi çalışıyorsun?" ya da "Bana olanları anlatman lazım Jude" veya "Bunu kendine niye yapıyorsun Jude?" ola­bilirdi. Bunlardan herhangi biri olurdu; hangisini söylese sohbet uzar ve belki bir onarım, hiç değilse bir önlem olurdu. Olmaz mıydı?
Reklam
Yaşadıkça, yaşamın dikte ettirdiklerine katlanıp sonuna kadar kayda geçirmeyi daha da gerekli görüyorum; bakarsın ancak son cümle, binbir çabayla öğrenilmeye çalışılıp kavranamamış ne çok şey varsa tümünü eşsiz bir anlamla donatacak o küçük, o sıradan sözcüğü içerecektir. Hem öbür dünya koşullarında, bizim için bu dünyada hazırlanmış sona kadar yürüyüp yürümediğimize bakılmayacağını kim bilebilir?
Sen de fark ettin mi? Az, dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi...
Duyne ordundabı, Dünya, yerinde mi?Çocukluğundan beri çeşitli yaşam durumları hakkında köylülerin ağzından defalarca duyduğu bu cümle, şimdi istemeden hafızasında yeniden ortaya çıkmıştı. Evet, dışarıdan bakıldığında, kendini inanılmaz bir şekilde içinde bulduğu okul da dâhil olmak üzere dünya, yerli yerindeydi. Evet, çevresindeki doğa yüzyıllar boyunca olduğu gibi kalabilirdi. Ancak bu sırada iç dünyası, yani ruhu, kendi deneyimiyle de öğrendiği gibi, tamamen yıkılmış olabilirdi. Bu nedenle, tekrar tekrar sanki birisi ona soruyordu: "Duyne ordundabı, Dünya, yerinde mi?"
Sayfa 164 - Ketebe YayıneviKitabı okudu
En mantıklı cümle olabilir
"Dünyada şimdi onunla yan yana bulunmamamız kadar mantıksız ve lüzumsuz ne vardır acaba?"
Sayfa 76 - YKY
Reklam
Bir sahaf, ünlü hocalardan birinin vefatın dan sonra kütüphanesini satın almıştı. Kitaplarla birlikte eline on beş kadar cep ajandası geçti. Her birinin ön kapağının ilk sayfasına bir cümle yazılıydı. Belli ki hoca 365 gün boyunca o sözü okuyor, içselleştirmeye çalışıyor, belki de nefsini terbiye ediyor diye düşündü. Bazıları şöyleydi: 2015: "Momento Mori (Ölüm vardır)!" 2014: "İnsan-ı kâmil olmağa sa'y eyle âdem ol" (Bakî) 2013: "Yaşadığın her an, kendi hakkını ister." (Goethe) 1912: "Yaşayarak ölebilmek için ölerek yaşamak gerekir." (Günlükler, Miguel de Unamuno) 2011: "Şekl-i aşkı gönlümün levhinde tahrîr eyledim / Yanar odu bir akar su üzre tas- vir eyledim" (Zatî) 2010: Sen çık aradan; girsin Yaradan. 2009: "Sakan hal Bütün işler Allah'a dondi. rülecek!" (Kur'an, Fåtr, 4) 2008:"Fenn-i aşka başladım dikatle gór düm bir nice båb / Metni derdü fash hicrân ile dolmuş bir kitåb"' (Nişani (.) 1999: "Hayat hakkı, hürriyet hakkı ve na- mus hakkı insana hakkullah olarak ve- rilmiştir, bunlara taarruz büyük günah- lardan saylır." (islam pkh! 1997: "Gerçek başarı hep ayakta kalmak değil, düştükten sonra da ayakta kalabil- mektir." (Vince Lombardi)
“Keşke sen tatlı olsan, hayat acı olsa da Keşke sen razı olsan, herkes kızgın olsa da Keşke ikimizin arası mamur olsa Cümle âlemle aram harap olsa da Senin sevgini kazansam, her iş kolay olurdu Toprağın üstündeki her şey neticede topraktır” Rabiatü’l Adeviyye
Sayfa 61 - küresel
Artık müslüman kadınlar anlamışlardır ki, demokrasi onları hürriyet adı altında sömürmek istemektedir. Demokrasi kadınlara hürriyet vaad ederken, aslında onları kocasından, babasından bağımsız bir hale getirip kendine köle etmek istemektedir. Kadın evde hizmet ederse kocasına veya babasına çay verirse köle sayılır, kahvelerde garsonluk yaparsa, hür sayılır. Kocaları veya babaları tarafından namusları korunursa köle sayılır, pis yerlerde, değersiz mal gibi kullanılırsa, hür sayılır. Veya sakız, çikolata, çorba reklamlarında kullanılırsa, en büyük özgürlüğe kavuşmuş olur. Ne büyük bir tezât. Allah (c.c.) cümle Ümmet-i Muhammed'i muhafaza buyursun, gayrı müslimlere de hidayet ihsan eylesin de, demokrasinin bu hilelerini görüp İslam'a yönelmelerini nasib eylesin.
Şayet tek bir söz, tek bir cümle, on farklı anlamda yüreğinde yankılanıyorsa kişi kalemini kırıp atmalıdır.
Reklam
"Meğer ben harf harf yaşarmışım, koca bir cümle sanırken kendimi"
Sayfa 86 - Yediveren Yayınları
Kendime ait bir cümle arıyordum, hayatımdan kopartılamayacak bir cümle.
Bir otobüs camında, "yanlızlık bize yakışır" diye bir cümle okumuştum. Söylesene, gerçekten yakıştı mı bize yanlızlık?
Sayfa 134Kitabı okudu
Bir kitapta yazarın ilk yazdığı değil, okuyanın son söylediği cümle önemlidir muhakkak. Kitapların ve yazarların değişmez kaderidir bu.
Babamın, sonradan daha iyi farkettiğim karakterinin eşsiz bir özetiydi bu cümle: "Dur bakalım hele." Hem kendi durur, hem de hepsini durdururdu bu cümleyle. Benim hızım, annemin hırçın ve telaşlı atılmalarını hep bu amansız cümleyle keserdi: "Dur bakalım hele." Dünya gidişatında 'Durbakalımhelecilik' geçmezse, babaya yapılmış en büyük haksızlık olacaktır bu. Ben de belki biraz bu felsefenin tesiriyle böyle olmuşumdur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.