Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu kaliteli yalnızlığa bayılıyorum. Kendinle güzel zaman geçirme fırsatı...
Yalnızlığı biraz daha açmak istiyorum. Kaliteli yalnızlık diye bir şey var. Bu senin tercih ederek başlattığın bir süreç. Özellikle başka insanlarla birlikte olabileceğin halde kendi iç dünyandaki yolculuğu tamamlayabilmek için ihtiyacın olan bir süreç. Bunu yapmak çok zor. Çünkü kendinle kaldığın zaman sürekli iç sesin sana bir şey söylüyor. Bununla yaşamayı öğrenmek ciddi bir zaman alıyor. Ama bugüne kadar tanıdığım güçlü ve başarılı insanların hepsi bu yalnızlık süreçlerini çok iyi yönetebilmiş, o süreçte kitaplar okumuş, bir enstrüman çalmayı öğrenmiş spor yapmış ve bunun sonucunda bahçesini o kadar güzelleştirmiş ki tıpkı senin de söylediğin gibi bahçesine birçok kelebek gelmiş, istediği kelebekle birlikte zaman geçirmiş, istemediği ile zaman geçirmemiş. Yani, tercih edilmiş yalnızlık hepimizin hayatında bir dönem, hatta belki birkaç dönem olmalı. Ahmed Arif bunu zaten yıllar önce söylemiş: "Dayan kitap ile, dayan iş ile, dayan tırnak ile, diş ile, umut ile, sevda ile... Dayan, rüsva etme beni."
Kalçalarımı kaldırıp yükseldim ve yeniden alçaldım. Hu. dson, altımda hızlanmak istiyordu ama ben yavaşça kalçala rımı aşağı, yukarı hareket ettiriyordum. Elleri gögüslerim kalçamda göbeğimde dolaştıktan sonra klitorisimde ve durdu. Başparmağıyla bastırmaya başladığında müthiş zevk alıyordum. "Tanrım, tanrım," diye bağırdım ve onu
Sayfa 330
Reklam
Bir payız axşamı, yağırdı gur yağış, Saplandı könlümə alovlu bir baxış. Qamaşdı gözlərim, baxdıqca mən ona, Gözlərdə nə əfsun, gözlərdə nə məna! Dayan, dayan, dayan, zaman, dayan, Zaman, dayan, zaman, dayan, dayan! Hicrana olmasın aman! Döyündü ürəklər mən baxdım, o baxdı Mən ona yaxındım, o məndən uzaqdı. O susdu, dinmədi, danışdı baxışlar, Baxışı könlümdə bağladı naxışlar.
Sayfa 292 - BİR PAYIZ AXŞAMI...Kitabı okudu
Kendine dön ey insan! Siretine bak. İçinin çarılarını gez. Kalbin hükümdarlığını tanı. Huzura giden yol ordan geçer. Oraya başka sevgiler yaraşmaz. Rabbini tanı, O'na dayan, O'na güven, O'nu sev. O zaman aşkın gerçek levnini göreceksin.
her düşündüğünü söyleme, olmıyacak düşüncelerini de yapmıya kalkma. Candan ol ama sırnaşık olma. Denedikten sonra dost edindiklerini bağrına bas, ama her ilk tanıştığınla, hemen el sıkışıp dost olma, Kavgaya girişmekten sakın, ama girdikten sonra sıkı dayan ki karşındakinin gözü senden korksun. Herkesi dinle, pek azıyla konuş; herbirinin fikrini öğren, ama kendi düşüncen kendine kalsın. Üstün başın kesene göre ısmarlansın, züppeliğe kaçmasın; ağır olsun, ama gösterişli olmasın. Çünki elbise, sahibinin ne türlü bir insan olduğunu belli eder. Fransa'nın en yüksek mevki ve mertebelerindeki adamlar bu hususta çok ince bir zevk sahibidirler, masraftan da çekinmezler. Ne kimseden borç al, ne kimseye borç ver. Çünki ödünç para veren, çok kere, hem parasından olur, hem dostundan; ödünç almak da tutum itiyadını kaybettirir. Hele şunu unutma: nefsine karşı doğru ol, o zaman, gün gibi meydanda ki, kimseye karşı yalancı olmazsın.
Sayfa 25 - Maarif Matbaası-1944
... ruhun zaman zaman tazelenmeye ihtiyacı vardır.
Kurtlarin ve kadinlarin genel hayat kurallari... 1. Ye 2. Dinlen 3. Aralarda dolaş 4. Sadakat göster 5. Çocukları sev 6. Ay ışığında gevezelik et 7. Kulaklarını ayarla 8. Kemiklere kulak ver 9. Seviş 10. Sık sık ulu Kendin olmak zor, yıpratıcı, tehlikeli ve riskli. Ama sana dayatılanları yaşamaktansa o riske girmelisin. Unutma: hem kalıp hem gidemezsin. Görmen gereken her şeyi gör ve dayan. Kadınlar yirmili yaşlarına gelmeden önce bin kez ölmüşlerdir. Şu ya da bu yöne gitmişler ve engellenmişlerdir. Engellenmiş umutları ve düşleri de vardır. Aksini söyleyen hala uykudadır
Reklam
Dünyanın çeşitliliği ve yaşamın uzunluğu ne kadar şaşırtıcı. O zamanlar gençtim. Kafama elektrik verdiklerinde. Kafama. Elektriği beyin hücrelerime daha iyi gönderebilmek için tuz kullanıyorlardı. Dayan buna, diye düşündüm. Senin düşüncelerini değiştirip kendilerininkine nasıl olsa uyduramayacaklar. Seni görmek istedikleri gibi olmayacaksın hiçbir zaman. Tanımadığın sürece her acı dayanılabilir.
Ayrıntılarda ele vermez mi insan kendini? Başkalarına anlatamadıklarınla beslenir, varlığını sürdürür herhalde. Başkalarından saklandıklarınla gelişir. Fakat, her zaman güvenebilirsin ona. Yalnız kaldığın, yalnız ve çaresiz bırakıldığın zaman, karşındakine her şeyini verdiğini ve tükendiğini sandığın zaman (karşındaki her şeyini alıp kaçmışsa) hemen yardıma gelir: biraz daha dayan, merak etme ben yanındayım, der. Üzülme, der; her şeyini kaybetmedin: ben varım. Belli etme zayıflığını; bunu da atlatırız. Ayrıca, kimsenin istediği yoktur bu “şey”i. Nermin bile farkında değil ona vermediğim “şey”in. Herkes gibi, kendi istekleriyle ilgili, benim vermek istediklerim o kadar önemli değil. Her şey iyi gittiği sürece, bunun önemi yok...
SUS GÖNLÜM – Şems-i Tebrizi Bazen, uzaklaşmak gerekir yakınlaşmak için, Bazen, hatırlamak gerekir hatırlanmak için, Bazen, ağlamak gerekir açılmak için, Bazen, anmak gerekir anılmak için, Bazen de susmak gerekir duymak için, Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı, İki ağzın ve bir kulağın olurdu. Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek! Eğer
Sen gene dikkat et; her “şey”i ayrıntılı anlatma o kadar. Bütün “şey” ayrıntılarda değil midir zaten? Ayrıntılarda ele vermez mi insan kendini? Başkalarına anlatamadıklarınla beslenir, varlığını sürdürür herhalde. Başkalarından saklandıklarınla gelişir. Fakat, her zaman güvenebilirsin ona. Yalnız kaldığın, yalnız ve çaresiz bırakıldığın zaman, karşındakine her şeyini verdiğini ve tükendiğini sandığın zaman (karşındaki her şeyini alıp kaçmışsa) hemen yardıma gelir: biraz daha dayan, merak etme ben yanındayım, der. Üzülme, der; her şeyini kaybetmedin: ben varım. Belli etme zayıflığını; bunu da atlatırız.
Sayfa 323Kitabı okudu
Reklam
Aslanım, unutmayalım ki küçük heyecanlar hayatlarımızın büyük kaptanlarıdır ve hiç farkına varmadan dinleriz onları. İşlediğim ve daha işleyeceğim hatalar üzerine kendimi toplamam -ki benim iyileşmem demek olur- bana zor geliyorsa da, unutmayalım ki ne sıkıntı ne de bunalımlarımız, ne de sağduyu ve iyi niyet bizim tek kılavuzlarımızdır, hele
Sayfa 130 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Dünyanın çeşitliliği ve yaşamın uzunluğu ne kadar şaşırtı­cı. O zamanlar gençtim. Kafama elektrik verdiklerinde. Kafama. Elektriği beyin hücrelerime daha iyi gönderebilmek için tuz kul­lanıyorlardı. Dayan buna, diye düşündüm. Senin düşüncelerini değiştirip kendilerininkine nasıl olsa uyduramayacaklar. Seni görmek istedikleri gibi olmayacaksın hiçbir zaman. Tanımadı­ğın sürece her acı dayanılabilir.
“Biraz dayan.” O zaman hatırlamıştı. Bu sözü uykulu halde sayısız kere duyduğunu. Uykulu haliyle, bu anı atlatırsam bir süre her şey düzelecek düşüncesiyle dayandığını. Her seferinde derin bir biçimde uyuyarak ıstırabı, hatta utancı sildiğini. O gecelerin sabahındaki her kahvaltıda yemek çubuğunu bilinçsizce kendi gözüne saplamak ya da çaydanlıktaki kaynar suyu başından aşağı boca etmek istediğini.
Sayfa 141Kitabı okudu
346 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.