Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nûrullah Genç'ten...
Can Kuşum Aynalardan sundum gönlümü sana Ruhum gözlerinin rengine tutsak Bir gece bir kuş gibi girsem rüyâna Eder misin bana sevdânı yasak? Hayâl, bir pencere, umut, bir ışık
Hasib Efendi'nin Cumhuriyet Devri Anıları
Şimdi kendi kendime düşünüyorum: Tarihte bizim kadar kendi kültür değerlerine, güzel sanatlarına düşmanca duygularla yüklü diplomalı cahiller yetiştiren bir başka devlet var mıdır acaba, diyorum. Hasib Efendi'yi dinledikten sonra siz de kendi kendinize bu soruyu soracaksınız. Söz şimdi onundur artık: “...O, 1925'li, 1930'lu
Sayfa 224 - Hasib YılanlıoğluKitabı okudu
Reklam
Kimisi dedi ki: “Bu çocuk, anarşistin teki, dolayısıyla onu kurşuna dizeceğiz, sırasıdır, hem de hemen, tereddüde yer yok, devir havyar kesme devri değil, savaş bu!...” Ama daha başkaları da vardı, daha sabırlı, onlar sadece frengili ve keçileri tamamen kaçırmış olmamı yeğliyorlardı, dolasıyla da beni savaşın sonuna kadar ya da en azından aylarca tımarhaneye tıkmaktan yanaydılar, çünkü onlar, yani deli olmayanlar, güya, akli melekelerine tümüyle sahip olanlar, beni tedavi etmek istiyorlardı, ben tedavi olurken de onlardan başka savaşan olmayacaktı. Bu da şunu kanıtlar: sizi aklı başında sanmalarını sağlamanın en iyi yolu bayağı pişkin olmaktır. İyiden iyiye pişkinseniz mesele yok, o zaman artık hemen hemen ne yapsanız yeridir, ne isterseniz, çoğunluk sizden yanadır ve kimin deli olup kimin olmadığına karar veren de çoğunluktur.
Sayfa 80
Matem içinde iki sene geçti. Tulu, hükümet naibi olarak Karakurum’da ikamet ediyordu. Fakat süresi sona erdiğinden, Cengiz Han’ın arzusuna uygun olarak yeni bir hakan, bir imparator seçmek için, prensler ve kumandanlar Gobi’ye döndüler. Cengiz Han’ın isteğine uyup, miraslarına sahip çıkarak reislerinin kralları haline geldiler. Şimdi Han’ın en
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
Üç Devir Tek Dert: Para
Üç İstanbul
Üç İstanbul
Dergâh’ta yedi kitaplık hâliyle hazırlanan Safahat’ın 1. cildinde Üç İstanbul’un Şair Raif’ine atıfta bulunulunca bu kitap ilgimi çekti ve okuma listeme dahil ettim. Adından İstanbul’un üç farklı dönemine bakış açıları geliştirildiği fikrine kapılmak mümkün olsa da esasen züppe takımının üç devrine tanık oluyoruz. Dertleri vatan - millet değil, makam ve para olanları üç devri. İstibdat devrine ve II. Abdülhamit’e diş bileyen bu kirli ağızların hiç olmazsa hayatta bir gayeleri, yaptıkları temiz bir amelleri olsaydı. Ancak lağım ağızlardan dökülen necis sözler dizisi. Tabii bu üç devri bizler satır atalarında görüyoruz fakat kitaba hakim olan asıl konu: Uçkur ve fuhuş. Aşk-ı Memnu’da bile daha asil ilerliyordu mevzular fakat burada kimin, kiminle beraber olduğunu, gayrı meşru çocukları, metreslerle hanımların bir sofrada oturmasını, vb. gibi çirkin durumların sürekli akışını oluyoruz. Kitap Üç İstanbul’dan ziyade memleket sevgisinden , ahlâktan, adaletten, hâyâdan yoksun züppelerin hayatı ele alınıyor. Kitapta iç rahatlatan tek kısım ölümlerin hak edildiği gibi olması. Bütün bunların yanı sıra anlatılan kitle, her zaman vardı ve var olmaya devam edecek türden bir kitle. Hayatın içinden. Yine de bu tarzda tanıtılan bir kitapta okuyacağımı zannettiğim şey, vatan-millet sevdası olanların şahitliğinde üç İstanbul devriydi. Hayal kırıklığına uğradım, sırf meraktan sonuna kadar okudum.
Reklam
Ötekilerin Felsefe Tarihi: Eskil Çin Düşüncesi Üstüne
Eskil Çin felsefesi, Çin’in 21. yüzyıldaki yükselişine dek, felsefe tarihinde eskil Yunan merkezli felsefe tarihyazımlarına bir ek gibi görülüyordu ve sık sık bu felsefenin ‘Batı’nınki gibi çağdaş, ileri, gelişkin vb. olmadığı satıraralarından sezdiriliyordu. Her tür resmi tarihyazımının marazlarından felsefe tarihyazımı bile muaf değil. Batı,
Manifesto
Ah Pina, cahiliye döneminde insanlar görünen putlara taparlarmış. Kendi elleriyle yaparlarmış bu putları, kendi sözleriyle de överlermiş en gözde dua cümleleriyle. Herkesin putu kendine şirin mi şirin, herkesin putu kendine özelmiş. Sonra yıllar geçmiş Pina; putlar devrilmiş, insanlar kendi elleriyle yaptıkları putları yıkmışlar birer birer.
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
44 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.