Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Her şey devlet için" zihniyeti Müslümanların kafalarına o denli yerleştirildi ki; "Her şey din için" inancı kayboldu ve Müslümanlar saltanat ve diktatorya rejimleri uğruna Ulu'l-Emr zihniyetinin kulları oldular.
Acabasızlar
Hasan-Ali Yücel' in bir yazısında "acaba" hakkında söylediği şu ifadeleri kullanmıştı: "Demokrasinin dünya görüşü, bir mantığa dayanır. Demokrasi mantığının ana prensibi şudur: 'Her fikirde hata ve sevap ihtimali vardır.' Eğer bu postülatı kabul etmezseniz demokrasi geometrisini kuramazsınız. ...Bu prensibi kabul edince ilk müşkül yenilmiş olur. Çünkü kendi davanızda, karşınızdakinin davası kadar hata ve sevap olacağına inanınca pek tabii olarak tartışmaya razı olursunuz. O zaman bir itiraz karşısında kalınca: -Acaba?! ... dersiniz. Bu 'Acaba?' yok mu, işte demokrasinin en değişmez remzi budur. Bütün diktatorya rejimleri 'Acabasızlar' rejimidirler."
Reklam
SALONDAN- Hocam, kaybettiğimiz ettiğimiz İslam’ı geri kazanmak için ne yapılabilir? Siyasetten mi bir şeyler beklemeli? TEOMAN DURALI- Çok açık sözlü olmamı istiyorsanız -ağzımdan yel alsın diyerek- devrim olması lazım ve bu devrimde çok katı bir diktatorya yetişmeli, bütün medeniyet değişmeleri kırılma noktaları ancak bu yolla gerçekleşebilmiştir. Akıl bunu emrediyor ama gönül bunu istemiyor. En başta kendim istemem, böyle felaket ceberut bir düzenin gelip kafama tokmakla vurmasını, o olmayacak, bu olacak demesini. Biz medeniyet değişikliğine gittiğimizde bu oldu. 1
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Diktatörya
Ali Çimen'in serisini okumayı unutmayın. Genel Bilgi lezzeti sunacak sizlere. Ortaçağ Avrupasının monark yapısı 20. Yüzyıl itibari ile diktatörya ya dönüşmüş. Kişilerin politik hırsları ve amaçları ulusları birbirine kirdirmistir. Eserde sadece Siyasi yönlerini değil kişisel.her özelliğine değinen bilgileri bulacağınız gibi yer yer küçük hikâyeler göreceksiniz.
Tarihi Değiştiren Diktatörler
Tarihi Değiştiren DiktatörlerAli Çimen · Timaş Yayınları · 2010489 okunma
Kitaptaki en can alıcı yer
Bu "Her şey Devlet için" zihniyeti Müslümanların kafalarına o denli yerleştirildi ki; "Her şey Din için" inancı kayboldu Ve Müslümanlar saltanat ve diktatorya rejimleri uğruna ulul emr zihniyetinin kulları oldular. Ulu'l-emr, -nasıl olursa olsun la yus'el bir hale getirilip kutsallaştırıldı. Bugün, dünyanın çeşitli yerlerinde Müslümanları ezen ulu'l-emr'ler, Yezid zihniyetinin mirasçıları oldular ve kendileri için dokunulmazlık kanunları çıkartarak, saltanatlarını sürdürdüler, sürdürüyorlar. Ve sarıklı-cübbeli hocalar, bunlara itaatin vacib olduğunu anlatır dururlar cami kürsülerinde.
Bu "Acaba?" yok mu, işte demokrasinin en değişmez remzi budur. Bütün diktatörya rejimleri "Acabasızlar" rejimidirler.
Reklam
Tarih göstermiştir ki hangi sultan ya da devlet başkanı etrafına cesur ilim adamları toplayıp onların istişareleriyle devletini yönetmişse o sultan veya devlet başkanı başarılı olmuştur. Kendi başlarına diktatorya kurup alimlere değer vermeyenler de insanlığın hem belası hem de yüz karası olmuşlardır.
Bütün diktatörya rejimleri "Acabasızlar" rejimidirler.
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
"Her şey Devlet için" zihniyeti Müslümanların kafalarına o denli yerleştirildi ki, "Her şey Din için" inancı kayboldu. Ve Müslümanlar saltanat ve diktatorya rejimleri uğruna ulu'l-emr zihniyetinin kulları oldular.
Her türlü gruplaşmayı dejenere etmeye yatkın bir toplumla karşı karşıyayız
Bunun düzelmesi elzem; düzelmediği takdirde Türkiye'de maalesef gelişme olamayacak. Asıl önemlisi, ahlaklı insanların yaşamı güçleştikçe toplumdaki buhran da artacak. Bunun sonu ne olur? Büyük bir sosyal patlama yaratır. Türkiye'de çalışan, bir yerlere gelmek için gerçekten uğraşıp didinen insanlar da var; bu kişilerin hakkını ilelebet yiyemezsiniz. Bu işlerin kesinlikle halledilmesi lazım; aksi takdirde hakkaniyet ve adalet vadeden çok kuvvetli bir diktatorya gelebilir veya başka türlü çatışmalar ortaya çıkabilir ki huzurumuz kaçar.
Sayfa 163 - Kronik Kitap / 1. Baskı, Şubat 2022, İstanbul - Söyleşi Yenal BilgiciKitabı okudu
Reklam
·
Puan vermedi
Niyazi Berkes, Aydın Sanır Herkes
Abdurrahman Çelebi kontenjanından bir başka memleket sözde aydını olan zatın, en bilinen ve ilk yazımı İngilizce olan eseridir. Türkiye'de Sekülerizmin Gelişimi yerine Türkiye'de Çağdaşlaşma diye çevrilmiştir. En kısa tanımlamayla kitabı; Türkiye'de laikliğin 300 yıllık tarihidir. Osmanlı'nın son 300 yıllık Cumhuriyete doğru
Türkiye'de Çağdaşlaşma
Türkiye'de ÇağdaşlaşmaNiyazi Berkes · Yapı Kredi Yayınları · 2019465 okunma
Demokrasi Nedir?
En büyük gerçeklik ve gelişmeler, fikirlerin serbest ortaya konması ve fikir alışverişi ile meydana çıkar ve yükselir. Yüzde yüz doğru olduğunu iddia etmeyecek, kendisininkinden başka düşünüşlerde de gerçek olması ihtimâlini hesaplayacak olanların kuracakları rejime demokrasi derler. Çünkü kendi davanızda, karşınızdakinin davası kadar hata ve sevap olacağına inanınca pek tabii olarak tartışmaya razı olursunuz. O zaman bir itiraz karşısında kalınca: Acaba?!..dersiniz. Bu "Acaba?" yok mu, işte demokrasinin en değişmez simgesi budur. Bütün diktatörya rejimleri "Acabasızlar" rejimidirler. Demokrasi, çoğunluğun egemenliği değildir. Zira çoğunluk gönül rızasıyla özgürlüğü tamamen ortadan kaldırıp, azınlığı esarete mahkûm edebilir. Demokrasi silahlar yerine kitapların, şiddet yerine kültürün etkinliğidir. Gerçek demokrasi ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla olur. Cehalet kaldırılmadıkça toplum yerinde kalıyor demektir; yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor demektir. En büyük savaş cehalete karşı olan savaştır. Şimdi insanlığı araştıranlara şunu sormak istiyorum: Temsil ve seçim, tek bir insan grubunun eline verilemeyecek kadar büyük bir güç değil midir?
196 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Zülfü Livaneli’nin okuduğum 10. Kitabı Son Ada. Yaşar Kemal’in “Zülfü büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir” sözüyle büyük yazarlar kategorisinde görmeye başladığını anlatmaya çalışmıştır. Bu roman her türlü övgüyü hakediyor. Belki edebi yönden değil ama cesaret, empati, adalet gibi duyguları açığa çıkarma fırsatı verdiği için. Zülfü Livaneli de bir söyleyişinde ‘en politik romanım’ diyor Son Ada için. Son Ada faşizm ve diktatörya taşlamasıdır.
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,2bin okunma
İnsanın özü ifadesiyle başlayan her açıklama, tarihsel birçok örneğin gösterdiği üzere, ya teorik ya da pratik despotizm ve diktatorya ile sonuçlanmıştır.
171 syf.
·
Puan vermedi
İhsan Süreyya Sırma hocanın kaleminden güzel bir kitap daha. Emeviler dönemini tarafsız ve doğru şekilleriyle ele alıp, bu dönemin mevcut halifelerinin müslüman olması hasebiyle övmemesi; gerçekleri bizlere aktarması hocamızın mükemmel bir tarihçi olduğunu gözler önüne seriyor. Zulümle geçen koskoca 91 sene... Acı olaylar... İslama ve müslümanlığa yakışmayan ve İslam tarihine leke süren acı hadiselerin yaşanması... İhsan hocanın şu paragrafı genel olarak kitabı özetleyecektir. "Her şey devlet için" zihniyeti, müslümanların kafalarına o denli yerleştirildi ki "her şey din için" inancı kayboldu. Ve Müslümanlar, saltanat ve diktatorya rejimleri uğruna ulü'l emr zihniyetinin kulları oldular. Ulü'l-emr zihniyeti, nasıl olursa olsun, lâ yüs'el bir hale getirilip kutsallaştırıldı. Bugün, dünyanın çeşitli yerlerinde Müslümanları ezen ulü'l-emr'ler, Yezid zihniyetinin mirasçısı oldular. Kendileri için dokunulmazlık kanunları çıkararak saltanatlarını sürdürdüler, sürdürüyorlar... Hazindir ki, sarıklı-cübbeli hocalar da bunlara itaatin vacip olduğunu anlatıp duruyorlar cami kürsülerinde... Ebu Zer diyor ki: "Allah, ma'rufu emredip onu terkedene ve münkerden sakındırıp onu yapanlara la'net etsin...”
Emeviler Dönemi
Emeviler Dönemiİhsan Süreyya Sırma · Beyan Yayınları · 2022573 okunma
118 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.