Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
300 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Israti...Diğer kitaplarından bazılarında olduğu gibi, "Akdeniz" de de Adrien Zograffi olarak karşımıza çıkıyor. Ne diyordu yazarımız? : " Ben namuslu bir Adrien Zograffi yazacağım, Jean Christophe' taki den daha az olacak sanat yanı, hiçbir belge değeri de taşımayacak. Ruhu bir yana bırakılırsa hiç bir benzerlik olmayacak
Akdeniz
AkdenizPanait Istrati · Araf Yayınları · 20131,557 okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
Kendine has bir kokusu ve içinde bir cd ile elime tesadüf eseri geçmişti bu kitap. Eğer öyle olmasaydı varlığından hiç haberdar olamayacaktım.. Okumadan evvel, o zamanlar için, okuduğum en güzel kitap olacağını nereden bilebilirdim.. Şimdi en beğendim kitap'lar'değişse de bu kitabın bende yeri ayrıdır. Kitapta karşıma öyle cümleler çıkmıştı ki, hikayenin gidişatı ne olursa olsun yazar beni anlatıyor sanmıştım. Hala da o cümleleri beni anlatıyor diye benimsemiş haldeyim. Kitabın o zamanlar için bana diğer kazanımı insanları özellikle 'çiftleri' irdelemeye itmişti. Birini sevdiğini söyleyen insanları gördükçe 'acaba?.. ' diyordum. İki insanın birbirine ait olması sevgiden daha farklı gerekçelerin neticesiydi işte. İnsan eksikliklerini tamamlayınca karşısındakinde sevdim diyordu, sevdiğini sanıyordu. Bununla beraber yazarın diğer kitaplarını okumaya heves etmiş ama hiçbirinde bundaki kadar lezzet alamamıştım.
Ölü Erkek Kuşlar
Ölü Erkek Kuşlarİnci Aral · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2019944 okunma
Reklam
130 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İşin aslı Şükrü Erbaş, tanıdığım, bildiğim bir yazar değildi. Kitabını okuduğum şairlerden birini, ufak bir eleştiriye tabi tutan Hakan Bey sayesinde tanıştım Erbaş kitapları ile. Hakan Bey in söylemlerine göre "gerçek" şairleri okumalıydım. Evvela bu sözün tam manasını idrak edemesem de tavsiye üzerine okumaya başladım. Erbaş, şöyle diyordu kitabın bir bölümünde: "... elbette şair dünyaya açıklıklar taşırken kendisini de söyleyecek, kendisine açıklıklar getirecektir. Ancak, toplumsallaşmamış bir şair 'ben'inin, okur denilen 'başkalarını' kucaklayacak bir duyuş ve seziş zenginliğine sahip olamayacağını görmüyor..." İşte bu satırları okurken idrak edebildim ancak, Hakan Beyin sözlerini. Şu anda elimde birkaç kitabi daha var aynı yazarın ve en kısa zamanda okumaya çalışacağım. Eminim digerleri de en az bu kitap kadar güzel ve manidardır. Teşekkürler Hakan Bey :-)
Gülün Sesi Gül Kokar
Gülün Sesi Gül KokarŞükrü Erbaş · Everest Yayınları · 2004131 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
İki Şiirin Arasında yazarın okuduğum diğer kitaplarından daha çok hoşuma gitti. Belki bu yüzden kitabı çok hızlı okudum. 136 sayfalık kitabın yarısını bir oturuşta okudum. Yani kolaylıkla bir günde bitirebileceğiniz akıcılıkta bir kitap olmuş. Yalnız kitabı bitirdikten sonra öyküleri zor hatırlıyorsunuz veya hatırlamıyorsunuz. Kitaptaki bir öyküde bir eleştirmen, öyküler yazan genç yazara "Uzun ama çok güzel bir öyküydü, bir solukta okudum yalnız ne yazık ki bitirdiğimde aklımda hiçbir şey kalmamıştı, siz gençler biraz daha 'akılda yer eden' öyküler yazmalısınız." diyordu. Sanırım bu eleştiri yazar Yekta Kopan'a da getirilebilir. Yazara haksızlık etmek istemem. Bu durum benden de kaynaklanıyor olabilir çünkü ben genellikle okuduğum öyküleri pek hatırlamam. (Bunun tek istisnası şimdilik Necati Cumalı.)
İki Şiirin Arasında
İki Şiirin ArasındaYekta Kopan · Can Yayınları · 20141,102 okunma
724 syf.
10/10 puan verdi
Güncelleme(20.07.2022): İnsanın dünyaya, özellikle kendine yabancılaşmasını ve anlaşılamamanın götürdüğü noktayı gösteren bir kitap diyebilirim. Güçlü bir mizah yönü olan Atay, Canım insanlar diyor hep. Biraz karamsarlık, biraz acı, çokça güldürü, tahlil ve yaşayan ölülerden oluşan karakterler. Tüm eserlerinde bunlardan bahsetmiyor mu? Konusu bu
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,6bin okunma
"Bir halkı ortadan kaldırmak için, belleğini yok etmekle işe başlanır," diyordu Hübl. Kitaplarını, kültürlerini, tarihlerini yok ederler. Bir başkası onlara başka kitaplar yazar, bir başka kültür verir, bir başka, tarih uydurur. Ve böylece halk, yavaş yavaş ne olduğunu, daha önce ne olmuş olduğunu unutmaya başlar. Çevresindeki dünya da onu daha çabuk unutur."
Reklam
"Sığ insanları derin sevmeyin" diyordu şair Birhan Eroğlu "Derin insanları sığ sevmeyin" dedi şair Celil Taş ekleme yaparak. Ne de haklı ikisi de... Ama ben de dayanamayıp belki de haddimi aşarak, desem ki: "ısmarlama olmuyor azizim sevmenin sığlığı, derinliği... Sevmek sevenin derinliğindendir, adamlığındandır, sevilenin sığlığı ya da derinliği ne yazar." Suat Sakalli
192 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
17 bölümle, birbirine bağıntılı, harikulade bir anlatımla hikayelendirilmiş bu kitapta bence en dikkat çeken konu; Maddi dünyadan nimetlerinden ziyade arkadaşlık, gönül zenginliğinin getirisi dostluğun vurgulanması oldu. Ne diyordu yazar, kitabının ön sözünde: "Danny'nin evi dediğinizde, çevresini iyilik ve neşe, sevgi ve sonunda da derin
Yukarı Mahalle
Yukarı MahalleJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 20182,106 okunma
“BEN BİR ULU ŞEHRE VARDIM” M.NİHAT MALKOÇ Oldum olası şehir yazıları yakından ilgilendirir beni. Bu hususta şehir ayrımı da yapmam; fakat doğduğum şehir söz konusu olunca ilgim daha da artar şüphesiz… “Ben Bir Ulu Şehre Vardım” adlı kitap bu yüzden ilgimi iki kere çekti. Birincisi bu kitap birbirinden güzel ve özgün şehir yazılarını ihtiva
77 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Ne anladığımı yazacağım. "Sen yorum yapma bir daha." diyecekler okumasın. Kendini beğenmişler ile uğraşamam. Neyse moruk, yazardan başlayıp kitaba, ardından da karakterlere gidecek olan bir rota tasarladım. Bir yere takılırsanız özelden sorabilirsiniz. Adamın hayatına baktım biraz. Yazar olabilmesi için koşullar uygunmuş doğrusu,
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020236,7bin okunma
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı arkadaşımın yazarını önermesiyle seçtim. İlk bu kitabı seçtim çünkü siz de tahmin edersiniz ki kapağı ''Gelsene, beni okusana.'' diyordu. İlk defa bu tarz deniyorum, eminim ki son olmayacak. Murat Menteş beni kendisine hayran bıraktı, hayır hayır abartmıyorum; hayran oldum. Bu nasıl hayal gücü, bu nasıl üslup? İtiraf etmeliyim ki bazı cümleleri kahkahayla okudum. Yüzümde gülümsememle devam etti kitap. İçeriğe geleyim yavaştan: Yazar, Ruhi Mücerret adlı yaşlı-100 yaşındaki biri kadar yaşlı- bir adamın hayatını ele alıyor. Civan Kazanova isimli bir gencin de romana dahil olmasıyla sayfalar akıp gidiyor. İçeriği tam olarak söyleyemiyorum çünkü belli bir konu yok. Ancak şunu söyleyebilirim ki yazarımız toplumsal yozlaşmayı, reklamların kitlelere verdiği zararı mizahi bir dille işliyor. Bu da kitabı akıcı yapıyor. Kitabımızı ilgi çekici kılan unsurları söylersem: Roman kahramanlarının isimleri bkz: Ruhi Mücerret, Civan Kazanova, Korkut Üneli, Masum Cici... Bana göre diğer ilginç kısım da kitabın bölümlerinin sonrasında Ruhi Mücerret'in ''Mezar taşıma bunu yazdıracağım.'' ve Civan Kazanova'nın ''Bu olmasaydı ben icat ederdim.'' cümleleridir. Tavsiye etmeyi de unutmuşum. Okuyun, pişman olmazsınız. :)
Ruhi Mücerret
Ruhi MücerretMurat Menteş · April Yayıncılık · 201315,4bin okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
"Saklı Kurtlar yalnızca bir kitap değildir... Bir davadır! İnançtır! Yaradan’a verilmiş bir söz, edilmiş bir yemindir. Kıyamete kadar masumu ve Türk'ü korumak için yapılan bir savaştır. Unutmayın… Türk doğulur ama Kurt olunur!" diyordu yazar, kitabın internet sayfasında. Kitabı okuduktan sonra bu açıklamaya ben de tamamen katılıyorum. Saklı Kurtlar 'Kehanet' kitabının çıkışını da büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum.
Taş Melek
Taş MelekMurat Şenol Kayır · Karina Yayınevi · 201571 okunma
518 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Tami Hoag'un Kovac ve Lisa serisinin 2. kitabı olan Paranoya yazarın okuduğum ilk kitabı kadar okuması iyi, diyalogları gerçekçi ve yine de bir Hollywood filminden alışık olduğumuz bir tarzda ilerleyerek sona eren iyi bir suç romanı. Serinin 3. kitabı olan Psikopat'a kıyasla burada Lisa karakterinin de ağırlıklı bir rolü olduğunu görüyoruz. Kendi
Paranoya
ParanoyaTami Hoag · Koridor · 2007622 okunma
Jarvinen, Okunen ve Gulbe Nasıl Kral Oldular? Reçel Kralı Jarvinen anlatıyor... Ben önceleri yoksul bir sokak çocuğuydum. Şimdi ise yurdumuz için büyük ve iyi bir güç olduğumu söyleyebilirim. Ben bu konumumu kime borçluyum? Tesadüfen dinlediğim bir konferansa değil mi? Daha önce de söylemiştim. Küçük dükkânımda kurabiye ve
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.