Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yapılan araştırmalarda DNA' nın, duygulara göre biçimini değiştirdiği kanıtlandı. Kişi taktir, sevgi ve minnettarlık hissetiğinde, DNA gevşeyerek yanıt verdi. DNA zincirleri açıldı ve uzadı. Buna karşılık araştırmacılar hayal kırıklığı, korku ve öfke ya da stres duyguları oluşturduklarında ise DNA, olumsuz duygulara büzüşerek cevap verdi. Kısaldı ve hatta birçok konuda kapandı. Şimdi olumsuz duyguların bizi dış dünyaya nasıl kapattığını anlıyoruz.
Sayfa 47 - ElipsKitabı okuyor
111 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Aziz Sancar
Hayatı ve Bilimi
Hayatı ve Bilimi
Ülkemizin Yetiştirdiği ender bilim adamlarından biri olan Prof.Dr.Aziz Sancar'ın kendi kaleminden Hayatı ve Bilimi ingilizce yayınlanmış olup, Türkçeye Çevirisi Mehmet ÖztürkTarafından yapılmıştır. Kitapta kısa bir biyografiden sonra, yaptığı bilimsel çalışmalar teknik olarak açıklanmakta Biyokimya terimi Flavin fotokimyası,
Hayatı ve Bilimi
Hayatı ve BilimiAziz Sancar · Tübitak Yayınları · 2018333 okunma
Reklam
Belki de tüm ruhlara yerleştirilmiş evrensel bir gerçek vardır. Belki de DNA'larımızdaki ortak bir sabit kod gibi, hepimizin içinde aynı hikâye saklıdır. Belki de hikâyelerimizin birbirine benzeyişinin sebebi bu ortaklaşa gerçektir.
Sayfa 426Kitabı okudu
Bir bilim olarak genetik nispeten yeni bir dal; temelinin 1850'lere dayanmasına rağmen birçok koldan edinilen bilgi ancak yirminci yüzyılın başında tek bir alanın çatısı altında toplanabildi. Başlangıçta ilerlemeler oldukça yavaş gerçekleşirken, genetiğin gizemlerinin açığa çıkarılmaya başlaması 1950'leri bulmuştu. İlk olarak DNA'nın çift sarmal yapısının, daha sonra da canlı olmayan bir kimyasal kodun nasıl bir canlının meydana gelmesini sağladığını gösteren merkezi/santral dogmanın keşfi üzerine genetikteki ilerlemeler gen'e dair sırların çözülmesini oldukça hızlandırdı. Ancak katetmiş olduğumuz devasa yola rağmen bugün dahi DNA'mızda çözülmeyi bekleyen birçok sır mevcut.
Sayfa 6 - Kronik Kitap
Nasıl olur da, bir inç'in binde biri büyüklükte bir insan hücresi, DNA'sında, her biri altı yüz sayfadan oluşan bin kitabı dolduracak bilgi ve talimatlar içerebilir?
Evrimsel önemi en fazla olan moleküler buluşlar şöyledir: (1) Yeni bir organizmanın yapı taşlarını genetik programın (DNA) kendisi sağlamaz; genetik program sadece fenotipin yapılması için gerekli bilgidir (mavi kopya). (2) Nükleik asitlerden proteinlere doğru giden yol tek yönlü dür. Proteinlerdeki bilgi nükleik asitlere doğru geri yönde translasyona uğramaz; "yumuşak kalıtım" diye bir şey yoktur. (3) Sadece genetik şifre değil, temel moleküler mekanizmaların pek çoğu en ilkel prokaryotlardan yukarıya tüm organizmalarda aynıdır.
Reklam
Beynin dili genlerin kullandığı DNA dili değildir. Bilgilerimizin şifrelendiği hücreler vardır beyinde. Bu hücrelere nöronlar adı verilir. Nöronlar, bir milimetrenin birkaç yüzde biri oranı çapında elektrokimyasal elementlerdir. Her birimizin sahip olduğu nöron sayısı belki yüz milyarı bulur. Samanyolu Galaksisi'ndeki yıldızların sayısıyla kıyaslayabiliriz. Çoğu nöron komşu nöronlarla binlerce bağlantı kurmuş durumdadır. İnsan beyninin kabuğunda yaklaşık yüz trilyon 10¹⁴ bağlantı vardır.
Sayfa 292 - On Birinci Bölüm - Anıların IsrarıKitabı okuyor
Bir amip kadar ederi olmayanlara ne demeli…
Çeşitli hayat şekillerinin kalıtsal malzemesinde kaç Bit'lik bilgi birikimi vardır? Çeşitli biyolojik sorulara kaç tane evet/hayır yanıtı yazılıdır hayatın dilinde? Bir virüsün ihtiyacı olan bilgi yaklaşık 10.000 Bit'liktir; bu sayfadaki bilgi tutarı kadar. Bu bilgi bir virüse başka organizmaları hasta etmek ve kendini yeniden üretmek için gereklidir. Zaten virüsün bundan başka bir işi de yoktur. Virüse ait bilgi basittir ama çok dikkatle okunması gerekir. Bir bakteriyse yaklaşık bir milyon Bit'lik bilgi kullanır; 100 kitap sayfasındaki bilgi kadar. Bakterilere virüslerden daha yüklü iş düşmektedir. Virüsler gibi tam asalak değildir bakteriler, bakteriler yaşamak için çalışmak zorundadırlar. Bağımsız yaşayan tekhücreli bir amipin yapısı daha karmaşıktır. DNA'sında var olan dört yüz milyon Bit'lik bilgi birikimi yüzünden yeni bir amip üretebilmek için her biri 500 sayfalık seksen cilt kitaba sığacak bilgiyi karıştırmak zorundadır.
Sayfa 290 - On Birinci Bölüm - Anıların IsrarıKitabı okuyor
Eğer, bu dışa vurum cümleleri ile enerji yaydığımızı idrak edersek, yaydığımız enerjiyi devasa bir hale getirebiliriz. Yani, afirmasyon yaparken enerji yay­dığımızı hiç unutmamalıyız. Biz vericiyiz. Tıpkı bir radyo verici merkezi gibi. Kalbimiz, DNA'mız ve beynimiz aracılığıyla enerji yayıyoruz ve bu enerji,kendisini almaya hazır olan herkese ulaşacaktır. Bu enerji ne kadar açık ve net olursa, algılanması da o kadar kolay gerçekleşecektir. İstek cümlen ne kadar çok seni ifade ediyorsa ve sen kendini onunla ne kadar çok özdeşleştirebiliyorsan, yaydığın enerji de o kadar yoğun ve belirgin olacaktır.
Enzimler DNA'larına metil grupları adı verilen kimyasal etiketler takıyordu. Etiketler ONA üzerinde oturduğu için eski Yunancada "üzerinde" anlamına gelen "epi" öneki kullanılarak bu kalıtım şekline epigenetik adı verilmiştir. Bu, genetik geçiş gösteren klasik kalıtım şeklinden farklıdır, çünkü etiketlenmiş gen hala aynı bil­ giyi taşımaktaveaynı proteini yapmaktadır. Ancaketiketli olduğunda bunu yapması oldukça zorlaşır.
Reklam
Mars'a gittiğini, DNA üzerinde istediği gibi değişiklikler yaptığını, ölüm genini yok ederek ölümsüzlüğü bulmaya çalıştığını idare ederek insanların önüne cansız sopalarını atan ve bu şekilde halkların gözünü boyayan tanrılaştırılmış "bilim"den bahsediyorum.
412 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Okumaya başlamadan önce, eser hakkındaki incelemelere göz attığımda; tabuları, ön yargıları olanların bu kitabı okumamalarının daha iyi olacağına dair ifadelere rastladım. Bilimin var olması ve gelişmesi için vazgeçilmez bir gereklilik olan eleştirel düşüncenin kendini bilimin, objektifliğin ve açık görüşlülüğün yanında olarak değerlendirenler
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,4bin okunma
"Başkalarını anlamak bilgelik, kendini anlamaksa aydınlanmaktır." Lao Tzu
Rezonans Kanunu
• Her seyi birbirine bağlayan bir enerji alani mev-cuttur. • Bu enerji alani, bizim rezonans alanımızla iletisim hâlindedir. • Rezonans alanimizi, duygularimizin diliyle, dü- Şüncelerimizin enerjisiyle ama öncelikle inançlarımız vasitasiyla olustururuz. • Bahsettigimiz bu alani, kalp auramizla, DNA'la-rimiz araciligyla ve düsüncelerimizin gücüyle ya- yariz. • Ayni, zaman gibi mesafenin de rezonans alani için hiçbir önemi yoktur. • Rezonans Kanunu sayesinde her şeyle ve herkesle yakın temastayız. • Bizimle uyumlu titreşen her şey ve herkes, ister is-temez etkimiz altına girer. • Bizimle uyumlu titreşen her şey, karşı koymaksızın hayatımıza çekilir. • Aynı sekilde biz de ayni frekansta titreştiğimiz diğer rezonans alanlarının çekimine gireriz.
Araştırmacılar bir stres faktörü veya travma meydana geldiğinde, fiziksel veya duygusal sağlık problemlerinin yanı sıra dna metalasyonunda sonraki nesillere aktarı alabilecek düzensizlikler gözlemlemişlerdir.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.