Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Doğduğumuzda sahip olmadığımız ve büyüdüğümüzde gereksinim duyduğumuz her şey bize eğitimle verilir. Bu eğitim bize doğadan ya da insanlardan ve şeylerden gelir.
Nasıl da ezip geçmişler bizi! O olmadık kurallarla, Doğadan çok, eğitimin soytarıları olmuş kişiler, Bize yasak edilmiş, akla dair tüm gelişmeler; Silik olmak için tasarlamışlar bizi, Öyle olmamızı beklemişler.
Sayfa 75 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Müthiş
Doğanın armağan ettiği coşkudan bize tek kalan , aklımızı başımıza getiren şey , insanın bu güzel , belki de manası olan dünyadan ne denli ayrı düştüğünün , kusursuz işleyen doğadan nasıl dışlandığının , nasıl da kendi boşluğu içinde yalnız , böyle bir ormanın derin sessizliğinde sağır ve yabancı olduğunun idrakidir.
Sayfa 36 - kolektif kitap/Çvr: Saliha Yeniyol
Doğa, gözlemleyebileceğimiz ama asla anlayamayacağımız, içselleştiremeyeceğimiz bir düzenekte kendi kendisiyle barışık, kendisini sürekli yineleyerek varlığını sürdürür. Bu bize yabancıdır. Biz , doğaya, doğadakilere, varlığa adlar vererek onu evcilleştirmeye, ona yakınlaşmaya çalıştık. Ama çelişki bu ya, ona adını verdiğimiz o efsunlu ve bilinmedik ilk an, bizim doğadan kopuşumuzun da ilk anı oldu.
Sayfa 6
Zayıf olarak doğuyoruz ve güce gereksinimimiz var; her şeyden yoksun olarak doğuyoruz ve yardıma gereksinimimiz var; aptal olarak doğuyoruz ve düşünme yetisine gereksinimimiz var. Doğduğumuzda sahip olmadığımız ve büyüdüğümüzde gereksinim duyduğumuz her şey bize eğitimle verilir. Bu eğitim bize doğadan ya da insanlardan ve şeylerden gelir.
Ağaçlara tüm kişisel (ve belki de oldukça tuhaf) ihtiyacımın ve onlardan hoşlanmamın ötesinde ağaçları bağrıma basıyorsam, onların daha yeşil olanla doğal iletişimlerinden, zihnin daha gizemli süreçlerine olanak tanımalarından dolayıdır - ve bana göre, tüm doğadan bize gelen en iyi, en açıklayıcı, en yürekten ulaklar oldukları için.
Reklam
Nasıl ki doğadan, bütün kadınların kayıtsız kaldığı dileklerimizi ifade etme hakkını aldığımız inkâr edilemezse, aynı şekilde onları isteklerimize boyun eğdirme hakkına sahip olduğumuz da bir o kadar doğru olur; ama bunun için kendimle çelişmeyeyim, tabii ki tekelci olarak değil ama bir anlığına sahip olma hakkımız olduğu yadsınamaz. Şiddet de bu hakkın yansımalarından biridir, o zaman onu da yasal olarak kullanabiliriz. Eh! Doğa bize isteklerimizi kadınlar üzerinde göstermemiz için gerekli gücü bahşederek bu hakka sahip olduğumuzu göstermiyor mu?
Doğa bize sadece olanı gösterir. Dolayısıyla doğadan hareketle olması gereken değil sadece olan betimlenebilir. Oysa ahlakî değerler koruyucu ve kuralcıdır. Dolayısıyla ahlaki açıdan esas olan şey yapılması gereken yani olması gerekendir. Buradan hareketle ahlakın doğa dışında bir nedene dayanma zorunluluk arz eder. Çünkü doğanın kendisi ahlak için bir temel oluşturamaz. Dolayısıyla ahlakın Allah’ın otoritesi dışında bir şeye dayandırılması mümkün olamaz.
Sayfa 139
“Köpek, efendi istemezdi; efendi köpeğin dünyasını yıkmasaydı eğer”
İnsanoğlu, bundan yirmi bin yıl kadar önce aslı kurt olan köpeği doğadan kopartarak evcilleştirmeye başladı. Daha sonraları vahşi köpeğin neslini ve onu besleyen doğal ortamı tamamen yok etti. Şimdi ise köpeğin, koyunun, atın, ineğin tek yaşama şansı olarak insanı görüyoruz. Bize muhtaçlar.
- Descartes evrensel matematiğinin, mantığa göre yalınlara ya da ilk ilkelere doğru ilerleyen deneysel yöntemini kullanarak, Tanrı’nın varlığının aynı derecede çözümsel bir kanıtını oluşturmaya girişti. Ama Aristoteles’in, Aziz Pavlus ve bütün eski tektanrıcı filozofların tersine, evreni bütünüyle tanrısız buldu. Doğada bir düzenleme yoktu.
Reklam
2020 Pandemi Günlerinden Kalan Bir Şiirim
Hele bak şu virüse n'etti neyledi Saldı korkuyu başa bela eyledi Herkes kafadan birşey söyledi Aklıselimler de yitti galiba Hani kurtarıcılardaydı bütün keramet Ondan mı sessiz sağır adalet Dünyanın çoğu çekerken sefalet
Geri144
671 öğeden 661 ile 671 arasındakiler gösteriliyor.