Mahkemede, suçlu sandalyesinde, bilerek ya da işledikleri suçları bilmek zahmetine katlanacak kadar dahi düşünmediklerinden bilmeyerek, eziyet eden, hor gören, aşağılayan, ihmal eden, aldırmayan, unutan, kötüleyen, alay eden, ıstırabı paylaşamayan, insanlar arasına duvarlar çeken, küçümseyen, çaresiz bırakan, yalnız bırakan, terkeden, baskı yapan,
Bilmem ki nasıl anlatsam;
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman başına.
Gönül yarası desem...
Değil!
Ekmek parası desem...
Değil!
Bir dert ki...
Dayanılır şey değil.
“ Eğer padişah sen isen düşman toprakları çiğner, gel ordularının başına geç; yok padişah ben isem padişah olarak emrediyorum, gel, ordularımın başına geç. “
Echidna ile Typhon'un birlikteliğinden Kerberos isimli Cehennem Köpeği, Nemean Aslanı, Kafkas Kartalı gibi çocukları olmuş. Aileye bakar mısınız? Düşman başına...
Neden, neden alnındaki yıkkınlık,
Bakışlarında ki öldüren buğu?
Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...
Nasıl da almış aklımı,
Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
Dost, düşman söz eder kendi kavlince,
Kınanmak, yiğit başına.
Bu, ne ayıp, ne de yasak,
Öylece bir gerçek, kendi halinde,
Belki, yaşamama sebep...
Nasıl da almış aklımı,
Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
Dost,düşman söz eder kendi kavlince,
Kınanmak,yiğit başına.
Bu,ne ayıp,ne de yasak,
Öylece bir gerçek ,kendi halinde,
Belki ,yaşamama sebep…
Bilmem ki nasıl anlatsam;
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman başına.
Gönül yarası desem...
Değil!
Ekmek parası desem...
Değil!
Bir dert ki...
Dayanılır şey değil.
Köylünün uyanmasından korktular da, eğitmenlere öğretmenlere düşman oldular. Halbuysam ki, köylünün uyanmasından kime ne zarar gelir? Köylü uyanırsa devletin başına oturacak, yurda sahap olacak. Kötü bir iş mi?
Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...
Nasıl da almış aklımı,
Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
Dost, düşman söz eder kendi kavlince,
Kınanmak, yiğit başına.
Bu, ne ayıp, ne de yasak,
Öylece bir gerçek, kendi halinde,
Belki, yaşamama sebep...
Şimdi ikiniz arkadaş mısınız yani?"
"İnsanlar bir konuda haklı galiba." Arın koluma girerken Daren sadece pis pis sırıtıyordu.
"Eski dosttan düşman olmaz."
"Diğer bir deyişle," diye Daren araya girdiğinde zaten ona baktığımı fark edip kendimi sarsmak istedim. "O kadar çok düşmanı var ki bir tane daha istemez."
"Hep şu dilinden kaybediyorsun," diye takıldı Arın. Mağaranın içinde hiçbir şey olmamış gibi yürüyorlardı ve herkes ama herkes benim deli olduğumu söyleyip duruyordu, kocaman bir şaka gibi.
Sonuçta arkanızı kolladım," dedi Daren. "Nova tek başına başaramazdı." Ona bakarken sadece kıkırdadım. Komikti çünkü ama kötü manada. O da kıkırdamama eşlik etti. Mağaranın içinde benim deli kahkahalarım onun ise karga kahkahaları yankılandı.
Üçkâğıtçı herif, beni deli ediyordu ama ben neden onun oyunlarına sürekli ortak oluyordum ki? Her neyse. Arın da sonuç olarak az değildi, ipleri tamamen onun eline verecek değildim. Bir ucundan olarak az Arın bir ucundan Daren tutsun madem, zamanı geldiğinde ipi hangisinin boynuna dolayacağımı düşünürdüm.
Nasıl da almış aklımı,
Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdân,
Dost, düşman söz eder kendi kavlince,
Kınanmak, yiğit başına.
Bu, ne ayıp, ne de yasak,
Öylece bir gerçek, kendi halinde,
Belki, yaşamama sebep...
Ünlü Medrano sirkinin müdürü Galieano Domerciani,bir kuş dergisine verdiği söyleşide şunları söylemiştir:
Hokkabaz ispinozu mu! Evlerden uzak!Düşman başına! O kuşa harcadığım para, eğitime harcadığım zaman,yıpranan sinirlerim yanında bir hiç! Olmuyor azizim!Olmuyor! Lanet kuş,özgür olmak istiyor.