Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Duvarda beyaz bir delik var. Ayna bu. Bir tuzak. Bu tuzağa düşeceğim, biliyorum. Düştüm işte. Aynada gri bir şey beliriyor. Yaklaşıp bakıyorum kurtaramıyorum kendimi.
Sayfa 36 - Can Yayınları 23. Baskı, Mart 2014Kitabı okudu
''Düştüm, düşmüşlüğüm kimsenin değil benim yanılgımın eseri. Düştüm. Düşenin dostu Allah. Tut elimden kaldır beni.''
Sayfa 145
Reklam
Aklımı gösteren isimle aşkımı gösteren ateş arasına düştüm, o uçurumda yittim ben.
Sayfa 233
Sevmeyi bilmiyorsan kullanma o iki kelimeyi. Yani ne sen kirlet ağzını o sözle.. Ne de o söz ağlasın kimin eline düştüm diye.
Aşka çocuk gibi sevinen, ayrılığa da çocuk gibi ağlar. Ben artık ağlamıyorum. Acılara sırıttığım da yok ama... Düştüm ama ağlamıyorum işte. Düşmek ağlamayı öğretse de...
Düştümse eğer sana bakarken düştüm.
Sayfa 385 - Başım Eğik Dilim Kapalı Gözler Kançanağı Anlamında
Reklam
Kimi cüret etsem sevmeye Kendime küçük geldim Zayıf kaldım He Murathan esir düştüm Sefil oldum.
Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüm Bir çiçeğe tutundum düşerken, ordayım hâlâ
“Yalvaran gözlerle çevrenize bakıyor ve haykırıyorsunuz: ‘Hey kardeşim! Düştüm, yaralıyım, bana yardım et!’ Ama size kimse yardım etmiyor. Sesinizi duyuramıyorsunuz. Umursamadan, belki farkınıza bile varmadan önünüzden geçip gidiyor herkes. Ama isteseler bile, zaten yardım edemezler ki: Ölüm ve siz, yaşam ve siz, karşı karşıya, teke tek, baş başasınız… Baş başa! Ne romantik! Ve ne denli lirik!”
''Anne?'' Efendim, Diana? ''Bana söylediğini yaptım. Sırlarımı herkesten sakladım.'' Zor olduğunu biliyorum. ''Senin hiç sırrın var mı?'' Zihnimde bir kırda geyik gibi koşarken annem beni kovalıyordu. Elbette,dedi,uzanıp parmaklarını salladığında havada süzülüp onun kollarına düştüm. ''Bana bir tanesini söylesene?'' Tamam. Dudakları o kadar yakınımdaydı ki kulağımı gıdıklıyordu.Sen. Sen benim en büyük sırrımsın. ''Ama ben buradayım!'' diye çığlık attım, elinden kurtulup elma ağacına koşarak.''Eğer buradaysam nasıl sır olabilirim ki?'' Annem parmaklarını dudaklarına götütüp gülümsedi. Sihir.
Sayfa 439Kitabı okudu
Reklam
Uzun zaman önce, penreceden düştüm ama bir şey olmadı. Düşmek ve düşmenin nasıl bir şey olacağı hakkında düşünmüştüm,sonra da başıma geldi.
Sayfa 116Kitabı okudu
Ben tırmanmak istediğim kayadan düştüm. Meğer çok ileriye gitmişim. Yasak ülkelere girmişim. Gözü kör yürürken bir çıyan yuvasına basar gibi bazı sırların üstüne bastım. Onlar kayıplar âleminin bekçileriydi. Ürktüler ve beni çarptılar. Yaratıcı neymiş, yaratmaya kalkışarak tanıdım. Yalancı ilah, doğrusunu tanıdı. Gölge artist öz sanatkârı tanıdı. Ben şimdi, şu anda tanıyorum Allah’ı. İlminin, sanatının karşısında aklımı veriyorum. Aklım bir cephane deposu gibi patlıyor. Kül oluyor. Bekle az kaldı.
Hasan yolunu kesmiş: "Emine!" demiş,"bu dünyada gönlüne karşı gelen babayiğit çıkmamış.Ocağına düştüm! Deli gönlün bizim çukur köyümüze sığmazsa al beni obana götür! Ananı ana,babanı baba bileyim;ineğini sağıp davarını güdeyim;babanla tahta biçip keresteyi dağdan sırtımda indireyim.Tek beni buralarda garip koyup gitme!.." Emine durmuş,Hasan'ın yanına çökmüş,gözlerini koluna silmiş: "Hasan" demiş,"Yüreğimi deldin!Ne çare ki dediğin olacak iş değil.Ovada büyüyen dağda yapamaz...Dağın suları serindir ama yolları sarptır,kışı çetindir...Kar altında odun kesmek,bahçeye bostan ekmeye benzemez.Benim erim diye götürdüğüm adamı obamızın yiğitleri kınamamalı..Ben seni bildim,artık gözüme hiç bir yiğit görünmüyor;ama anamın,babamın,akranımın yanında seni küçük düşüremem.Sal beni gideyim!.."
Sayfa 119Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.