Aslında söylemeye gerek bile yok ki fanatik kişi, tutunduğu davanın yekpare ve edebi olduğuna, ta eskilerden kalmış bir kaya olduğuna kanidir. Fanatik kişi gerçek bir prensip insanı değildir. Bir davaya esasen o davanın doğruluğu ve kutsallığı nedeniyle değil, bir şeye tutunmak için duyduğu şiddetli ihtiyaç nedeniyle sarılır. Çoğu kez, benimsediği her davayı kutsal bir davaya dönüştüren şey onun bu ihtiraslı bağlanma ihtiyacıdır.