Ne yaparsanız çaresiz
Kendinizden sonraya kalmayacaksınız
Zaman yenecek sizi
O telaşsız bilge, o silahsız güç
Silecek yüzünüzden kibrinizi
Hükmünüz ömrünüzle sınırlı olacak
Öldüğünüz gün unutulacaksınız
Yıkıntılar kalacak ardınızda yalnız
Yaşarken, korkunun ağır gölgesiyle
Örtüp sakladığınız
Sindirip susturduğunuz
İncinmiş onurlar bunalmış öfkeler
Düşler ve acılardan oluşmuş
Yıkıntılar kalacak.
Babasız çocuklak irkilecek evlerde
Oğulsuz anneler, erkeksiz kadınlar,
Açık yaralardan bir ayaz gibi
Geçtikçe adınız acılı konuşmalarda
Soğuk bir ürperti gezinecek
Evlerin camlarında
Mezarlara hapislere uzanan
Yaralı tarihinde bir ince düşüncenin
-Bir güzel ülkenin, o iyi insanların-
Kötülük simgesi olarak kalacaksınız.
lç çekti:
- Ben acırım erkeksiz kadınlara! Erkeksiz, güzel kadınlara daha çok acırım! Kadınlar erkekten daha çok açlık çeker birleşmek için! Tanrı kadını doğurmak için yaratmış. Doğurması için çiftleşecek! Başka türlü söndüremez ateşini. Onun için ben derim ki erkeksiz kalan kadının gönlünü etmek sevaptır! Çok büyük sevaptır!
Hristiyanlığın doğa karşıtlığı tam da bu noktada başlar; kadının ve erkeğin doğasına, yani insan'ın doğasına karşıtlığı...
Erkeksiz kadınlar, kadınsız erkekler...
Yüzlerce genç kadının erkeksiz biçimde iç içe ve koyun koyuna yattıkları haremde elbette ki cinsel arzular kaçak yollardan karşılanmaya çalışılmıştır. Bu yüzden de Harem'deki cariyeler ve öbür hizmetçi kadınlar (kalfalar) zıbık denilen yapay erkek organı da kullanmak dahil her yolu denemişlerdir. Bunlar arasında ortaya çıkan seviciliğin şiddetle cezalandırıldığı biliniyor. Ayaklarına taş bağlanıp denize atılarak boğulan binlerce adsız cariyeden rahatlıkla söz edilebilir.
“duyduğum kadarıyla kadınlar pek AIDS olmuyormuş o yüzden bir korkum yok"
Oya Aydoğan
"Rakı içen adam AIDS falan olmaz, o yüzden artık viskiyi bıraktım sadece rakı içiyorum"
İbrahim Tatlıses
"Ben AIDS'e değil, Allah'a inanırım. Kaderde AIDS varsa üzülmek neye yarar.AIDS var diye erkeksiz yaşayamam.”
Ahu Tuğba
“Ama vatandaşlarımız korkmasın AIDS asla Türkiye'de yaygınlaşamaz, çünkü bizde tabiatın kanunu olan her cinsel ilişkiden sonra boy abdesti almak adettendir"
Zeki Müren
Çocukların babalarının yanında başka bir kadın görmelerinin sakıncası yok. Anneler erkeksiz
yaşamalı, yaşamlarını bebeklerine armağan etmeli, bebekleri büyüyüp aşklar yaşadıkça, anneleri o aşklarla tatmin olmalı. Babalar
ise büyümüş bebeklerini hafta sonları görüp koşa koşa yeni kadınlarına gitmeli. Kadınlar bir aşktan kaçamasalar da gizli gizli, suçlarını içlerine gömerek yaşamalı. Çoluklu çocuklu kadın ... Komşular ne der sonra ? Yabancı erkek asla, içinde çocuk bulunan kutsal damın altına girmemeli. Çocuk, annesinin yeni sevgilisini bilmemeli, babasının sevgililerini ise elbette görmeli tanımalı. Sonra eve gelip annesine, "Ayşe Abla şunu yaptı, bana şeker aldı" diye anlatmalı.
“Ne yapsanız çaresiz
Kendinizden sonraya kalmayacaksınız
Zaman yenecek sizi
O telaşsız bilge, o silahsız güç
Silecek yüzünüzden kibrinizi
Hükmünüz ömrünüzle sınırlı olacak
Öldüğünüz gün unutulacaksınız.
Yıkıntılar kalacak ardınızda yalnız
Yaşarken, korkunun ağır gölgesiyle
Örtüp sakladığınız
Sindirip susturduğunuz
İncinmiş onurlar bunalmış öfkeler
Düşler ve acıdan oluşmuş
Yıkıntılar kalacak...
Babasız çocuklar irkilecek evlerde
Oğulsuz anneler erkeksiz kadınlar,
Açık yaralardan bir ayaz gibi
Geçtikçe adınız acılı konuşmalarda
Soğuk bir ürperti gezinecek
Evlerin camlarında
Mezarlara hapislere uzanan
Yaralı tarihinde bir ince düşüncenin
Bir güzel ülkenin, o iyi insanların
Kötülük simgesi olarak kalacaksınız.”
Ne yapsanız çaresiz
Kendinizden sonraya kalmayacaksınız
Zaman yenecek sizi
O telaşsız bilge, o silahsız güç
Silecek yüzünüzden kibrinizi
Hükmünüz ömrünüzle sınırlı olacak
Öldüğünüz gün unutulacaksınız.
Yıkıntılar kalacak ardınızda yalnız
Yaşarken, korkunun ağır gölgesiyle
Örtüp sakladığınız
Sindirip susturduğunuz
İncinmiş onurlar bunalmış öfkeler
Düşler ve acılardan oluşmuş
Yıkıntılar kalacak..
Babasız çocuklar irkilecek evlerde
Oğulsuz anneler erkeksiz kadınlar,
Açık yaralardan bir ayaz gibi
Geçtikçe adınız acılı konuşmalarda
Soğuk bir ürperti gezinecek
Evlerin camlarında
Mezarlara hapislere uzanan
Yaralı tarihinde bir ince düşüncenin
-Bir güzel ülkenin, o iyi insanların-
Kötülük simgesi olarak kalacaksınız.
Ne yaparsanız çaresiz
Kendinizden sonraya kalmayacaksınız
Zaman yenecek sizi
O telaşsız bilge, o silahsız güç
Silecek yüzünüzden kibrinizi
Hükmünüz ömrünüzle sınırlı olacak
Öldüğünüz gün unutulacaksınız
Yıkıntılar kalacak ardınızda yalnız
Yaşarken, korkunun ağır gölgesiyle
Örtüp sakladığınız
Sindirip susturduğunuz
İncinmiş onurlar bunalmış öfkeler
Düşler ve acılardan oluşmuş
Yıkıntılar kalacak.
Babasız çocuklak irkilecek evlerde
Oğulsuz anneler, erkeksiz kadınlar,
Açık yaralardan bir ayaz gibi
Geçtikçe adınız acılı konuşmalarda
Soğuk bir ürperti gezinecek
Evlerin camlarında
Mezarlara hapislere uzanan
Yaralı tarihinde bir ince düşüncenin
-Bir güzel ülkenin, o iyi insanların-
Kötülük simgesi olarak kalacaksınız.