Bir çırpıda okunacak, okuyucuyu yormayan, su gibi akıp giden bir roman.
Kitap neyi anlatıyor derseniz şu alıntı yeterince açıklayıcı olacaktır:
"Biri, otuz yaşlarının henüz başında Hıristiyan-Batı kültürünün kentli, özgür ve meslek sahibi yirmi birinci yüzyıl kadını. Öbürü yetmiş yaşlarının sonunda, Müslüman Doğu-Akdeniz kültürünün köylü, çiftçi ve ev kadını on dokuzuncu yüzyıl kadını. Aralarında yaklaşık yarım yüzyıllık yaş, iki yüzyıllık hayat farkı olan iki kadın. Biri büyük dedesinin gizemli hikâyesine kafasını takmış, öbürü babasına imkânsız bir aşkla bağlanmış, bu nedenle ikisi de kendi aşklarını yaşayamamamış iki kadın. İkisi de akraba olmayan başka bir erkeğe hiç âşık olmamış iki kadın. Biri; kendi eksiklik ve korkaklıklarını büyük dedesi Alistair John Taylor'ın Gelibolu'daki esrarlı hikâyesine saklayarak, kadınlığını erteleyen Yeni Zelandalı Victoria Taylor. Öbürü; asla affetmediği annesi Meryem'in sevdiği erkeğe kendini adayışındaki tutsaklığa ve hayata kafa tutuşundaki güçlülüğe gizli hayranlığını bir hayalet gibi yanında taşımaya müebbet mahkum Türkiyeli Beyaz Taylar."
İyi okumalar..