Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın.
Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
....ölümü öylesine kabullenmişti ki hayatta olsa bile teslimiyetten ölecekti.
Üçüncü Teslimiyet
Ölülerin, geri dönüşü olmayan, nihai bir ölüme kavuşmak için farklı bir dolaşım sistemine ihtiyaç duyduklarını düşündü. Şu anda yağmurun dinmesini, yaz mevsiminin diğer mevsimleri bastırarak sonsuza dek sürmesini arzuluyordu... Mezarlıkların toprağının kuru, daima kuru kalmasını arzuluyordu, çünkü toprağın altında yatan adam, on beş gün sonra nem iliklerine kadar işlediğinde kendisinin aynısı, tıpatıp eşi olmayacaktı artık.
.
.
Kendisiyle mezarı arasında yalnızca kendi ölümü vardı.
Ölümün Öteki Kaburgası
Marquez'in ilk eserleri olarak nitelenen öykülerden oluşan Mavi Köpeğin Gözleri, yazarın ileride yazacaklarına dair ilk haberciler gibi. Öykü okumanın devamlılık gerektir
Üçüncü Teslimiyet
Eva, Kedisinin İçinde
Ölümün Öteki Kaburgası
Saat Altıda Gelen Kadın ...
#29166379 iletisinde yazılan hikayenin dördüncü kısmıdır. Bu kısmı https://1000kitap.com/muhayyelll_ ve
mithrandir21 yazmıştır.
10.
Profesör Alex'in yaşlı bedeni, daldığı derin uykuda büyük bir patlamayla sarsıldı ve uyku mahmurluğu ile açılan gözleri hızla etrafa bakındı. Saniyeler sonra
Yine bir İrvin yalom şaheseri... Dili oldukca hafif ve içerdeği temel psikoloji kavramlarıyla okuyucuya hem Psikoloji hem de Felsefenin yaşamımız için ne kadar temel bir rol oynadığını aşılıyor...
Olay 19. yüzyılın son çeyreğinde Viyana'da geçiyor ... Atmosfer soğuk ve kasvetli...Psikanaliz'in yeni yeni duyulduğu ama tam olarak bilinmediği ,
KIYMETİ BİLİNMEYEN ŞAHESER
Niçin Yeni Bir Tercüme
Avrupa ve Amerika'daki fikrî ve teknik gelişmeleri çok yakından takip eden ve
Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretlerinin eserlerini okumaktan da büyük haz alan bir dostumdan dinledim: "İstanbul'a Batı'dan falan düşünür geliyor, filan yerde konferans verecek
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz.
Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul
ÇÖKÜŞ- DER UNTERGANG
Nazi İmparatorluğunu doğuş, yükseliş ve çöküş olarak kategorize etmek mümkün. Tarihçi William L.Shirer de Nazi İmparatorluğu adlı dev eserini bu başlıklar altında ciltlere bölmüştür. Der Untergang’da senarist Joachim Fest ile yönetmen Oliver Hirschbiegel’in anlatmaya çalıştığı ve bence başarılı bir biçimde anlattığı bölüm,
Bugün solumdan kalkmış olacağım ki bu incelemeyi yazarken biraz gerginim, eleştirime de yansıyacak bu gerginlik :D
Yazarın Siddhartha'dan sonra okuduğum ikinci eseriydi. Kendisinin iki dünya savaşını da gördüğünü, anti militarist bir dünya görüşü olduğunu, Nazilerin kendisinden hiç hoşlanmadığını ve bu eseri yazarken ciddi bunalımda olduğunu
Şimdi tekrar, madalyonun öbür yüzü
dediğimiz “Hitler ölmüştür” sonucuna varan
hususları incelemeye devam edelim:
1963 yılı 17 Nisan’ında, yani olaydan on
sekiz yıl sonra, Profesör John Erikson ile
Cornelius Ryan, Mareşal Vasil Şokoloski’ye
şunu söyletmişlerdir: “Hitler ile Eva Barun’un
cesetleri, Sovyet birlikleri tarafından
mezarlarından