Bendeniz Nakata, normal bir Nakata değilim, o yüzden de şu an olduğu gibi tükettim ömrümü. Düzeltmek için de artık çok geç. Bunun farkındayım. Yine de, çok kısa bir süreliğine bile olsa normal bir Nakata olabilmek istiyorum. Bendeniz Nakata, dürüst olmam gerekirse, bugüne kadar hiç 'şunu yapmak isterim' demedim. Başkalarının yapmamı söylediği işleri canla başla yapmaya çalıştım sadece. Belki de, tesadüf eseri şekillenen işleri, sanki öyle olması gerekirmiş gibi hiç sorgulamadan yaptım sadece
Bu gece, duygularımın çırpındığı bir anı yaşıyorum; karanlık odamda, yıkılan duvarların sessiz çığlıklarıyla tek başıma kaldım. Git gide kötüye gittiğimin farkındayım; uykusuz geceler artıyor, yemekten bile zevk alamıyorum. Kafamdaki sesler, bir zamanlar sadece fısıltılar olanlar, şimdi yankılanan çığlıklara dönüşüyor.
Hayatın içindeymiş gibi görünüyorum, ama aslında sadece izliyorum. Duvarlarımın yavaş yavaş yıkıldığını hissediyorum, ama onları yeniden inşa etmek için enerjim kalmamış gibi hissediyorum. Öylece, umutsuzluğun karanlığında kaybolmuş gibiyim.
Git gide kötüye gittiğimin farkındayım. Öylece hayatı uzaktan izliyorum. Ama hissediyorum az kaldı...
Evet, kendimi zincirlenmiş gibi hissediyorum ama aynı zamanda zayıflığımın o kadar farkındayım ki, âdeta bana destek olan bu bağları koparmaya korkuyorum.
İçimi kaçınılmaz bir dönüş yolculuğuna hazırladığımın farkındayım. Nicedir kafamı kurcalayan soruların yanıtlarını ancak bir yolda giderken bulabilirim belki.
Tomris Uyar, Yaza Yolculuk.
"Sana bilerek ve isteyerek zarar verebileceğimi düşünmen gerçekten inanılmaz. Benim de her insan gibi bazen zihnime kötü düşünceler geliyor.
Ama asıl önemli olan o kötü düşüncelere yenilmemek değil mi? Kim sürekli iyi şeyler düşünebilir ki? Ben söyleyeyim hiç kimse. Hayatta hatalar var, kötü düşünceler var, önemli olan toplamlar.
Benim
Hem doğrunun farkındayım, hem de acziyetimin...
Birbirine zıt iki kavrayış gibi görünse de öyle değil.
Aksine doğruyu kavramış olmak, içinde bulunulan acziyeti;
acziyeti kavramak da doğrunun ne olduğunu açıklıyor.
Yani hemen hemen her şeyi...
Kitap yarım bırakmaktan hiç hoşlanmıyorum ama mecbur kaldım. Kitaba dair kötü duygularımı yazara yönlendiremiyorum çünkü buna bir radyo programı ile başlamış. Önsözde de mizah ve bilimkurguyu birleştirmeyi hedeflediğini açıkça belirtmiş. Ne mizahı, ne de altı dolu bir bilimkurguyu becerebilmiş olması belki tek kabahati ama dediğim gibi, bir radyo