Lockwood Kipling Hintlilerin Batı tarzında sanat üretebilecek kapasitede olmadıklarına inanıyordu, ama Sir Richard Temple son derece sıkı bir Batı sanatı eğitimi uyguladı. Hintliler "önceki asırlarda asla öğrenmedikleri bir şeyi, yani düzgün resim yapmayı öğrenmeliydi. Tabiatlarındaki zihinsel kusurlardan (mental faults) bu sayede kurtulabilir, dikkatlerini pek sevdikleri doğanın görkemlerine (glories of nature) yöneltmeyi öğrenebilirlerdi.
Sayfa 52Kitabı okudu
Niccolo Machiavelli aslında Floransalı bir bürokrat, diplomat, politika danışmanı ve pratik filozoftur. En önemli kitabı "Prens" , yöneticilere el kitabı olarak yazılmış ve İtalya'nın çok sarsıntılı bir döneminde Machiavelli'nin danışman olarak değerinin altını çizmiştir. Yazdığı satırlardaki aciliyet , çağının umutsuzluklarını yansıttığı kadar, Fransa ve İspanya'nın büyük güçleri karşısında özelde Floransa'nın genelde İtalya'nın zayıflığının getirebileceği politik sonuçlara yönelik korkularını da yansıtmaktadır.
..
Ne yazık ki , oluşmasına yardımcı olduğu Floransa ordusu 1512 yılında Prato meydan savaşında İspanyollar karşısında yenilgiye uğramıştır.
Sayfa 108 - Alfa Tarih, 4.Bölüm Sun Tzu ve MachiavelliKitabı okuyor
Veba Floransa'yı öyesine istisnai bir vahşetle vurmuştu ki, kimi zaman Kara Ölüm diye değil, Floransa Vebası diye bilinmiştir.
Sayfa 29Kitabı okudu
Raffaello Sanzio
20 yaşında Floransa'ya Michelangelo ve Leonardo'nun eserlerini görmeye gitti. Onu kalemi bu iki ressamdır.
Medeniyet budur işte :)
Eski Floransa hikayelerinden, ayrıca yaşamdan: iyi kız da kötü kız da sopa ister. Sachetti Nov. 86
Sayfa 90Kitabı okudu
Profesör Arrighi, Perugialı Pietro Vanucci'yi savunmaya başladı ve, "Dürüst bir adamdı," dedi. "Floransa Gesuati'lerinin başpapazı ondan kuşkulanmakla çok kötü etti. Bu rahip kireçlenmiş lacivert taşlarını toza dönüştürerek lacivert boya yapardı. O zamanlarda lacivert, altınla tartılırdı; hiç kuşkusuz kendine göre sırları olan başpapaz da kendi boyalarını yakuttan, safirden daha değerli sayardı. Pietro Vanucci'den, manastırının iki odasının duvarlarını resimlemesini istedi. Ustanın ustalığından çok, gökler altına yayılmış lacivertinin güzelliğinden harikalar bekliyordu. Ressam odalarda İsa'nın öyküsüne çalıştığı sürece başpapaz da yanında duruyor, hiç elinden bırakmadığı küçük torbadaki değerli tozdan veriyordu. Pietro kutsal adamın gözleri önünde, bu torbadan boya alıyor, boya dolu fırçasını duvarın sıvasına sürmeden önce, su dolu bir çanağa batırıyordu. Çok bol toz kullanıyordu böylece. Rahip de torbasının cılızlaşıp boşaldığını görünce, içini çekiyor, "Tanrım, bu kireç ne kadar da lacivert yutuyor!' diye homurdanıyordu. Freskler bitip Perugino rahipten kararlaştırılan parayı alınca, bir mavi toz çıkını koydu avucuna: 'Bu sizindir, kutsal peder,' dedi. Fırçamla aldığım lacivertiniz çanağımın dibine iniyordu, her gün topluyordum. Şimdi size geri veriyorum onları. İyi insanlara güvenmesini öğrenin."
bank :)
Ticaretin hızla gelişmesi borç alışverişinin de artmasına ve bankaların kurulmasına yol açtı. İlk bankerler Yahudi tefecilerdi. 12'nci yüzyıl ile 14'üncü yüzyıl arasında Venedik, Cenova ve Toskana'da bugün anladığımız anlamda ilk bankerler ortaya çıkti. Banka kelimesi Italyancada masa anlamındaki banco'dan gelmektedir. Yahudi tefeciler pazarda kurdukları masaların başında borç para verip almaya başlamışlardı. 14'üncü yüzyılın ortalarinda Floransa'da bankaların sayıları 80'e ulaşmıştı. Floransa'nın Acciaiouli Bankası'nın farklı ülkelerde 16 şubesi vardı." Bankaların örgütlü bir yapıyla ortaya çıkması sisteme finansman sağlamak suretiyle kapitalist sistemi farklı bir boyuta taşımaya başladı. Önceleri düzensiz bir şekilde yürüyen borçlanma ve faiz düzene bağlandı. Böylece üretime giren tüm faktörler piyasadan pay almaya başlayınca bugünkü sistem ortaya çıktı.
Sayfa 75 - Remzi KitabeviKitabı okudu
“Belki de insanligin laneti budur” diye karsilik verdi Mogor. “Birbirimizden cok farkli olmamiz degil, birbirimize cok benziyor olmamizdir lanetimiz.”
Sayfa 171Kitabı okuyacak
Az etmişlerdir, üzerine bir de kezzap dökselermiş
Fahişeliğe başladı gün gülünç bir düğün merasimi düzenlenmiş, sokaktaki ayak takımının alaylı sevinç gösterileri arasında adet olduğu üzere bir doli ya da tahterevan yerine eşek arabasıyla geneleve getirilmişti. Sokakta toplanan hödüklerden biri, "Gelinliğin tadını çıkan kemik torbası, görüp görebileceğin tek düğün bu olacak!" diye haykırınca, balkondaki fahişeler bir lazımlık dolusu ılık sidiği herifin başından aşağı boca ederek ona çenesini kapamayı öğretmişlerdi.
Sayfa 80Kitabı okudu
Kapitalizmin belki de en görünür belirtisi, diğer temel Floransa uğraşısının, yani bankacılığın başarısıydı. Bu başlı başına bir ekonomik devrimdi. 13. Yüzyıl sonları ve 14. Yüzyıl Acciaiuoli, Amieri, Bardi, penizzi ve scali gibi büyük bankacı ailelerin yükselişine sahne oldu. Bu ailelere ait banka şebekelerinin şubeleri 1350'ye doğru bütün başlıca ticaret merkezlerinde kurulmuştu: Brugge, paris (1292'de yirmi şube) ve londra (on dört şube).
Modern işlemlerin çoğu kullanılmaktaydı: Kambiyo, mevduat toplama, hesap aktarma, faizli kredi, hesaptan fazla para çekme.
Keşke eskiler gibi mektup yazsak
Seni seviyorum. Seni bekliyorum. Mutluyum. Sanki yanı başımdaymışsın gibi geliyor bana. Yeryüzünde bir sen varsın bir de ben. Penceremden mavimtırak bir yıldız görüyorum, titriyor; ona bakarken, senin de şimdi onu Floransa'dan görmekte olduğunu düşünüyorum.
…
Gel! Uzaktan yakıyorsun beni. Gel!
Sayfa 254Kitabı okudu
"Semerkand'ı, Floransa'yı, Buhara'yı, Roma'yı ve Kudüs'ü görmeden ölmeyin."
"Türkiye'den çıkınca ilk görülmesi gereken yer İran'dır. Bunun nedeni de çok basittir: İran'ı anlamadan Türkiye'yi anlayamazsınız."
"Bir şehri gezmek emek ister. Okuyacaksınız, harita bakacaksınız notlar alacaksınız, fotoğraflar çekeceksiniz ve defter tutacaksınız."
1347 ve 1352 yılları arasında Kara Ölüm'ün Avrupa nüfusunun üçte birini öldürdüğü tahmin edilmektedir. Asya ve Orta Doğu'daki ölü sayısı muhtemelen benzer boyuttaydı. Başka şekilde söylenecek olursa, 1328'de Moğolistan'daki ilk ölümlerle 1352'de Moskova'daki son ölümler arasında yaklaşık 50 milyon kişi, bilinen dünyanın üçte biri yok oldu. Bazı yerler daha da kötü zarar gördü: Floransa'nın nüfusu, tüm Çin de olduğu gibi, % 50 düştü.
Sayfa 85Kitabı okudu
Nietzsche'ye göre, dünyaya doğru perspektiften bakılabilen bir "köşe" yoktu...
Sayfa 26Kitabı okudu
Feleğin çemberinden geçenler
"Biz ki Mihr-i Dirahşan, Necm-i Hindistan, Şems-i Devranız," dedi kendisi de dalkavukluk sanatına aşina olan Ekber, "oysa bebek yapmak için kadınları beceren erkeklerin oğlanları da erkek yapmak için altına yatırdığı o batakhanede, pislik çukurundan hallice kasabada büyüdük; büyürken hem karşımızdaki savaşçıyla, hem de arkamızdan tebelleş olan saldırganla mücadele etmek zorunda kaldık."
Sayfa 57Kitabı okudu