-Dedem diyor ki, eğer insanlar atalarının adlarını bilmezlerse bozulur, kötü olurlarmış.
-Kim kötü olurmuş? İnsanlar mı?
-Evet.
-Niçin?
-Dedem diyor ki, atalarının adlarını, kim olduklarını unutanlar, kötülük yapmaktan utanmazlarmış. Çünkü o zaman insanın nasıl biri olduğunu ne çocukları bilirmiş ne de çocuklarının çocukları.
-
Şahsen çok hoş bulduğum, bir o kadar da Kırgızlar hakkında bilgi edindiğim şahane bir kitap oldu. Öncesinde yazarımızın "Toprak Ana" kitabını da okumuş, yine çok hoşnut kalmıştım. Bu da ayrı bir şahane eser doğrusu.
-
Cengiz Aytmatov, kendisininden bir şeyler anlatırken, aslında bizden de bir şeyler anlatmayı iyi başarıyor. Akraba uluslar olduğumuz için, sanırım bizler daha da kaliteli yazarımızı anlayabiliyoruz. Nereden bakarsam bakayım, şu an nasıl bir coğrafyada yaşarsam yaşayayım, yazarın bahsettiği Maral Ana adlı dişi geyik, Türk kültüründe sıkça görünen motiflerden yalnızca biridir. Sanki Maral Ana yalnız Kırgızlara ait değilmiş, aynı zamanda bizim de bir parçamızmış gibi hissettim.
-
Türk tarihi üzerine okuyanlar, eskiden atalarımızın doğaya karşı nasıl hürmet gösterdiklerini bilirler. İşte bu kitap bunlara değinmekte, Kırgızlar nasıl oldu da öz maneviyatlarını kaybedip, geçmişin efsanelerini bir masal sayıp, kültürlerine saygısızlık göstermeye koyuldular? Bu konu üzerinde ben de dururum. Tarih masal, gelenek-görenekler de öyle kolayca atılıp, yok sayılacak kurallar değildir. Mitlerimizi ve geldiğimiz yerleri iyi bilmeli, ondan sonra kimliğimizi şekillendirmeliyiz.