Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yolculuğu kısa süren bir adam Anlamaz ki devâ nedir, dert nedir Yoksulluk vermeyi bilmeyenindir Zenginlik elini uzatanların Ver elini vuslat günüm Al elini kirli sarı Gidelim bu hayret mahallesinden Ne hüsn kaldı burda artık Ne de aşkın can pâresi
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
"Hikaye anlatma kültürü, iletişimimizi yavan ve ikincil bir şey olmaktan çıkararak daha ikna edici, eyleme dönüşebilen ve ilham verici bir hale dönüştürür." Herkese selam Bugün Anthony Tasgal tarafından yazılan @monakitap tarafından yayınlanan, pratik başarı dizisi içerisinde yer alan, kişisel gelişim kitabımız Hikaye Anlatma
Hikaye Anlatma Kitabı
Hikaye Anlatma KitabıAnthony Tasgal · Mona Kitap · 20243 okunma
“Selefiniz Leopold Leopoldoviç hakkında bir şeyler dinlemek ister misiniz?” diye sordu sağlık memuru ve Anna Nikolayevna’ya kibarca bir sigara uzattı, sonra kendisi de bir tane yaktı. “Harikulade bir doktordu!” dedi Pelageya İvanovna heyecanla parlayan gözleriyle tatlı tatlı yanan ateşe bakarken. Sahte taşlarla süslü bayramlık tarağı siyah
X'ten
'Hazırım' dedi profesör, 'bana öyle bir kitap tavsiyesinde bulun ki bugüne kadar tüm okuduklarımı unutayım.' Düşündü durdu genç adam ve devam etti.' benim size tavsiye edeceğim kitaplar sizin okuduklarınızın yanında bir hiçtir efendim '. Profesör anlamadı 'nasıl yani?' Devam etti genç 'ben okuduklarımı hep bir öncekine tercih ederim. Diğerleri aklıma bile gelmez. Siz ise hepsine kıyasla daha iyisini aramayı tercih ediyorsunuz.'...
Hakîkaten genç adam, tâbir caizse bir nevî yoğrulmuş yaş beton gibidir. Hangi kalıba sokulursa onun şekline göre donup şekillenir. Bu demektir ki, hayatı yönlendirmekte en ehemmiyetli safha gençliktir.
Reklam
George Eliot, çektiği onca sıkıntıdan, ancak kendisini St. John's Wood'da izbe bir eve atarak kurtulabilmiş ve insanların onu kınayan bakışlarının gölgesi altında kalma pahasına oraya yerleşmişti. "Şunun iyice bilinmesini istiyorum ki," diye yazmıştı, "davet edilmeyi beklediğini açıkça beyan etmeyen hiç kimseyi buraya beni görmek için asla davet etmeyeceğim." Öyle ya, bir günahkâr değil miydi o? Evli bir erkekle yaşamıyor muydu ve onu öyle görmek hasbelkader ziyaretine gelmek isteyen Mrs. Smith'in ya da falancanın iffetine halel getirmez miydi? O yüzden de, toplumun kurallarına boyun eğmeli ve “dünya denen şeyden kopuk” bir yaşam sürmeliydi. Ama aynı dönemlerde, Avrupa'nın öbür tarafında, falanca çingeneyle ya da filanca soylu hanımefendiyle özgürce yaşadıktan ve savaşlara katıldıktan sonra, sıra kitaplarını yazmaya geldiğinde işine müthiş şekilde yarayacak olan türlü hayat deneyiminin içinden dilediğini sansürsüz ve engelsiz olarak seçip alabilen genç bir adam yaşıyordu. Şayet Tolstoy isimli bu adam, Priory'de evli bir kadınla “dünya denen şeyden kopuk” gözden ırak bir yaşam sürmüş olsaydı, toplumun vermek istediği ahlak dersi onu ne gibi yüce duygulara ulaştırırsa ulaştırsın, Savaş ve Barış'ı yazması belki de mümkün olmazdı, diye düşünmeden edemedim.
Sen nesin? Dev-Genç üyesi misin?
Sayfa 147 - Yapı Kredi Yayınları, 4. baskı: İstanbul, Ocak 2022Kitabı okuyor
"Genç adam, şu deyişi unutma: Bir doktor ancak tedavi edilebilecek hastalıkları tedavi edebilir, aynı Buda'nın ancak kurtarılması gerekenleri kurtardığı gibi."
Sayfa 47 - İthaki Yayınları
88 syf.
9/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Mürebbiye- İnceleme
İçinde kısa kısa dört öykü bulunuyor Stefan'ın bu kitabında. Mürebbiye; Evin üniversite okuyan Otto adında gence aşık olmasıyla haraketlerinin değişmesi, bakıcısı olduğu iki çocuğu ihmal etmesine üzerine de kızların bunu fark edip gece gündüz, sürekli olarak mürebbiyelerini izlemesiyle yetişkin dünyasının acımasızlığı, güvensizliği,
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202126,3bin okunma
Reklam
434 syf.
9/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
9/10
Kesinlikle çok beğendim.Age gap konulu bir kitap.Halley aile içi istismar mağduru bir genç kız.Şerefsizin önde gideni bir babası var ve kıza senelerce ağır derece şiddet uyguluyor.Reed ise 34 yaşında dövüş sanatları konusunda uzman bir adam.Bir partide Halley’in en yakın arkadaşı Tara’nın babası olduğunu bilmeden ikisi ciddi anlamda yakınlaşıyor.Kacey Reed’e yaşı ile ilgili yalan söylüyor ve bu anlaşılınca tabi ki Reed kızarak uzaklaşıyor.Sonra Kacey yine ciddi yaralandığı bir durumdan kaçarken Tara’nın evine sığınıyor ve yerleşmeye karar verince tekrar yolları kesişiyor.Kendini savunma konusunda Reedden de destek alıyor.Sonrası malum. Konu ve işleyiş cidden akıcı.Ben yazarın kalemini çok sevdim.Duygularına karşı savaşmaları,yanlış olduğunu bilmelerine rağmen aşka yenik düşmeleri hem hüzünlüydü ve nefes kesici.Çok hızlı ilerleyen ilişkilerden hoşlanmıyorum.Bu tam tadındaydı.İki karakteri de sevdim. Tek hoşlanmadığım sonlardaki Tara ile ilgili kısım oldu bence çok gereksizdi ve kitabın akışını bozdu.O yüzden bir puan kırdım.Onun dışında mükemmeldi. Yazarın maalesef hiçbir kitabı Türkçeye çevrilmemiş.Ve araştırdığım kadarıyla çok güzel kitapları var.İnşallah yayınevlerinden biri çevirma kararı alır.Bu kitabı da güzel bir çeviri ile tekrar okumayı isterim.Türün meraklılarına ve 18 yaş üstü olan herkese tavsiye ederim.
Older
OlderJennifer Hartmann · Independently published · 02 okunma
Ellerine sağlık Hasret
Genç adam pirelenmişti hareketlerinden: --Hasret, ne yapmak istiyorsun? --Her şeyin bir bedeli vardır unuttun mu? Senin o ihanetinin bedelini, o pis vücudun bile ödemez aslında! --Çocuk olma. Karımı bile boşarım istersen. Tam üç el ateş etmişti peş peşe... İsabet bulan kurşunların ardından tezgâhın arkasına pelte pelte yığılıp kalmıştı Suat. Alev alevdi gözleri Hasret'in ve kin dolu bir sesi vardı kurşunların peşinden: --Gebermediğini biliyorum. Domuz kurşunu getirmeliydim aslında. Gebermediysen bil ki, daha ödeşemedik!
URNAMMU KANUNU
Sippar metnindeki maddeler: 1- Bir adam bir adamı öldürürse o adam ölecek. 2- Bir adam hırsızlık yaparsa öldürülecek. 3- Eğer bir adam bir kimsenin haksız olarak özgürlüğünü elinden alırsa hapse girecek ve üstelik 15 şegel gümüş ödeyecek. 4- Bir köle bir kadın köle ile evlenirse, kadın kölelikten affedilecek, fakat o köle sahibinin evini
Sayfa 112Kitabı okudu
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
KNUT HAMSUN "Victoria" 19.yüzyılın sonları.Norveç'in taşrasındaki bir sahil köyünde,değirmencinin oğlu Johannes şair olma hayalleri kurmaktadır.İlhamıni ise "sarayın efendisi"nin kızı Victoria'dan alır.Bu genç kadın sonunda arzuladığı genç adam ile yoksullaşan ailesine olan bağlılığı arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır. İki genç fidanın çarpıcı ve lirik romanı. Kavuşulsaydı eğer;aşk,aşk olmazdı.
Victoria
VictoriaKnut Hamsun · Can Yayınları · 20231,002 okunma
Sen büyüksün, küçük kadın, ama genç bir anne olarak bebeğine ninni söylediğin zaman, gözlerin yaşararak ve tüm içten duygularınla onun geleceği için iyi duygular diledi­ğin zaman, gün be gün, yıl be yıl çocuğunun bu ge­leceğini kurduğun zaman.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.