Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu bilgi ne kadar eskiye dayanırsa dayansın, günümüze kadar etkisini kurmuştur. Cenevredeki 4 milyar avroluk araştırma merkezi CERN de çalışan seçkin bir araştırmacı, televizyonda yayınlanan bir konuşmasında, günümüzde modern insanların gerçekliğin sadece yüzde beşini algılayabilirdiğini ve şu an sahip olduğumuz bütün teknik araçlara rağmen, bizi çevreleyen gerçekliğin %95’i hakkında hiçbir fikrimiz olmadığını belirtmiştir ayrıca kavrayamadığımız bu %90 beşlik kısımda, çözüm bulamadığımız tüm sorunların cevabı yatmaktadır. Aynı araştırmacı İsviçre’de bu devasa araştırma Merkezi’nin kurulmasının sebebinin en azından gerçeğin yüzde 1.01 göz atabilme umudu olduğunu söylemiştir. Sadece yüzde birlik bilgi 4 milyar avro!
Hz. İsa'dan
İsa, "Sen Mesih misin?" şeklindeki sorulara yanıt verirken kendinden sonra gelecek Allah'ın Elçisi'nden haber vermektedir. Barnabas İncili'nin ilk başlığında, girişi ve 6'ıncı bölümde de İsa Peygamber için "Mesih" denmektedir. İsa peygamberin "Sen Mesih misin?" şeklindeki soruya verdiği cevabı bu gerçeği gösteriyor: "... Çünkü ben, sizin "Mesih" dediğiniz, benden önce yaratılmış ve benden sonra gelecek ve inancı (dini) som bulmasın diye gerçeğin sözlerini getirecek olan Allah'ın Elçisi'nin ayakkabılarını iplerini veya çoraplarının bağlarını çözecek değerde değilim."
Reklam
Yani "Ne" sorusunun cevabı bir açıklama değil, bir durum bildirimidir: "Cisimler Dünya'ya doğru hareket eder." Bunun gerçeğin nedenlerini öğrenmek için, adı üzerinde, "Neden" sorusunu sormak gerekir. Bernard Baruch'un sözleri bu durumu net bir şekilde ortaya koymaktadır: "Milyonlarca elmanın düştüğünü gördü; ancak sadece Newton 'Neden?' diye sordu."
Her ne yaparsam yapayım suçlu ve sahtekâr mıyım, hiçbir şey yapmasam bile mi?
Hayatım bir çıkmaza girdi, varoluştan iğreniyorum, tatsız tuzsuz anlamsız bir şey. Pierrot’dan daha aç olsaydım, insanların sunacağı açıklamaları yemeye yeltenmezdim. İnsan parmağını toprağa batırıp kokusundan hangi diyarlarda olduğunu anlar -bu hiçbir şey kokmuyor. Neredeyim ben? Dünya denen bu şey nedir? Bu kelimenin anlamı nedir? Beni bunun
212) Saklanan Hadis "Biriniz yemek yediği zaman parmağını yalamadıkça veya başkasına yalatmadıkça silmesin." (Buhârí, Etime 52; Müslim, Eşribe 129) Mide bulandıracak böyle bir hadisin nasıl savunulduğunu okuduğum zaman, bu cevabı sizlerle paylaşmaya karar verdim. "Sorularla Islamiyet" internet sitesinde böyle bir hadisi nasıl savunduklarını okuduğunuz zaman gerçeğin farkına varmak için müthiş bir delil olduğunu göreceksiniz.
Sayfa 105 - https://sorularlaislamiyet.com/musluman-muslumanin-parmagi-ni-yalamali-miKitabı okudu
İngiliz donanması İstanbul Boğazı'na demirlediğinde kimilerine göre her şey bitmişti. Tarihte onlarca devlet kurmuş, medeniyetler yaratmış bir milletin kaderi emperyalistlerin elindeydi artık. Azınlıklar bayram ediyor, Türklere saldırıyordu. Türk düşmanları emperyalist devletlerin kucaklarında Türk'ün köle olacağı günlerin özlemi
Reklam
Diğer Gezegenlerde gerçekten Hayat Var mı?
Cevabı kimse bilmiyor. Eğer beni o veya bu șekilde bir görüş bildirmeye zorlarsanız, evet derim; muhtemelen milyonlarca gezegende hayat var. Fakat bir görüş kimin umurunda olur ki? Doğrudan bir kanıt mevcut değil. Bilimin en büyük erdemlerinden biri de, bilim insanlarının bir şeyin cevabını bilmedikleri zaman bunun farkında olmalarıdır. Bir șeyi bilmediklerini neşeyle itiraf ederler. Neşeyle, çünkü cevabı bilmemek onu bulmaya çalışmak için heyecan verici bir meydan okumadır!
Sayfa 184Kitabı okudu
Bozkurtlar millete yol gösterecekti. Eski beyler, hanlar, hakan soyundan gelenler, milletin başına geçecek, önüne düşecek, gene başbuğlarımız olacaklardı, vb ... Bu ne saf bir hayal, fakat ne hazin bir buyruktu. Bir boşluk, mutlak bir görüşsüzlük, her şeyin dışında kalan, her gerçeğin dışında yaşayan bir adamın, dünyadan kopmuş bir mürşidin birtakım (vahiyleri... Yahut da, ben idrakimi, heyecanımı kaybetmiştim. Çünkü cephede, Rus ihtilalinin çökerttiği düşman ordusunun kalıntıları peşinden dağlar aşar ve önce eski sınırlarımıza, sonra da daha ilerilere ulaşmak için koşarken, bu gerçekdışı vahiyler bana ne kadar doğru, ne kadar aydınlık görünmüştü. O zaman bu sözlerde her şey söylenmiş, her bilinmeyen aydınlatılmış, her sorunun cevabı verilmiş sanıyordum. Sanki bütün istikbal, avucumun içindeki bir aynada görünüyor gibi belirli, aydınlıktı ... Oysaki şimdi karşılaştığımız davaların her biri, birer fikir, birer bilgi problemi, hulasa iç içe, karışık bir şeydi.
Kitaptaki işaretleri takip ettikçe manevi dünya önünde açılmaya başlayacak. Tüm soruların cevabı kendiliğinden gelecek. Nefsini temizledikçe etrafındaki gerçeğin kademe kademe degiştiğini açıkça göreceksin. Uyanık olduğunu sandığın tüm ömrün boyunca aslında uykuda olduğunu anlayacaksın. Dünya üzerinde var olan ne varsa gerçekte hepsinin kymetsiz olduğunu kavrayacaksın. Çünkü kıymetli olduğunu düşündüğün şeyler yanlış ve seni bekleyen öte dünyayla kıyaslanmayacak kadar küçük. Allah'ı daha iyi tanıdıkça O'nun isimlerini daha fazla ediniriz. Kitabın sırrına vakıf oldukça Allah'n isimlerini daha iyi idrak edeceksin.Her seviyede yeni bir isim. Bu süreç, Allah'in tüm isimlerini keşfedene kadar sürecek.
Sayfa 223 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Hayat yorulmaktır bazen. Daha yapamayacağımızı düşündüğümüzde, olmayacağına kendimizi inandırdığımızda, bütün enerjimizin tükendiğini hissettiğimizde, yaşamanın kurak bir mevsimine düştüğümüzde hangi yağmur taneleri bizi canlandırabilir? Hangi rüya bizi gördüklerimizin ötesinde başka bir gerçeğin olduğu hakikatine uyandırabilir? Hangi kitaplar, okuduklarımızın manasının sadece yazılı olanlardan ibaret olmadığını, satır aralarındaki doğruları da bize söyleyebilir? Hangi göz, hayatın severek daha güzel ve daha canlı olduğu anlamını bize gösterebilir? Uzayıp giden, bu "hangi" sorularının bir cevabı var aslında: Aşk...
154 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.