Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"gerçek bi sorunla karşı karşıya kalmadın hiç , yüzleşmedin. bu yüzden ailenden ilgi görmüyor oluşunu büyük bir problem sanıyorsun.."
Hayallerini gerçek diye yaşayan kişi, yaşadıklarında neyin hayal neyin gerçek olduğunun farkına varınca, büyük bir sarsıntı yaşar. Bu hayal ile gerçek arasındaki savaştır: hangisinin hangisini sarsabileceğine karar verecek bir savaş...
Reklam
Hedef
"İlk hedefimiz Araf Karahan" "Araf" diye sordum yavaşça. Gerçek adı bu mu?" Müdürün gülümsemesi büyüdü. " Neden gerçek olmadığını düşündün?" " Cennet kelimesi hayatın bu kadar merkezindeyken önüme ilk hedef olarak Araf'ın çıkması ilginç geldi. Bir çeşit baş kaldırı seziyorum....::))"
Sayfa 70 - Parola YayınlarıKitabı okuyor
İnşa edilmesi gereken gerçek bir tapınak;Kutsal Yer denen bir dış tapınak,Kudüs’l Akdes denen bir de iç mabet.İki bölüm birbirinden ince bir perdeyle ayrılır. Gerçek insan beyni de iki bölümden oluşur.Sert zar denen dış kısım,ince zar denen iç kısım. Bu iki bölüm birbirinden perde ile ayrılır.Şakağına dokundu.İngilizcede tapınak anlamına gelen tempe kelimesi aynı zamanda şakak anlamına gelir.
Sayfa 517Kitabı okudu
../kişinin idraki, vicdanı ona her zaman bir denge yolunu açar. Bu sayede kötülüğün ayartmalarına karşın, yine de iyilik koru­nabilir. Vicdan, insanı bu ayartmalara karşı dengeler. Bu öğreti sa­yesinde kişi, yılgınlık durumunu yenip iyi olmayı başarabilir. Yani iyi olan insan, hiçbir zaman daha zayıf bir kişilik olan kötünün du­rumuna düşmez. Çünkü vicdan, istencin kör arzusuyla başa çıkabil­mektedir. Fakat sırf içlerindeki istencin zayıflığı sebebiyle iyi gibi gözüken kimseler de vardır. Haklı ve iyi davranışta bulunmak için büyük bir çabanın gerektiği durumlarda kaldıklarında ise böyle ki­şilerin gerçek yüzleri ortaya çıkar..
Sayfa 47 - Dergah/ pdf
. Temel gerçek şu ki, bir oyun oynamak için kurallar, bir teknik belirliyoruz ve kurallara uyduğumuz zaman işler sandığımız gibi gitmiyor. Öyle ki, adeta kendi kurallarımıza karışmış durumdayız. Kurallarımızdaki bu karışıklığı anlamak istiyoruz yani araştırmak. Bir çelişkinin yurttaşlık statüsü ya da yurttaşlık yaşamındaki konumu, işte felsefi sorun budur. . . .
Reklam
İlaçla tedavi yönteminde, depresyonun da tedavisinde yaygın olarak kullanılan ve genelde SSRI olarak adlandırılan, serotonin miktarını artırmaya yönelik ilaçlar ve benzodiyazepin grubu ilaçlar kullanılıyor. Benzodiyazepinler yine sinir hücreleri arasında- ki iletişimde görev alan bir diğer nörotransmiter olan gama amino būtirik asitin (GABA) etkisini artırarak hastanın rahatlamasını sağlıyor. Antidepresanların etkilerinin görülebilmesi için 2-4 hafta süresince alınmaları gerekirken, benzodiyazepinler alındıktan sonraki 10-30 dakika içerisinde etkilerini gösteriyor. Bu gerçek de özellikle panik ataklarının tedavisinde kullanımlarını yaygınlaştırmış. Bununla birlikte benzodiyazepinlerin pek çok hastanın bilmediği yan etkileri var. Endişe bozukluğunun genelde kronik bir rahatsızlık olması bu ilaçların uzun süreli alınmasını gerektiriyor. Bu da hem psikolojik hem de fiziksel birtakım yan etkilerin ortaya çıkma olasılığını artırıyor. Günümüzde bilim insanları ve araştırmacılar, benzodiyazepin grubu ilaçların bu yan etkilere sahip olmayanlarını geliştirilmeye çalışıyor.
Sayfa 122 - 123Kitabı okuyor
İnsanın karmaşıklığıyla dolu bir labirent gibidir. Psikoloji ve edebiyat, bu labirentin anahtarlarıdır. Kelimelerle işleriz, ancak gerçek duygular ve düşünceler arasındaki derinlik her zaman gizemini korur. Her harfi dikkatle seçeriz, çünkü her biri bir insanın iç dünyasını anlamak için bir ipucu taşır.
Hissettiğimiz ya da istediğimiz bir şeyin, objektif gerçeklik ile uyuşması gayet mümkündür ancak bu bir zorunluluk değildir. Bir şeyin sadece öyle olduğunu hissetmek ya da öyle olmasını istemek, onu objektif bir gerçek ya da doğru haline getirmeyecektir.
Sayfa 25 - İstanbul Yayınevi
Reklam
Tolstoy, Dostoyevski'den bahsediyor.
Yahudice bir şey vardı kanında. Hiç nedensiz bir kuşkusu vardı; tutkulu, ağır, kara yazgılıydı. Bunca okunması çok garip. Bir türlü nedenini bulamıyorum bunun. Sıkıntılı yararsız bir şey bu, çünkü bütün o Budala'ların, Delikanlı'ların, Raskolnikov'ların, bütün ötekilerin hiçbiri de gerçek değildir; gerçek, daha yalın, daha anlaşılır niteliktedir.
Cenevre Üniversitesi profesörü Albert Malche'nin ıslahat raporu
01 Haziran 1933'te yürürlüğe giren 2252 sayılı kanunla 31 Temmuz 1933'te İstanbul Dârülfünûnu kapatılmış ve 01 Ağustos 1933'te İstanbul Üniversitesi kurulmuş, bu reformla Dârülfünûnun birçok öğretim üyesinin işine son verilmiştir. O tarihte asistanlarla birlikte sayıları 240 kişi olan öğretim elemanlarından 100'den fazlası yeni üniversitenin kadrosunda yer almamıştır. Üniversiteden atılanlar arasında Ali Muzaffer Bey de vardır. Üniversite reformu için İsviçre'den getirtilen Prof. Albert Malche'in raporu da zaten ilmî yayınların yetersizliğine dikkat çekmekteydi. Atsız'ın söz konusu yazısında da Darülfünun hocalarının ilmî yayınlarının olmayışı ve ilmî yetersizlikleri gözler önüne serilmekteydi. Atsız Mecmua'da daha önce de birkaç defa Darülfünun ıslahatından söz edilmişti. Dolayısıyla hükümetin üniversite reformu düşüncesini bir bakıma destekleyen bu yazının, Atsız'ın gerçek atılma sebebi olmaması gerekir.
Malche ayrıca 1933'te iki kez Ankara'ya gelerek, Nazi Almanyası'nda üniversitelerden uzaklaştırılan öğretim üyelerinin Türkiye'ye getirilmesine aracı oldu.
Ah, ara sıra ruhunu heyecanla titreten o saflık özlemi ve sonsuz şiir gerçek olsaydı… Herkes gibi o da hayatı sadece masum gözlerle görseydi… Hayat onu kollarının arasına alıp tırnakları, dişleri ile paralayarak bu hale getirmemiş olsaydı…
Sayfa 81 - İthakiKitabı okuyor
❗Birçok kimse, ben şeytanı dost edinmiyorum ki, itaat etmiyorum ki ben şeytanı desteklemiyorum ki, gibi sözler söyleyebilir. Şu bilinmesi gerekir ki, kafirlerin desteklenmesi, onlara yardım edilmesi, onlara itaat edilemesi, küfürlerine rıza gösterilmesi, bayramlarına katılınması, onlara has olan şeylerin yapılması vb her şey şeytanı dost edinme
Brüksel’deki Moda Moda isimli sado-mazo barın müdavimlerinden birini tanımıştım. Evli ve üç çocuklu bir adam. İçinde önlenemez bir istek vardı gerçek bir kaltağa dönüşebilmek için. Tek arzusu bir fahişe olabilmekti. Koridorlarında dolandığım hastaneye geldiği zaman gecenin ilerisinde, derin kesiklerini diktirmek için, iç çamaşırından hijyenik ped
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.