Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden ? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu ? Pervane olan kendini gizler mi alevden ? Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu...
Sayfa 233 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Yunus Emre
Bir kez gönül yıktın ise Bu kıldığın namaz değil Yetmiş iki millet dahi Elin yüzün yumaz değil Bir gönlü yaptın ise Er eteğin tuttun ise Bir kez hayır ettin ise Binde bir ise az değil
Reklam
Sadakat çölde bir inci tanesidir.
Ömür boyu seni seveceğim diye yola çıkanlar, Göz açıp kapayıncaya kadar yoldan çıktılar. -Aşk bizim neyimize kalk gidelim gönül, ne kadar az sadakat var...!- . Bu hayatta bitmeyen bir şey olduğuna, kimse beni inandıramaz Bir faniye inanırsın: önce göklere çıkarırsın, uğruna ölesin gelir. Sonra inandığınla sınanırsın, kumlara gömesin gelir.
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.
Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!.. Niçin bunu anlamakta bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?
İki gözüm seneler geçiyor Gönül ektiğini biçiyor Bir selam lütfet Bu ne çok hasret Gel, barışalım artık...
Reklam
Bir gönül üşümesi bu Isınmak için eğildiğin ocak külüyle boğuyor seni
Sayfa 53 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu. Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse; Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan, Yalnız o yeşil gözlerinin nuru
Sayfa 285Kitabı okudu
"Mavi Huydur Bende.... Hayat hiç mavi yerinden vurmadı..çünkü ben maviyi beyazı koruyan masumiyet olarak tanırım,karanlığı görünür kılan bir renktir mavi,öyle bilirim..sürükleyendir,bitmeyendir... mavi olarak anlatmalıyım herşeyi... kaldırın başınızı gökyüzüne,görmek istediğinizi değil gördüğünüzü söyleyin bana! yaşamın ta kendisidir mavi..belkide sadece bu yüzden ölmeye değil..yaşamaya mahkum edilmiştir.. maviyi soruyordun, gözlerimden yüzüme yayılan maviyi mi bir renk değildir mavi huydur bende ve benim yetinmezliğimdir ve herkesin yetinmezliğidir belki denecektir ki bir süre ve denenecektir bir akşamüstünü düşünmek bir akşamüstünü düşünmekten başka nedir ki gönül gözü görendedir,derinler mavidir..." -Edip Cansever
Bizler inançlı gençleriz.Ne dertleri, ne çaresizlikleri misafir ettik gönül soframıza.Ne imtihanlardan geçtik, ne acılar çektik, nice sevdiklerimizden vazgeçtik.” Geçmez’ dedik, geçti! bir inşirah üfle sur nefesiyle. De ki, “ Bu da Geçer Ya Hu! Bu da Geçer!’
hayykitapKitabı okudu
Reklam
"Gönül bu, gönül kimi severse güzel odur."
Sayfa 141 - Özgür RomanKitabı okudu
"Sevdiğinden ayrı düşmüş aşık sanma ki rahat olur Neler çeker bu gönül söylesem şikayet olur."
Sayfa 38 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Franz Kafka
"Ölümün olduğu bu dünyada, hiç bir şey de çok da ciddi değildir aslında.."
“Bu dünya dedikleri fitnedir. Bir hiçtir, sonuda yokluktur. Fudayl b. İyâz (r.a.) demiştir ki: ‘Kıyamet gününde dünya bütün süs ve güzelliği ile gelir: ‘Yâ ilâhî, beni şu ednâ kullarına dâr eyle.’ Yani kullarına duracak yer eyle, der. Hak Teâlâ buyurur: ‘Ben senden razı değilim, sen benim düşmanımsın. Bir hiçsin. Hemen toz duman ol.’ Dünya hemen toz duman olur, belirsiz hale gelir. Demek ki hiç, yine hiç olur. Hiç olana gönül veren, hiç olanın yolunda ömür çürüten de hiç olur. Hiçi isteyende hiçtir. Fakat hiçi hiç sayabilen ariftir.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.