Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kadınlarda depresyon iki misli daha fazla görülür. Bunu, kadınların zihinsel olarak düşünceyi ve ilgi odağını değiştirmekte daha çok güçlük çekmelerine bağlayan, yani sorunu takıntıya yatkın olmalarında arayan araştirrmalar vardır. Fakat kadınların duygularını, sıkıntılarını daha kolay dile getirdiklerini ve depresyona yol açacak daha fazla şeye maruz kaldıklarını göz ardi etmemek gerekir.
Şiilik
Tarih boyunca azınlık konumunda olan Şiilik ise İran, Irak, Kuzey Yemen ve Bahreyn'de siyasal üstünlüğe sahiptirler. Sünniliğin sayısal olarak hakim olduğu Ülkelerde de güçlü cemaatleri bulunmaktadır. Ama şiiliğin ülkelere göre farklılık arz ettiğini de göz ardı etmemek gerekir. Mesela Kuzey Yemen'de uygulanan Zeydilik, İran'ın resmi mezhebi ımamiye'ye nazaran Sünniliğe daha yakındır.
Sayfa 28 - Yeni Şafak
Reklam
Mutluluğun uzaklarda ya da yalnız kalmakta olduğunu hisseden insanların, geçici bir süre de olsa ayrı kalmaları, kendileriyle yeniden tanışmaları, yeni hikâyeler yazmalarında herhangi bir sakınca görmüyorum. Yine de eklemeden edemiyorum, böyle bir gereksinim bir eksiklikten doğar. İlişkinin devam ettiği süreçte bir yoksunluk hissinin ortaya çıktığı ve bunun giderilememiş olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek gerekir. Ayrı zamanlar geçirmek noktasına gelmiş bir ilişkide birlikte geçirilen zamanlarda eksik olanın ne olduğunu da sorgulamak gerekir.
910 syf.
·
Puan vermedi
Gerçek cesaret her zaman ihtiyat ile el ele yürür.
1547 yılında soylu ama yoksul bir ailenin oğlu olarak doğan Miguel de Cervantes Saavedra, Madrid yakınlarında Alcala de Henares kasabasında doğdu. Küçük yaşta yoksulluk, borç ve borç yüzünden hapse atılma gibi yaşam gerçekleriyle yüz yüze geldi. Asker oldu, Osmanlı ve Haçlı Donanmaları arasında yapılan Lepanto (İnebahtı) savaşında göğsüne iki
Don Quijote (2 Cilt Takım)
Don Quijote (2 Cilt Takım)Miguel de Cervantes · Yapı Kredi Yayınları · 202222,9bin okunma
1900'lerin başlarında Hamidiye Alayları menşeli birkaç elit Kürt ailesini saymazsak, Kürtler ve Ermeniler arasında düşmanlıktan ziyade, dayanışma ve ortak yaşam ruhu mevcuttur. Elbette bu süreçteki Hamidiye Alaylarının talan seferlerini ve kitlesel katliamlarını göz ardı etmemek gerekir. Mirlik nostaljisi yaşayan Hamidiye Alayları, bir Osmanlı projesi olarak sadece Ermenilere dönük talan seferlerine girişmediler, Hamidiye sisteminde kendisine yer bulamayan aşiretlere de saldırdılar ve bölgelerini yağmaladılar. Bununla yetinmeyip birbirleri ile de savaştılar ve birbirleri yağmaladılar. Bu bağlamda Hesenan-Heyderan ve Sîpkan çatışmaları hemen akla gelmelidir.
Ruhsal aygıtın bireyin içerisinde olmasının psikanalizin bedensel ya da zihinsel semptomlar üzerindeki etkililiğinin [olmazsa olmaz] koşulu olmaması fikrine razı olamayız. o kadar. Oysa göz ardı etmemek gerekir ki, biz Ben'imizi ve zihnimizi içsel, dolayısıyla da derin olarak düşünürüz. Ruhsal olarak yaşadıklarımızın derinlerde değil, bir anlamda ötekilere sunduğumuzun yüzeyinde olduğunu ve ötekilerin edim ve sözlerinin bizi ancak o yüzeyden itibaren "etkilediğini" (özellikle de bizi 'derinden etkiledikleri' zaman) düşünmek için bizim için zordur.
Sayfa 192 - Freud'un "Ruhsal Aygıt"ından Lacan'ın İlk Topolojik Şemalarına: Kopuş mu, Süreklilik mi? / Pierre-Henri CastelKitabı okuyor
Reklam
'İnsanın kendi kendini kandırma gücünü asla göz ardı etmemek gerekir...'
Sayfa 264Kitabı okudu
Tarih kitapları ilk sikkeleri yapanların Lydialılar olduğunu yazmaktadır. Gerçekten de sikkenin icadını Lydialılar ile ilişkili görmek için elimizde yeterli kanıt vardır. Bu kanıtları iki grupta toplamak mümkündür : yazılı antik kaynaklar ve arkeolojik buluntular. Sikkenin icadı ile ilk bilgiyi İ.Ö. 5. yüzyılda yaşamış ve "tarihin babası" olarak ün yapmış olan Halikarnassoslu (Bodrum) Herodotos'tan almaktayız. Herodotos, ilk kez altın ve gümüş sikke basan ve kullananların Lydialılar olduğunu söylemektedir. Herodotos'un altın dediği gerçekte elektron olmalıdır. Çünkü ilk sikkeler elektrondan yapılmışlardır. Ayrıca İ.S. 2. yüzyılda yaşamış olan Pollux da sikkeyi kimin icad etmiş olabileceği sorusuna yanıt ararken, Kolophonlu Ksenophanes'in sözlerini aktarır. Ksenophanes'in sikkenin icadı ile ilgili olarak saydığı kişi ve halklar arasında Lydialıların da adı geçmektedir. Dolayısıyla Herodotos'un İ.ö. 5. yüzyılda, Ksenophanes'in de İ.Ö. 6. yüzyılda yaşadığı göz önüne alınırsa, verdikleri bilgileri göz ardı etmemek gerekir.
304 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Goriot Baba, Balzac’ın o meşhur betimlemeleriyle başlar. Paris’teki köhne bir pansiyonun tüm ayrıntılarını dibine kadar hissedersiniz. Kimilerine Balzac betimlemeleri yorucu gelse de beni ilginç bir şekilde diliyle kendine çeker. -spoiler- Kitap, Paris’te bir pansiyonda bir grup insanın sahici hikayelerini anlatır. Kim bilir, belki de bazı
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · Can Yayınları · 201714,8bin okunma
233 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.