Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
GÜN IŞIĞI NEREYE
*Kitapların, açık ve anlaşılır düşüncelerin yerini müphem duygular aldı.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
GÜN IŞIĞI NEREYE
Bu kitapları kimler yazmıştı, kimler ciltlemişti? Nasıl, nereden, ne zaman buraya gelmişler, bu dolaba girmişlerdi? Niçin bu kadar yalnız kalmışlardı?
Boz, sarımtırak, kirli yeşil renkler bir anda tüm somurtkanlıklarını kaybeder; sanki içiniz birden ferahlar, sanki biri sizi dirseğiyle dürtmüş gibi irkilirsiniz. Yepyeni bir görüş, yepyeni düşünceler… Bir tek gün ışığı insan ruhunda neler yapabiliyor, hayret!
Sayfa 2
En gözalıcı gün ışığı, ne pahasına olursa olsun akılcılık; aydınlık, soğuk, dikkatli, bilinçli, içgüdüsüz yaşamın, içgüdülere karşı direnen yaşamın kendisi yalnızca bir hastalıktı, bir başka hastalıktı — ve kesinlikle "erdem"e, "sağlık"lılığa, mutluluğa geri dönmenin bir yolu değildi... içgüdülerle savaşmak zorunda olmak — budur dekadansın formülü: yaşam yükseldiği sürece, mutluluk eşittir içgüdü.Kendisi de kavradı mı bunu? Kendini kandıranların bu en akıllısı Sokrates? Sonunda söyledi mi bunu kendine, ölüme karşı sergilediği cesaretin bilgeliğiyle?...
Akıl = erdem = mutluluk sadece şu anlama gelir: Karanlık arzulara karşı sürekli bir gün ışığı oluşturmalı — aklın gün ışığı.
Reklam
Birdenbire
Her şey birdenbire oldu. Birdenbire vurdu gün ışığı yere; Gökyüzü birdenbiler oldu; Mavi birdenbire. Her şey birdenbire oldu; Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan; Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire. Yemiş birdenbire oldu. Birdenbire, Birdenbire; Her şey birdenbire oldu. Kız birdenbire, oğlan birdenbire; Yollar, kırlar, kediler, insanlar... Aşk birdenbire oldu, Sevinç birdenbire. Orhan Veli Kanık
“Hayat seninleyken gün ışığı, sensizken şafak öncesi karanlığı.”
Gülüşü, bir yaprak ummanında gün ışığı gibi hüzünlü bir sevinç verirdi.
Sayfa 134 - KırmızıkediKitabı okuyor
Elbette ben bir çocuğa kızma yeteneğine sahiptim. Bunu kendi kendime itiraf etmek istemiyor, böylece bir başkasının böyle öfkeye kapıldığını gördüğümde onun duygularını anlamak yerine onu yargılıyordum. Sonra içimde bulunanın kişinin kendisi değil, her bir kişi tarafından sergilenen nitelikler olduğunu idrak ettim. Ben o trendeki öfkeli kadın değildim, ama onun o anda sergilediği sabırsızlık ve hoşgörüsüzlüğe sahiptim.Keşfettiğim sey, en katı biçimde yargıladığım kişiler gibi davranma potansiyelimdi. Başkalarında gördüğümde beni en çok rahatsız eden özellikleri kendi içimde bulmam gerektiğini açıkça anlamıştım. Onları kapatmış olduğum odalar olarak görüp tanımaya başladım. Eğer kötü bir gün geçirmiş olsaydım benim de çocuğuma bağırabileceğimi kabul ve tasdik etmek zorundaydım. Sonra evsiz bir insana bakıp kendi kendime, "Eğer benim de bir ailem ya da bir eğitimim olmasaydı ve işimi kaybetmiş olsaydım, ben de evsiz olabilir miydim?" diye sordum. Yanıt evet idi. Eğer hayatımın koşullarını değiştirseydim, hemen her farklı şeyi yapabileceğimi ve olabileceğimi görmek kolaydı. Mutlu, üzgün, öfkeli, açgözlü ve kiskanç, her türlü insan olmaya çalıştım.
Reklam
Huzur ☆•°
Oro yapmıştı bunu. Isla'nın tüm kırık dökük parçalarını eline almış ve onları bir gün bir bütün hâline getireceğine yemin etmişti. Sabırlıydı. Nazikti. Sevgi doluydu. Isla'nın içinde barış olan bir cep vardı. Bir parça da güneş ışığı. Bir çapaydı sanki. En karanlık anlarında düşünceleri savrulmaya başlarsa buraya, cebinin olduğunu anladığı bu ana dönebilirdi. Önceden demir atacak bir yeri yoktu, ihanete uğramıştı ve hiçbir yer onun evi değildi. Şimdi Oro onun evi olmuştu...
Sayfa 159 - ParolaKitabı okuyor
Bir Nisan günü…
Her şey birdenbire oldu. Birdenbire vurdu gün ışığı yere; Gökyüzü birdenbire oldu; Mavi birdenbire. Her şey birdenbire oldu; Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan; Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire. Yemiş birdenbire oldu.
Orhan Veli Kanık
Orhan Veli Kanık
🌸
Mobbing Bank Diyor ki;
İlim Bilgeliği Hikmetin bilgisi ilim ve irfana dönüşerek sır muhafızı dört büyük insanın sırları ile zırha büründü. İlim ile akan bilgi asil kanla buluşup bir bedende o gün bugündür bir başka türlü dolaşmaya başladı. İnsan ruhunun iki ışığı var; biri bilgelik diğeri delilik! Delirmeye gerek duymadı, yetti bilgelik. Sen kimsin ki şetan ile baş
" Saatlerin durmasıyla birlikte zaman da durmuş gibi geliyordu bana; ben ve evin dışındaki her şey yaş alırken o öylece donup kalmıştı. Bu eve hiç gün ışığı girmemişti; keza, evle ilgili düşüncelerime ve anılarıma da hiç gün ışığı vurmamıştı."
Sayfa 179Kitabı okudu
Sokrates’in yaptığı gibi yapmalı ve karanlık arzulara karşı sürekli bir gün ışığı oluşturmalı aklın gün ışığı. Ne pahasına olursa olsun, akıllı, berrak, aydınlık olmalı: içgüdülere, bilinmeyene verilen her taviz, aşağıya çeker…
Sayfa 17 - İş kültürKitabı okuyor
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.