Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Svetlana Aleksiyeviç (2015 Nobel Konusmasi)
Nigâr Hacızade Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor. Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
Bir kız çocuğu sebepli sebepsiz, durup dururken kızan, sinirlenen, öfkelendiği zaman kendisini, babasını, kardeşlerini azarlayan, hırpalayan, ailenin huzurunu kaçıran, evdekileri hayattan bıktıran annesinden soğur, nefret eder. Onun evden uzaklaşmasını, yok olmasını diler. Bu dilek onda suçluluk, günahkârlık duygusunu yaratır. Sonra annesinin bu
Reklam
Soğuk bir kış günü bir tapınağa sığınan ve yakacak bir şeyler arayan Zen Ustası'nın herkes bilinen hikayesi. Zen ustası, çevrede yakacak başka bir şey bulamayınca Buda'nın tahta heykelini parçalayıp onu ateşe atar. O an içeriye giren bir rahip bu "günahkarlık" karşısında dehşete düşer. Usta gülümser ve ona, tahtadan başka bir şey yakmadığını, yaptığı şeyi Buda'nın da anlayışla karşılayacağını söyler. Bunun üzerine büyük bir tartışma başlar ve insan, bu olaydan Usta'nın gerçek bir inanan ve "doğru yolu izleyen" insan olduğu, rahibin ise bir putperestten başka bir şey olmadığı sonucunu çıkarır.
Sayfa 66 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
Havva’nın suçu sonucu günahkârlık masalından, kadın ilkede günahkar, şeytani, ve cennetlik olmanın önünde en kudretli engel gören asketizm (zevkten feragat) öğretisinden, kadının değersizliği, düşük değeri ve aynı zamanda erkeğe karşı itaatkârlık ve boyun eğme görevi türetilmiştir.
572 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dikkat! Karakter analizi ve spoiler içerir. (Yayımlanmıştır)
Karga gündüzleri uçar hep, Baykuşlarsa geceleri. Kuğu hem gece hem gündüz uçar.’’ Aşk… İnsanlığın varoluşundan beri yazıp çizilen üç harf size ne ifade ediyor? Güzellerin yaşayacağı ya da güzele daha bir yakışan şey mi? Peki çirkinlerin ve çirkinliklerin aşktaki yeri ne? Aşk her yüreğe tutunur mu? Sizlere Victor Hugo’nun muhteşem eseri olan
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,6bin okunma
Osmanlıca Kelime Defteri (SÛ-İ ZAN)
🕷SÛ-İ ZAN: Kötü zanna sahip olmak, başkasının hareketin kötü zannetmek. 🕸“Su-i zan: Kesin hüküm bulunmayan bir şeyi kötüye yorumlamak.” 💮İnsanı su-i zanna sevk eden en önemli sebep, kendi mizacının bozukluğu yahut kendi hayat düzeninin çarpıklığıdır. Daima karşısındakileri aldatan bir insan, herkesin sözlerini şüphe ile karşılar ve her işin
Reklam
Hristiyanlık öğretisi, Adem in itaatsizliğini onu ve dölünü özünde öylesine bozan bir eylem olarak yorumlar ki, insanı bu yozlasmadan ancak Tanrı 'nin lütfu kurtarabilir. Elbette bu görüş, itaatsizliğin günahkarlik olduğunu öğreterek yöneticilerin otoritesine destek veren Kilisenin toplumsal işleriyle uyum içindeydi.
Bütün bunların üzerine keşke davranışlarımız salgını atlattıktan sonra da geçmiş felaketi aklımızda tutarak merhamet ve iyilik açısından daha seçkin olsaydı, sanki herkes Tanrı'nın cezasından kaçan korkaklarmış gibi, kalanların kimi bunu gerçek cesaretten değil de cahilliğinden yapmış gibi, yaratıcılarının takdirini kınamamış, günahkarlık boyutunda bir umutsuzluğa düşmemiş gibi kaçmadığımız için kendimizle bu kadar övünmeseydik diyorum.
Sayfa 232Kitabı okudu
Günahkarlık Üzerine
"Bizden istenen olumsuzu yapmaktır, olumlu olanlar zaten bize verilmiştir."
Dünyayı ancak bütünüyle dışandan ve münhasıran maddi açıdan değerlendirip her zaman kendisini yenileyen eşyanın dü­zeninden ve böylece bütünün nispi yok olmazlığından başka bir şeyi göz önünde bulundurmadığımızda belki dünyanın, ama yine de ancak simgesel olarak, bir tanrı olduğunu ilan etmek mümkün olabilir. Fakat içeri girildiğinde ve dolayısıyla buna ilave olarak, hakim olan yoksulluk, sefalet ve ıstırap, anlaşmazlık, günahkarlık, alçaklık ve saçmalık ile birlikte ôznel ve manevi taraf göz önünde bulundurulduğunda, çok geçmeden dehşet­le farkına varılır ki bir kimsenin tasawur edilebileceği en son şey bir tanrı tecellisidir.
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Özet ve Değerlendirme (spoiler içerir)
Russel bu eserinde dışsal etkenlerden bağımsız kendisinin de deyimiyle hatalı ahlak-dünya görüşlerinden ve yanlış yaşam alışkanlıklarından kaynaklanan yaygın mutsuzluk nedenlerini irdelemiş ve okura çözüm önerileri sunmuştur. Başlıklar kapsamında değindiği sebepleri ve çözüm önerilerini kendi adıma daha kalıcı kılmak istedim ve mümkün olduğunca
Mutlu Olma Sanatı
Mutlu Olma SanatıBertrand Russell · Say Yayınları · 20134,035 okunma
Bunun üzerine yeryüzü küçüldü ve her şeyi küçülten son insan hoplayıp zıplıyor üstünde. Soyu kurutulamaz onun, toprak piresi gibidir; son insan en uzun süre yaşayandır. “Biz mutluluğu bulduk” der son insanlar ve kırparlar gözlerini. Yaşamanın zor olduğu yöreleri terk ettiler: çünkü sıcaklık gerek insana. İnsan hâlâ sever komşusunu ve sürtüşür onunla: çünkü sıcaklık gerek insana. Hasta olmaya ve güvensizlik duymaya günahkârlık gözüyle bakar son insanlar: temkinli olurlar. Hâlâ taşlara ya da insanlara takılıp tökezleyen, budaladır! Ara sıra bir tutam zehir: hoş rüyalar gördürür. Ve sonunda fazlaca zehir rahatlık içinde öldürür. Çalışırlar hâlâ, çünkü çalışmak bir eğlencedir. Ama eğlenceden bitkin düşmemek için de önlem alırlar. Artık yoksul ya da zengin olunmaz: ikisi de zahmet vericidir. Kim yönetmek ister ki artık? İtaat etmek isteyen kim? İkisi de zahmet verici. Çoban yok ve bir sürü var! Herkes aynı şeyi ister, herkes aynıdır: başka türlü hisseden kendi ayağıyla gider tımarhaneye.
CORONA VİRÜS HAKKINDA... İnsanlığın geçmişinden bugüne adı bilinen veya yeni keşfedilen bulaşıcı-salgın hastalıklarla ilgili olarak bir Müslüman için bilinmesi ve izlenmesi zorunlu kuralları şöyle özetleyebiliriz: 1- Sorunu imanımız açısından ele aldığımızda şöyle bir düşünce ana çizgimizi oluşturmalıdır: Veba, kolera, ebola, sars, corona
1025 syf.
9/10 puan verdi
Bereketli Roman
İncil’den bir alıntıyla başlıyor Dostoyevski Karmazov Kardeşler’e: “Size gerçek, gerçeğin ta kendisi olarak diyorum ki: Toprağa düşen bir buğday tanesi yok olmazsa, yalnızca bir buğday tanesi olarak kalır; ama yok olursa, o zaman bereketli ürün doğurur.” Sanki yazar bunun son eseri olacağını bilmişçesine, sanki bundan sonra toprağa gömüleceğini
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,5bin okunma
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.