Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
651 syf.
9/10 puan verdi
·
26 günde okudu
Kemal Tahir ile tanıştığım ilk eser diyebilirim ama bu eseri almadan önce Kemal Tahir ile ilgili belli bir bilgi birikimine sahip olmaya çalıştım. Hatta fikir dünyasının bana hiç de uzak olmadığını gördüm. Bu yüzden Kemal Tahir'in kalemi ile ilk kez tanıştım desem daha doğru olacaktır. Kemal Tahir'in, Türk halkının tarihten bugüne gelen
Devlet Ana
Devlet AnaKemal Tahir · Ketebe Yayınları · 20226,9bin okunma
320 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Mahşer
En yakın arkadaşımın sürekli okumam için ısrar ettiği bir kitaptı. Büyük beklentilerle okuduğum bu kitap ne yazık ki beklentilerimin oldukça altında kaldı. Okurken çok sıkıldım. Gereksiz betimleme ve ayrıntılar bir süre çekilmez bir hâl aldı. Bir an önce okuyup başka bir kitaba geçmek istedim. Kitabın konusu güzel fakat gereksiz uzatılması konunun
Mahşer
MahşerPeyami Safa · Ötüken Yayınları · 20202,131 okunma
Reklam
296 syf.
8/10 puan verdi
Kütüphanemde olmasını istediğim ve okumayı ertelediğim kitaplardan biriydi. Sindire sindire görece daha müsait olduğum bir zaman diliminde okumayı tercih ettim, doğru karar vermişim. Bu kitabı okumaya başladığımda bir kadın olarak, hayatımın hatırlamaya başladığım yıllarından itibaren neler yaşamışım, nelerle karşılaşmışım düşüncesi hakimdi
Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı
Mizojini - Dünyanın En Eski ÖnyargısıJack Holland · İmge Yayınları · 2019296 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Serkan Karaismailoğlu
Serkan Karaismailoğlu
Öncelikle şunu belirtmek isterim; beyin ile bağırsak arasındaki ilişkiyi çay -simit ikilisi kadar kuvvetli vazgeçilmez ve birbirini tamamlayan bir durumdan bahsedebiliriz.İnsanların birçok problemin,anormal değişimlerin temel kaynağını beyinde arar fakat tam aksine bağırsağın birçok şeyin kaynağı olduğunu belirtmektedir . Dopaminin %50'sini ve serotonin %95'ini de bağırsakta üretildiğini öğrendiğimde şaşırmıştım gerçi o sayfaya gelene kadar insan vücudu hakkında birçok önemli bilgiyi sade bir şekilde okuyarak şaşkınlıklar yaşadım.Kitabı okumaya başlamadan önce George R.R. Martin'in muhteşem kaleminden çıkan " Game Of Thorones (Taht oyunları)dizisini izlemenizi öneririm.Bazı betimlemeler dizi ile çok güzel bir şekilde benzetilmiştir. Sözün özü kendini tanımak vücudunu tanımaktan geçer... "Yerçekiminin olduğu bir dünyada düşmek en doğal bir eylemdir.Seni diğerlerinden ayıran,her defasında ne kadar erken ayağa kalktığındır."
Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum
Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum
Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum
Beyinde Ararken Bağırsakta BuldumSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20176,5bin okunma
114 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Merhabalar, Kitabı bugün bitirdim.Kitabı yorumlamaya kapağı ile başlayacağım. Kapak fotoğrafı olarak kapağı açık bırakılmış bir buzdolabı olmasını beğendim. Parlak domatesin tarladan sofraya gelesiye kadar yaşamış olduklarını ister istemez bir empati kurarak kendim yaşamış gibi hissettim. Tezgahın altına düşen parlak domates ve orada unutulmuş olan zencefil sanki bendim. Bizim için basit görünen mutfak gereçleri, yemek yapılma ve yeme süreci sebze ve meyvelerin gözünden çok güzel anlatılmış. Özellikle insanların aç gözlüğü, o zamana kadar insanlara şifa olmak isteyen sebze ve meyvelerin yine insanlar yüzünden onlara zehir olmaya başlaması ve o günden itibaren bunun tarlalara, bahçelere yayılarak günümüz koşullarına bağlanması çok güzeldi. İsrafı sevmeyen bir insan olarak kitabı okumaya başladığım günden itibaren buzdolabını her açtığımda yada bir sebze ve meyveyi elime aldığımda diyaloglar aklıma geliyor ve onları ya çürütürsem diye korkuyorum. Çürüyen sebze ve meyvelerin hissettiği duyguların aktarımı beni etkiledi ve bakış açımı değiştirdi. İnsan olarak doğayı ve hayvanları katletmemiz yetmezmiş gibi, toprağı ve onun verdiği çeşit çeşit nimetleri de küstürmeyi başardığımızı değişik bir bakış açısından , yemeyi çok sevdiğimiz yiyecekler üzerinden gözler önüne seriyor. Yazarın kalemine ve emeğine sağlık...
Emre Turan
Emre Turan
Buzdolabı Vatandaşları
Buzdolabı VatandaşlarıEmre Turan · Fihrist Kitap · 2023132 okunma
125 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Çok sevdiğim bir yazar olan
Erdal Atabek
Erdal Atabek
hapishane günlerini getirdiği bir tarz anı olarak yayınlamış . Hapishane şartlarını anlattığı kitabında zaman kavramını çok güzel açıklamış. İnsan sıcağında yazarın hapishaneye her şeyin kantin olarak geldiğini söylüyor bir de insan kantini var içerideki adam dağıtımını anlatıyor, dışarıyı düşünüyor diyor ki çok mu farklı?
İnsan Sıcağı
İnsan SıcağıErdal Atabek · Çağdaş Yayınları · 198722 okunma
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
35 günde okudu
Rahatlama Kitabı - Nvrzd İnceleme
Yazarından dolayı birazcık önyargılı olarak almıştım bu kitabı ama bana çok iyi geldi, uzun sürede ara ara okudum. Eğer günlük hayatın içinde sıkışmış ve kendinizi sürekli kendiniz için yararlı bir şeyler yapamaya zorunlu hissediyorsanız bu kitap size çok iyi gelecek :) Kitabın pek çok yerinde kendimi buldum daha önce düşünüp kendinize söylemediğiniz çok fazla düşüncenin bir başkası tarafından da düşünüldüğünü bilmek çok rahatlatıcı bir o kadar da güzel. Bir kişisel gelişim kitabı değil bir ‘insan’ tarafından diğer ‘insan’lar okusun diye yazılmış harika bir eser.
Rahatlama Kitabı
Rahatlama KitabıMatt Haig · Domingo Yayınevi · 20222,320 okunma
114 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Uzun Hikaye ( spoiler içermez)
Mustafa Kutlu'dan ilk okuma kitabım... Hikaye anlatımında çok farklı bir biçim ile karşılaştım. Buna Mustafa Kutlu anlatım biçimi demişler... Buradaki hikaye, adı gibi uzun hikaye...Ana hikaye içerisinde yan küçük küçük hikayeler mevcut..... hikayede tanıtmadığı kimse yok...ama nasıl tanıtım ...Örneğin kahveciden mi bahsedecek. O kahvecinin anne ve babası kimdir, kişilikleri nasıldır, kahvecinin yaşadığı ortamdan kahvecinin kişiliğine anlatıp sonra olay döngüsüne geçiyor...hikayede geçen tüm kişiler bu şekilde anlatılmış....bu yüzden hiçbir karakter size yabancı gelmiyor, her biriyle yazar tarafından tanıştırıyorsunuz... Hikayede hayatın her aşaması var, mutlu, hüzünlü, öfkeli, heyecanlı...Mustafa Kutlu bu anları öyle bir anlatmış ki...güzel anları tasvir ederken satırları doldurmuş, anlattıkça anlatmış...olumsuz anları ise birkaç cümle ile derine dalmadan dile getirmiş...iyilikleri övüp kötülüğü fazlaca bahsetmeyip düşüncede fazla yeretmemesini sağlamış...hikayede ölümler, ayrılıklar, mücadeleler yoğunlukta olmasına rağmen okuyucuyu bunlara takılıp bıraktırmamış, bu durumları atlatabilmeyi, hayata umutla bakabilmeyi, yeni başlangıçları ön planda tutmuştur. İlgimi çeken bir nokta ise; Saka kuşu ve küpe çiçeği...hikaye kahramanları bir yere yerleştiğinde ilk fırsatta sahiplendikleri saka kuşu ve küpe çiçeği oluyor...o yerden ayrılırken onları götürmeyip yeni yerde tekrardan alıyorlar...Hayvan ve bitki...yeni yerlere yanlarında insan götürmedikleri gibi hayvan ve bitki de götürmüyorlar....Yeni yerlere yeni başlangıçlar....
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,2bin okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kim kendinde olan gerçek yeteneğini bulabilmiş ki? T.Z. . İnsanı insan yapan nedir, kimdir? Kendin dışındakilerin söyledikleri midir gerçek sen yoksa kendin olabilmeyi yaşadığındaki sen mi gerçek? . Zülfü, çocukluğundan gelen özel bir yetiye iyedir ancak bulunduğu ortam ne yazık ki bunu başka yansıtır. Tek önemli değeri ailesidir. Ancak yazgının
Bir Aynanın İzinden
Bir Aynanın İzindenÖmer Faruk Kılıç · Düş Kurguları Yayınevi · 20245 okunma
992 syf.
10/10 puan verdi
·
39 günde okudu
Yıllar önce bir okurun kesinlikle okunması gereken kitaplar listesinde görüp listeme eklediğim, ancak geçen yıllar boyunca hem kitabın yeni basımı olmaması hem de araya giren hayatla listede bekleyen, zamanının gelmesi ile okumaya başladığım muhteşem bir eser olur kendileri. Böyle bir kitaba nasıl bir inceleme yazılır anlatmaya çalıştıkları nasıl
Hayatın Kaynağı
Hayatın KaynağıAyn Rand · Pegasus Yayınları · 20212,735 okunma
Reklam
590 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum kitaplar arasında beğenerek,severek okuduğum ilk kitap diyebilirim efendimiz hz Muhammed Mustafa'nın hayatını anlatan bu kıymetli eseri kesinlikle okumanızı tavsiye ederim Zaman o gül gibi gül görmedi zaman olalı Gül'ün güzelliği dillerde destan olalı Allah'ım hepimizi Hz Muhammed sav ahlakıyla ahlaklandırsın inşallah Ben bu kitabı okuduktan sonra çok daha iyi anladım ki insan kendisine yapılan kötülüğe iyilikle cevap vermeli... Bu kitap gerçekten bana çok güzel şeyler kattı herkesin okuması gereken bir kitap kesinlikle Okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar.
Bülbülün Kırk Şarkısı
Bülbülün Kırk Şarkısıİskender Pala · Kapı Yayınları · 202010,4bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
İçimizdeki Şeytan, irade, sorumluluk almak, emek vermek, önce kendimizle faydalı şekilde zaman geçirmek insanın içindeki karanlık ve kötücül yanları konularının işlendiği bir kitap. Kitapta Macide ve Ömer isminde iki karakter var. Bu iki karakterin yanı sıra Ömer’in çevresindeki entelektüel olma çabasında olan hoş görünmeye çalışan ve bunun gücünü kullanan, her an birbirlerinin kuyusunu kazmaya hazır ve kendilerini ancak karşısındaki insanın ayağı kaydığında iyi hisseden, dostlarım dediği insanlar bulunur. İnsanların çıkarı söz konusu olunca içindeki şeytanların nasıl ortaya çıktığının bir resmini çizen bu kitapta, insan karakterinin eleştirisi yapılmakta.Özellikle Ömer’in arkadaşlarının yaptıkları çirkinlikler, konuşmaya gelince, düşünceye gelince dev olan bu kişilerin sıra yaşamaya ve ahlaka gelince nasıl küçüldüğünün tablosu adeta bu roman. Bütün bunların yanında Ömer ve Macide’nin aşkı, Bedri’nin eski öğrencisi Macide için yaptıkları, Ömer’in arkadaşları ve aşk sayesinde büyüyen ve hayatı öğrenmeye çalışan bir Ömer var kitapta. Kitabın bütününe baktığımızda karakterlerin iç konuşmaları, kendileri ile hesaplaşmaları, duyguları çok başarılı bir şekilde anlatılmış. Toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın kapana kısılmışlığını öyle bir anlatmış ki Sabahattin Ali, okurken bizi adeta kendimizle yüzleştiriyor. Velhasıl 'İçimizdeki Şeytan' yerinde eleştirileri ile düzenli ve güzel olay örgüsüyle klâsik Sabahattin Ali tarzında yazılmış bu kitap fazlasıyla okunmayı hak ediyor. Keyifli okumalar kitapla kalın.
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171,2bin okunma
592 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Öncelikle belirtmeliyim ki bu yıl okuduğum en iyi kitap oldu. Konu işlenişi, bütünlüğü bir ahenkle hafızamda yer edindi ve muhtemelen sonsuza denk kalbimde işlenmiş şekilde derinlere gömülecek. Öncelikle kısaca konudan bahsedeyim. Ana karakterimiz Dantes ve çevresindeki insanların içerisinde olduğu bir ailevi tablonun zamanla düşmanlık, kıskançlık ve umutsuz vaka ile taçlandırılmasıyla güzel ve bir o kadarda karamsarlık içeren bir olaya şahitlik ediyoruz. Şimdi gelelim kitabın dinamikliğine.Kitap o kadar akıcı bir şekilde başladı ve bitti ki çok şaşırdım, hiçbir bölümde merakın ve heyecanın alt seviyeye düştüğünü hiç görmedim. Kitabı elimden düşüremedim desem daha açıklayıcı olur. Yazarımızın tasvirleri o kadar belirginki her anı adeta beynime işlemiş durumda, bu da kitabı ölümsüz kılıyor diyebilirim. Tabi unutulmaz intikamlara sahne olacak şeyleri saymazsak! Çok fazla konulara değinmek istemiyorum. Bazı bölümler bir tık durağanlaşsa bile ileri sayfalar daima merakı arşa çıkarıcı olaylara sahne oluyordu. Sevgili Dantes'in kitabın başındaki saf, temiz kalbini kitabın sonunda da buluyoruz. Sevgili hapishane dostumuz Faria'yı asla unutamayacağım. Bana kalırsa en can alıcı karakterimizin o olduğunu düşünüyorum.Neyse fazla laf kalabalığı yapmak istemiyorum. Kim kimi aldatmış, kim kime nasıl komplo kurmuş, kim insan kim insan değilmiş, hepsinin cevabı bu kitapta.
Monte Kristo Kontu
Monte Kristo KontuAlexandre Dumas · İskele Yayıncılık · 201725,7bin okunma
50 syf.
6/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
İçinde 3 farklı hikaye var: Lyon'da Düğün, İki Yalnız İnsan, Wondrak. Bu kitap bana bazı insani duyguların baskılanmaya çalışılsa da hala var olmaya devam ettiğini fark ettirdi. Lyon'da Düğün: İnsan psikolojisi gerçekten yönlendirilebilir. Beyin, içinde bulunduğumuz rahatsız edici durumdan uzaklaşmak ister. Normalde o büyük acıların unutulması için aynı büyüklükte sevinçlerle nötrlenmesi gerektiği mantığa yatkındır. Ama o esnada beyin çok küçük şeyleri bile kendini rahatlatmak için kullanabilir. Günlük hayatta da böyle. Aslında çok fazla şeye ihtiyacımız yok, küçük şeylerdeki mutluluğu bilmeliyiz. İki Yalnız İnsan: Aklıma ilk gelen soru: Daha farklı görünselerdi günün sonunda başkalarının yanında olurlar mıydı? Bence evet. Her ne kadar önemli olan iç güzelliktir denilse de bu iki insan, dışı güzel olan ama içi de güzel olan birilerini bulabilirlerdi, birbirlerini fark etmezlerdi bile. Wondrak: Burda Wondrak'ın etkisini anlayamadım. Yine insani duyguların ön plana çıktığı bir hikâye. O duygular yaratılışta var. Kaybolmayacaklar. Baskılamak, farklı bir duyguya dönüştürmeye çalışmak, doğadaki düzeni yok sayarak farklıymış gibi davranmak hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Var olan var olmaya devam edecek. Çoğu bunu göz ardı ediyor, farkına bile varmıyor. Arada akıllarına gelse de önemsemiyor. Nefislerine ters geliyor çünkü. Biraz daha irademize hâkim ve sorumluluk sahibi olmak gerekir.
Lyon'da Düğün
Lyon'da DüğünStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202130,8bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.