Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güzellik Teorisi
Senin de herkes gibi Gözün kaşın kirpiğin var Fakat herkesten başka Bir de güzelliğin var
Sayfa 31 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Güzel, özgürlük ve uzlaşıyı vadeder. Güzelin karşısında arzu ve zorlama kaybolur. Böylece kişinin dünya ve kendisiyle özgür bir ilişki kurmasına imkân verir. Hegel'in estetik teorisi, günümüzün estetik rejimiyle taban tabana zıttır. Neoliberal kalokrasi kısıtlamalar yaratır. Botoks, bulimia (zayıflamak için kusma hastalığı) ve güzellik ameliyatları bu kalokrasinin terörüdür. Güzel, evvela uyarıcı üretmek ve dikkat meydana getirmek zorundadır
Reklam
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
_Aristo ile Hegel, diyalektiği oldukça geniş biçimde incelemiştir. Oysa asıl diyalektik, bugünkü doğabilim için en önemli düşünme biçimidir, çünkü ancak o, doğada ortaya çıkan evrim süreçleri, genel olarak iç bağıntılar ve bir araştırma alanından ötekine geçiş için benzeşimler ve bununla birlikte açıklama yöntemleri verir. _Boşinanların en boşu,
_Değişmeyen tek şey değişimdir. Heraklit _Tüm canlılar, ortak atadan geldikleri için akrabadır. İnsan ve diğer tüm memeliler, yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşamış sivri faremsi bir canlıdan evrimleşmiştir. Memeliler, kuşlar, sürüngenler ve balıkların ortak atası 600 milyon yıl önce yaşamış su solucanlarıdır. Tüm hayvanlar ve bitkiler, yaklaşık 3
Roma'daki San Pietro Bazilikası'yla karşılaştığınızda , önce korkuyla karışık bir hayranlık duyarsınız, sonra şaşkına dönersiniz, kafanız karışır. Görkemli, harikulade süslenmiş bir kilisedir bu: Harcanan parayı bir düşünün! Hıristiyanlığın en büyük kilisesidir. Peki, böyle bir pırıltı Tanrı'nın Evi'ne yakışır mı? Açlıktan ölenleri, evsizleri düşünün. Bu paranın onlar için harcanması gerekmez miydi? Niçin bu kadar çok papa resmi varken, İsa'nın ve Tanrı'nın resmi daha azdır? Tanrı'nın Evi'nde bu kadar fazla sanat, putperestlikle bağlantılı değil mi? Bazılarına göre, San Pietro Bazilika'sını görmek bunaltıcı bir deneyimdir: Kilise, dünyevi şeyleri çok fazla ciddiye alıyormuş, aşırı bir zenginlik sergiliyormuş duygusu yaratır. Kutsal olanı pekiştirmek için zenginlik, sanat ve güzelliğin bir arada kullanılması, Hıristiyanlığın ilk dönemlerinden beri kiliseyi endişelendirmiştir. Güzellik boştur; güzellik Tanrı'nın tezahürüdür. İmgeler tehlikeli putlardır; imgeler inananları bilgilendirir, eğitir. Hıristiyan düşüncesinin estetiğinin özünü, bu karşıt kavramlar oluşturur. Aslında tam da ortaçağa ve Hıristiyanlığa özgü bir sanat teorisi olduğu dusuncesinin kendisi sorunludur.
Reklam
_Alçakta olan kimse düşmekten korkmaz. _Çok süslenenlere bakın; hepsi de gizlenmek istiyordur. _Boşuna kendinizi kandırmayın; sürekli yaptığınız şey neyse siz osunuz. _Hukuk, her şeyin üzerinde olmalıdır. _Bir düşünceyi kabul etmeden düşünebilmek, eğitimli bir zihnin işaretidir. _Tanrılar da şakalara bayılır. _Fazileti olmayan insan, hayvanların
_Edebini kaybeden kimse, kötülükten zevk alır. _Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır. _Adaletli olmak herkese eşit davranmak değildir, herkesin durumuna, konumuna göre davranmaktır. _Arzular ve duygular arabayı çeken iki at, akılsa onları yönlendiren arabacı olmalıdır. _Müziğin insanı götüreceği yer güzellik sevgisidir. _Görünen değişiyor,
Güzellik Teorisi
Senin de herkes gibi Gözün, kaşın, kirpiğin var Fakat herkesten başka Birde güzelliğin var
Sayfa 31 - EVEREST YAYINLARIKitabı okudu
Sokrates, görünüşe göre, metafizik teorilerden elinden geldiği kadar sakınmıştır. Onun çekiciliği, her zaman bir ahlâk çağrısına dayanmıştır; bireylik (veya bu terim yeğleniyorsa, ruh) teorisi de, öyle sanıyorum ki, metafizik değil, ahlâkçı bir doktrindir. O, bu doktrinin yardımıyla, her zaman yaptığı gibi, kendinden memnunluğa ve kendini beğenmişliğe karşı savaşmıştır. Bireyciliğin, kabileciliğin çözülmesinden ibaret kalmamasını, bireyin kurtuluşuna lâyık olduğunu kanıtlamasını istemiştir, insanın yalnızca bir et parçası, bir vücut olmadığı üstünde ısrarla duruşu bundandır. İnsanda daha çok bir şeyler, tanrılık bir kıvılcım, bir akıl vardır ve bir gerçeklik, kibarlık, insancıllık, bir güzellik ve iyilik sevgisi. Ama, ben yalnız ca bir "vücut" değilsem, öyleyse neyim? Sokrates'in cevabı, önce zekâsın demek oluyordu. Seni insan kılan, düpedüz bir tutkular yığınından fazla bir şey yapan, seni kendi kendine yeterli bir birey hâline getiren ve sana kendi içinde bir amaç olduğunu söylemek hakkını veren aklındır. Sokrates'in "ruhlarınıza iyi bakın" sözü, geniş ölçüde, bir düşünsel dürüstlük çağrısıdır, tıpkı, "kendini bil" sözünü, onun bize düşünsel sınırlılıklarımızı hatırlatmak için kullanışı gibi.
Sayfa 196Kitabı okudu
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.