Dikkat! Kitap içerisinde bize sunulan fikirlerden bahsetmiş bulundum. Bunu spoiler olarak değerlendirenler olabilir. Bu yüzden uyarıda bulunuyorum.
Barış Özcan ağabeyimizin tavsiye ettiği bu kitabı okumuş bulundum.
İnsanın 'sadece makine' olduğunu savunan yaşlı amcamız ile genç arkadaşımızın diyalog savaşı ile karşılaştım kitapta. İlk sayfasını
Bizi okuyan, okuyacak olan herkese merhaba. Biz kim miyiz? Az bekleyin ya da beklemeye ne hacet kendimden başlayarak tanışalım sizlerle, sonrasında söz diğer arkadaşlarda.
Ben Neşe Cengiz 'in kitabına da adını verdiği ilk öyküsünün kahramanı Alaaddin. Evet evet buna lütfen dikkat edin Alattin değil Alaaddin.
Küçük Emrah film repliklerini az
Edebi otoriteler, dünyanın gelmiş geçmiş en zor ve en ciddi kitaplarından biri olarak Nobel Ödülü sahibi William Faulkner"in "Absalom Absalom" adlı bu eserini göstermekteler. Bu tezin en büyük ispatı ise eserin orijinal dilindeki baskısının içeriğinde 1288 (yazı ile bin iki yüz seksen sekiz) kelimeden oluşan bir cümle barındırması.
Lirik bir inceleme olsun bari. Şahsen benim ihtiyacım varmış.
Musil’in Niteliksiz Adam’ını okuyorum bu aralar. Nasıl bir zorlanma, anlatamam. Ama okuyacağım. Çünkü ben Musil’i çok seviyorum. Darlandım ya, nefes almak için araya Mustafa Kutlu’yu soktum. Onun Uzun hikaye’sini. Ah ne iyi etmişim. Bu bir masal ki! Ne kadar da bir masala ihtiyacım
Hasan-Basri hazretlerinin evinde küçük bir hizmetçi,bir çocuk,on yaşında var yok ,gece dua ediyor. Hasan-ı Basri hazretleri ısıtıyor.Çocuk,"Ya rabbi,"diyor, bana olan sevgin hürmetine beni affet. Hasan-ı Basri, oğlum diyor ,herhalde yanlış söyledin.Allah'ın seni sevdiğini nereden biliyorsun? Biliyorum efendim. Bütün ecdadım, aile efradım imana kavuşamadan öldü.Bana ise iman nasip oldu .İman sevilenler de olur. Beni sizinle ,sevdiğiyle tanıştırdı, sizinle beraber etti, açık delil. Gecenin bu saatinde de beni huzurunda tutuyor,ibadet ediyorum; başka delile ne hacet ?
Çok sevgili tarih hocam Bekir Şahin ile kitaplar hakkında konuşurken kendi yazdığım romanlarımıda eleştirip eksik yanlarını tartışıyorduk birgün. Sevgili Hocam ile olan samimiyetimizden dolayı kitaplarımdaki yanlış yapılan şeyleri rahatça konuşabiliyoruz. Kitaplarımda bulunan bir eksikliğin uzun cümlelerin azlığıydı. Büyük romanlarda uzun cümleler
Herkesin karanlık bir odası vardır; anahtarını kimselere veremeyeceği, içinde korkularını, ataletlerini, aşırılarını, uçlarını ve kimseninkilere benzemeyen travmalarla dolu bir odası…
Korkular denilince 90’lı yılların sonunda ilk kez okuduğum Irvin D. Yalom’un Nietzsche Ağladığında adlı eserindeki; “Yirmi yıl düşündükten sonra korkuların
Besmele-Hamdele-Salvele..
Merhum Şeyh Galib Hazretlerini Rahmetle yâd edelim. Hamd ile salvele getirip evvala; Hazretin ruhuna bir Fatiha armağan edelim.
***
Ey şair! Şimdi çağın icbarına ses ver.. Komşun duvarında istinad olmuş gibi komşundur şu hayat. Hapsetsen kendini söyle ne çıkar? Bir bardak yetişir de sana ihtarını infaz eder; "daya