Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayattaki bütün nîmetlerde olduğu gibi zaman isrâfının ana sebebi de, ölümü lâyıkıyla idrâk edememek veya bu müthiş hakîkati kendimizden uzak görmek gafletidir. “Bütün zevkleri kökünden yok eden ölümü çokça hatırlayınız!”
Sayfa 132 - (Tirmizî,Kıyâme,26)Kitabı okuyor
Ona göre,sağcı solcu gibi sınıflandırmalar hakikatı maskelemeye yarayan uydurmaca mefhumlardır. "Solla sağ bir bütündür, solu tayin eden sağdır, sağı tayin eden soldur. Biz hakikatlerin sadece bir tarafını görmeye mahkûm edilmişizdir, oysa yalnız bir tarafını görmek hiçbir şey görmemektir."
Reklam
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Hakikatı görmek için bedel öder insan günahlarımızın bedeli seçimlerimiz olmuştur hayırlı cumalar
Ancak Kahire kahini Bilal, "sakın unutma! Dedi. "Aristoteles'in den vurduğu gibi gözün vazifesi sadece görmek değil, hakikati görmektir. Hakikati gören bir göz artık başka bir şey göremez. Çünkü o artık, başka bir vazife ile mükellef değildir ve başka bir gayesi de yoktur..."
Hakikatin ateşinde bir mum gibi eriyip yanmak isteyenler! Hayat bu caddede değildir. Hakikat mağazaların vitrinlerinde değildir... Hakikat; kadınların gözlerinde, dudaklarında, göğüslerinde, bacak aralarında değildir. Sinemaların koltuklarında, meyhane masalarında, içki kadehlerinde, sarhoşların göz yaşlarında değildir. Hakikat evlerdedir. Evlerin mutfağında, banyosunda, oturma odasındadır. Hakikat halının altındadır. Buzdolabının içindedir. Yastığınızın köşesindedir. Resminizin çerçevesindedir. Kütüphanededir, kütüphanedeki kitapların içindedir. Hakikati bulmak için bakmak yetmez, görmek gerekir. Ey hakikati arayanlar! Eve dönün, kütüphanelerinize tekrar bakın. Hakikati anlatan o kitabı arayın. O kitabı bulana ne mutludur ki, hakikatin yanısıra ölümsüzlüğün ışığıyla da aydınlanacaktır..
Sayfa 371Kitabı okudu
Reklam
76 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Agâh Bey’in kalemi ile yeni tanıştım, Yasak Saatler vesilesi ile. Ve şiir alanında yazdıklarını sevdim hatta kendisinin kalemi bana biraz eskileri anımsattı. Her duyguyu ve çeşitli olayları kaleme alan Agâh Bey, örtülü anlatım tarzı sayesinde her şiirden birçok anlam çıkarmamıza olanak sağlıyor. Bir şiir bazen terk edilişi resmederken okurun
Yasak Saatler
Yasak SaatlerAgâh Ensar Can · Otantik Yayınları · 20238 okunma
Hayatı yaşamaya asıl değer kılan, onlardı. Adaletsizliğin, kötülüğün çirkefinden yükselen ahlaki görkemi fark etmek; kendinden uzaklaşarak çamurlu gözlerdeki zor fark edilen ve uzak güzelliği yakalamak; bütün o zayıflığın, irade zaafının ve ahlaksızlığın içinden, tüm o cehennemi vahşiliğin arasından yükselen gücü, hakikati ve yüce manevi donanımı görmek...
Hayatı yaşamaya asıl değer kılan onlardı. Adaletsizliğin, kötülüğün çirkefinden yükselen ahlaki görkemi fark etmek; kendinden uzaklaşarak çamurlu gözlerdeki zor fark edilen ve uzak güzelliği yakalamak; bütün o zayıflığın, irade zaafının ve ahlaksızlığın içinde , tüm o cehennemi, vahşiliğin arasından yükselen gücü, hakikati ve yüce manevi donanımı görmek…
Gazze hadisesi batılı kurumların yüzündeki maskeyi kaldırmıştır. Şimdi sıra Müslümanların ve insanların gözlerine inmiş perdeyi kaldırmaya gelmiştir. Gazzeli Müslümanların iradesi, hakikati gösteren bir ayna gibi, insanlığın geleceğini tehdit altına sokan sahte hakikatini yüzündeki maskeyi indirdi ve bu maskenin ardındaki karanlığı ortaya çıkardı. Fakat başardığı yalnızca bu değildi, aynanın saf yüzünde, bu dünyayı ötelere bakarak yaşamanın güzelliği de göründü tüm insanlığa. İslam ümmetinin ve ümmete mensup olma arzusundaki her bir ferdin mükellefiyeti, ötelerden iz taşıyan sözün, eylemin ve halin siyasetten diyanete, ticaretten hukuka, sokaktan eve nasıl bir hayata dönüştüğünü görmek ve göstermektir...
Reklam
İnsan yaradılışı tam bir eşitliğe razı olamaz. Ufak tefek imtiyazların teşvikine de muhtaçtır. Diyebilirim ki bizzat iyilik dahi ancak ceza görmesi ve ayıplanması icap eden bir kötülüğün bulunmasıyla kabildir. Günde iki defa Edirnekapı ile Fatih arasındaki yolu en uzun zaman içinde, her adımı ayrı ayrı hayaller peşinde atarak gider gelirdim.
Nur risaleleri'nin kaynağı
Nurşin'de bir müddet kaldıktan sonra Hizan'a döndü. Sonra medrese hayatını terkederek pederinin yanına geldi ve bahara kadar evde kaldı. O sırada şöyle bir rüya görür: Kıyamet kopmuş, kâinat yeniden dirilmiş. Molla Said, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı nasıl ziyaret edebileceğini düşünür. Nihayet sırat köprü sünün başına gidip durmak
Sayfa 31 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
bazen kendime çok kızıyorum. toplumun ezberlettiği şekilci tutuma kapılmaktan kendimi alamadığımda mesela. bu kitabı hep kapağı pek de hoş gelmediği için erteleyip durdum. peki bunca yıllık okurluk mertebesinin gerektirdiği "kitabı kapağına göre yargılamamak" tecrübesi nerede kaldı? şu sıralar mevcûdiyetimi yöneten arabesk duyguyu görüyor musunuz........ bunca laf kalabalığı maalesef ki bundan hsqbxh. nasip. sözün özü kaçak beni etkiledi. beklenmedik bir şekilde akıcı bir üslup ve kurguyla karşılaştım. savaş işleyen metinlere temkinli yaklaşırım normalde, muhtemelen uzak durmamın sebebi yalnızca kapak değil, biraz da buydu. neyse aşk falan da yazıyo arka kapak yazısında, bi bakayım dedim, iyi ki demişim. japonya'nın endonezya'yı işgali döneminde küçük bir kasabaya konuk oluyoruz. savaşın verdiği fiziksel hasardan öte insanî yozlukları, zayıflıkları görüyoruz hikayede. görünürde sakin ama içten içe kaynayan seyre sahip bu kitap ve böylelikle yazarın savaşın etkilerini yansıtmaktaki başarısı hissediliyor. kaçağımızın insanlığa, sevdiklerine dair duygularını ifade edişi oldukça hoşuma gitti. eleştirilerinde saf öfkeyi ve suçlamayı değil -ki bunları görmek de halihazırda çok tabii olurdu, zira işgal edilen yer evin ve sen onu savunduğun için kaçaksın- hakikati, yüksek anlayışı görüyoruz. kitaba dair sevmediğim tek şey yayınevinin redaksiyon konusundaki özensizliği oldu ki bu dedalus yayında rastladığım ilk örnek değil. ne diyim tatsız. işte böyle. tavsiye ederim.
Kaçak
KaçakPramoedya Ananta Toer · Dedalus Kitap · 20207 okunma
HK
Genelleme yapmak doğru değil Ve belki bizim yahudi ile siyonizmi ayırd eden bir bilincle değerlendirme yapmamız gerekiyor Vahiy sürecinde "islam"dan gayrı bir yaşam tarzı ön görülmedi irade bireyine Hicbir rasul/nebi s.a.v. eshabına islam dışında bir din getirmedi Ehli kitab ve nasara İle Benî israil ve yahûd Gibi kavramları da yine
İsmi (BRHM) Hindistan’ da Brahma olarak bilinen o efsanevi Asi Peygamber. Hz İbrahim’ in hakikati nedir? İbrahim olmak. Tam tersine, bizzat kendi zanlarının oluştuğu çevreye meydan okuyarak, çelişkileri ortaya koymak ve özgür bir insan olarak düşünebilmeye geçmektir, onun makamını içinde açmak. Başta kendi temelini oluşturan zanlarla savaşmaktır. İlk adım “sorgulama”ydı. Bu sorgulama ile beşer, insan olma yönünde bir adım daha atıyordu. Ademiyet makamı… Daha sonra “şekilperestliğin her alanda tespit edilmesi” geliyordu. O şekilperestliğin sonunun fırtınada helak olmak olduğunu görmek ve ondan tamamıyla kurtulmak. Farkındalığın derinleşmesi. Nuh makamı… Ardından; “tespit edilen şekilperestliğe karşı bayrak açmak” gelir. Bizzat o tufanı oluşturmak. Bu inanç sömürüsünü yapanlar güçlü otoriterler de olsa, tek başına o duruşu sergilemek. O sömürü sistemini din kabul eden bir ailesi de olsa, şekilperestlikle savaşmak… “İbrahim Makamı”, insanın eylemiyle samimiyetini ispat ettiği mertebenin adı…
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.