Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Devlete tapmıyorum ama devletimi seviyorum.. Ama haksızlık yaparsa, Türkiye Cumhuriyeti ferdi olarak karşısına dikilirim...
ERKEK: İnsanın başına gelen değildir önemli olan, başına gelenlere karşı ne yaptığıdır. "Bana şöyle yaptılar, böyle yaptılar, şöyle haksızlık ettiler, böyle kötülük ettiler." Yaparlar elbet, haksızlık da ederler, kötülük de ederler. İnsanın işi gücü bu. (Bağırır) Sen ne yaptın bunlara karşı be adam? Bir şey yapamadınsa "acizim" de, "zavallıyım" de bari... De be! Korkma! Çoğalsın acizler, zavallılar çoğalsın.
Reklam
Deneme
Bazen bedel önceden ödenir. Muhakemesi yıllar sonra yapılır. Kendine haksızlık etmeme lüksüne sahip olduğunu düşünmek biraz fazla şımartıcı olabilir. Peki ama başka dayanak yoksa ne olur? Belki bir anlık rahatlama ya da kaçış tesellisi bu. Öyle ya da böyle, ortada bir sonucun bağlandığı bir sebep ve onun kurban edilişi vardır. İnsan kendini
Ben hayatımda kimseye haksızlık ve fenalık etmemeye çalışmış ve başkalarına yapılan haksızlığa bile kendimeymiş gibi üzülmüş bir insanım.. Nefsime hiç müstehak olmadığı bir şey yapmak, bu ağır ve tamiri imkânsız haksızlığı reva görmek bana ağır gelecek
Sayfa 236 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Sorumluluk Almak
Pek çok kişi kendi sorumluluğunun nerede başladığı, diğerinin sorumluluğunun ne olduğu konusunda sıkıntılar yaşar. “O da mutsuz ama ilişkimizi bitirmiyor”, “O bu durumdan rahatsızlığını dile getirmiyor ki”, “O da harekete geçmiyor” gibi ifadeler çok sık kullanılır, ancak sanki bir ilişkiyi bitirmek suçmuş, kişiyi kötü ya da bencil yaparmış, diğerine haksızlık olurmuş gibi anlamlar taşıyan bu ifadeler ne yazık ki kişinin bu ilişkiden karşılayamadığı ihtiyaçlarının sorumluluğunu diğerine bırakmak için kendine söylediği bahane ya da gerekçelerdir sadece. Daha önce de söz edildiği gibi “O/onlar kötü”, “Ben mağdurum”, “Ben hak etmiyorum”, “Haksızlığa uğruyorum” ya da “Ben kurbanım” gibi bakış açıları sadece kendi sorumluluklarımızı almadığımız ve kendimizi çaresiz ve dolayısıyla hareketsiz bıraktığımızın bir işaretidir. Oysa diğeri bize karşı istemediğimiz ve bizi kötü hissettiren davranış ve tutumlar gösterdiğinde “Ben bu durumda ne yapacağım?”, “Benim seçeneklerim neler olabilir?”, “Ben karşılanmayan ihtiyaçlarım için nasıl adımlar atabilirim?” diye alternatifler geliştirmek bizim sorumluluğumuzdur.
Sayfa 234 - Mundi Kitap
Siz birisini seversiniz, o birisi bir başkasını. Özetle, sevgi her zaman karşılıklı olmaz, olmak zorunda değil ve bu yüzden karşı tarafa kızmak, sitem etmek haksızlık elbette umut vermediyse. Ayrıca belki en güzel şiirleri birer kalp kırıklığına borçluyuzdur. • Sezai Karakoç
Reklam
Sadece kötüler iyilere haksızlık yapmaya yeltenir, iyiler kendi aralarında huzurludur, kötü ise iyiler için değil, kendileri için tehlikelidir. Sadece daha zayıf olana zarar verilebiliyorsa, kötü iyiden daha zayıfsa ve kendilerine denk olanlardan gelmedikçe, iyilerin, zarara uğratılmaktan korkmasına gerek yoksa, bilge kişinin haksızlığa uğratılması mümkün değil demektir. Şunu da sana hatırlatmaya gerek yok: Bilge dışında kimse iyi değildir.
"Halkın başındakilerin düşündükleri hep haksızlık: bu hadsizlikleri yüzünden onları büyük acılar bekliyor. Ne doymak bilmeyen isteklerinin önüne geçilebiliyor, ne de yiyip içmede yakışan haddi gözetebiliyorlar."
Sayfa 6 - 7Kitabı okuyor
7.cilt
1593.Iyâz İbni Hımâr radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Allah Teâlâ bana: Birbirinize karşı öylesine alçak gönüllü olun ki, hiç bir kişi diğerine karşı haddi aşıp zulmetmesin. Yine hiç bir kimse, bir başkasına karşı böbürlenip üstünlük taslamasın diye
Sevgi yolunda adalet vardır. Yanlış yaptığınızda yalnızca bu hatanızın bedelini ödersiniz. Kendinizi gerçekten seviyorsanız bu yanlışınızdan da ders alırsınız. Korku yolunda adalet yoktur. Aynı yanlışın bedelini kendinize binlerce kez ödetirsiniz. Eşiniz, dostunuza da ödetirsiniz. Bu da haksızlık olduğu için pek çok duygusal yara açar. Sonra da elbette kendinizi başarısızlığa mahkum edersiniz.
Reklam
Artık onun için hak ve haksızlık, doğru ve yanlış, iyi ve kötü dünya yoktu.
İnsanların adaleti yalnız neticeleri göz önüne alır ve bu yüzden de haksızlık veya haksızlık imkânı olmaksızın yürümez.
Haksızlık ya da adaletsizlik algısı, tamamen olmasa da çoğunlukla öfkenin en büyük nedenidir
Daha kişisel bir boyuta dönecek olursak, eğer travması olan sizseniz, kendinizi suçlamak gidebileceğiniz en karanlık yollardan biri. Ama sizi zorlu ve kendinize haksızlık ettiğiniz bir yere götürecektir. Eğer travma yaşayan birini suçlayan sizseniz, " O da o saatte orada olmasaydı." Diyenseniz, siz de aslında çok insani bir şey yapıyorsunuz; başınıza böylesine bir acının gelmeyeceğine kendinizi inandırmaya çalışıyorsunuz. E ne de olsa bu acıyı yaşayan bir hatası nedeniyle bunu yaşıyor, siz hayatta bu hataya düşmezdiniz. Çok üzgünüm ama acıdan ve (kötü) şanstan hiçbirimiz muaf değiliz. Bu yolda devam ederseniz kendinizi güvende hissetmeye çalışırken kendinize yabancılaşırsınız.
Sayfa 135
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.