O, bazı konulan açıklayıp sonuçlara varmakta bulunmaz bir örnektir edebiyatımız içinde; şiiri bir kenara, bir olaydır. Şiirini açıklamak kaygısıyla değil, bu özelliğinden ötürü seçtim onu.
Mehmet Emin hiçbir ölçü ile şair sayılamaz çünkü. Bunun ilk ve en kesin kanıtı, dertlerini söylemek, beğenisine yerleşmek istediği halkının dilini, incelmiş şiir dilini bilmemesidir. Bu yolda
bağışlanmaz yanlışlıklara, hattâ gülünçlüklere düşer. Olur olmaz vezin zorlamaları yapar (Parlak güneş ilk ışığın mai göğe serperken...), açıklanamayacak zamir hatalarına gözü kapalı dalar
(Bakın size bir çocuk, bülbül sesli diliyle / Onlar için ihtilâl şiirleri okuyor...), halkın beğenisi ile asla bağdaşmayan, bağdaşma olanağı olmayan «acaip» denilebilecek şeyler yazar, saçma sapan vezin denemelerine girişir.
Suriye İç Savaşı boyunca yerinden edilen, zulme uğrayan, yakınlarını kaybeden, barbarlıkla mücadele eden halklara, Halepsizlere giriş cumlesiyle halklara ithaf edilen bu kitap, sürece tanıklık eden, evini, işini, toprağını terketmek zorunda kalan ve göç ettigi yerlerde yaşama tutunmaya çalışan insanlarla yapılan görüşmeleri içeriyor. Kürtlerin, Türklerin, Arapların, Ermenilerin bir arada yaşadigi Halep şehri ve Savaş surecinde yaşananlar, dengelerin alt ust olusu, paranın dolar karşısinda bir anda erimesi halkın bu yuzden fakirlesmesi. Gunlerce hatta aylarca su ve temel ihtiyacları erisimin olmayısı, elektrigin bazi mahallelere para karşılı jeneratörle saglanması, devamlı bombardıman altında olan bir şehrin icinde yasama tutunma çabası.
HalepsizlerSerdar Korucu · Aras Yayıncılık · 20185 okunma
Merhaba arkadaşlar, bugün sizlerle uzunca bir aradan sonra tekrar bir kitap incelemesi paylaşacağım. Kitabımız yine bir Vedat Türkali kitabı: Yeşilçam Dedikleri Türkiye.
Şöyle bir baktığım zaman sitede bu kitaba yeterince önem verilmediğini gördüm. Okuyan çok az. Üstelik inceleme yazanlardan bazıları da kitabın diğer kitapların gölgesinde
Geç olsun ama güç olmasın diyerek bu kahkahalar tufanı kitaba dair bir şeyler yazmak istedim. Aslında tek kitap için bile söylenebilecek çok şey var fakat molalarda yazacağım için muhtemelen birçoğunu unutacağım ama olsun.
"Uzak, elden düşme bir boyutta, düz olsun diye tasarlanmamış bir astral düzlemde, kıvrım kıvrım yıldız sisleri
Kendi menfaatlerini milletlerin menfaatinden üstün tutanlara, kendi hak edilmemiş ekmeklerini yiyebilmekte devam etmek için milletlerini kölelik zincirleri, cehalet karanlığı, korku uyuşukluğu içinde bırakmaya çabalayanlara lanet olsun...
Hiçbir fikre inanmadıkları için fikirlere, insanı insan eden duygulara yabancı oldukları için insanlık sevgisine, herhangi bir şeyi bilip öğrenemeyecek kadar beyinsiz ve tembel oldukları için bilgiye ve kitaba düşman olanlara lanet olsun...
Halkın arasına girecek, onlarla sarmaş dolaş olacak suratları olmadığı için halkı hor görenler, her zaman ve her yerde kendilerinden daha isabetli davranacak ehliyette olan halk kitlelerini ahmak bir koyun sürüsü, yahut düşüncesiz bir yığın sayanlara, halkın dostluğuna da, düşmanlığına da kulak asmayacak kadar gaflete düşenlere lanet olsun...
İnsanların toplu halde yaşayabilmeleri için ilk şart olan hak ve adalet kaidelerini bile kendi iğrenç arzularına alet ederek, aralarında yaşadıkları insan cemiyetini korkunç bir düzensizliğe sürüklemeye çalışanlara lanet olsun...
Üzerinde yaşadıkları toprakları, boş lakırdı ve gösterişten ileri geçmeyen akılsız, bilgisiz tedbirler ve tedbirsizliklerle günden güne bakımsız, verimsiz, perişan bir toprak yığını haline getirenlere, o toprağın üstünde yaşayanları, oralarda eskiden insan gibi yaşamış olan milletin hatırası için yüz karası olacak kadar düşük seviyelere indirenlere lanet olsun...
Kendilerini sattıkları devletin sözde dostluğunu kendi milletine mazur gösterebilmek için yurtlarına kavi ve korkunç düşmanlar icat edenlere ve memleketlerini yakın tehlikelere sokmak isteyenlere lanet olsun...
Sayfa 158 - Markopaşa, (14), 10 Mart 1947Kitabı okudu
Romanın başlangıcında özgürlüğüne düşkün olan Adrien ,halk tarafından çok eleştirilmiştir çünkü; çalışmak yerine annesine yük olmaktadır. Adrien ise paradan çok özgürlüğü sevdiğini, onun daha güzel olduğunu savunmaktadır. Annesine yük olacak kadar gezmeyi seven insanın aslında içinde büyük bir sevgi olması beni biraz düşündürttü. Böyle insanların
Kitap tüm dünyada Buddha olarak tanınan Siddhartha Gautama’nın hayatını ve Budizm’in ilk yıllarını konu edinmiştir. Bu yönüyle, Budizmle ilgili önemli bilgiler vermesinin yanı sıra kanımca genel anlamda mesajlar çıkarmak da mümkün.
Kitapta mükemmel bir Brahman olan Siddhartha’nın kendi Atman’ına ulaşmak için çıktığı yolculukta çeşitli durumlar
Uzun zamandır ne alıntı ne de inceleme paylaşmaya vaktim oluyordu. Birkaç gün önce yakın bir arkadaşım 3 yıl önce çok beğenerek okuduğum bir kitabı okuduğunu söyleyip kitap üzerine muhabbet açınca işler değişti tabii. Fark ettim ki hiçbir şey hatırlamıyorum. Bu duruma çok üzüldüğüm için de uzun veya kısa okuduğum her şey üzerine bir şeyler yazmaya